Yerçekimi, yüz yıllar boyunca fizikçiler, matematikçiler ve düşünürler tarafından üzerinde tartışılan, düşünülen bir konu olmuştur. 1600'lerin başında Galileo'dan 2018 yılında kaybettiğimiz Stephen Hawking'e kadar birçok bilim insanı yerçekimi konusunda gözlemler ve açıklamalar yapmıştır.
Yerçekimi konusunda ilginç bir bakış açısı geçtiğimiz hafta bir İngiliz şirketinden geldi. Şirket, gücünü yerçekiminden alan bir enerji depolama sisteminin inşaatına başladı. Firma, geliştirdiği teknolojiyi internet sitesinde şöyle açıklıyor: "Patentlenmiş olan teknolojimiz, basit bir prensibe dayalı; enerjiyi depolamak ve salmak için bir ağırlığı yükseltmek ve alçaltmak."
Gücünü yerçekiminden alan yenilenebilir enerji
Techexplore'da yer alan habere göre Gravitricity adlı bu şirket, ihtiyaç olduğunda enerjiyi depolamak ve dağıtmak için uzun kuyularda devasa ağırlıkları manipüle edecek. Kuyular, 1,5 km uzunluğuna kadar derinleşirken ağırlıklar 500 ile 5.000 ton arasında değişecek. Bu ağırlıklar devasa vinçlerle yükseltilip alçaltılırken kuyular da enerji çıktısını artırmak için basınçlandırılacak.
Gravitricity yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre en üst güç üretimi, 1 ila 20 megawatt'a kadar ulaşabilecek. En yüksek watt gücüne bir saniyeden kısa bir süre içerisinde ulaşılabilecek olan bu sistemin, yedek güç çözümü olması hedefleniyor.
Yetkililere göre bu sistemin maliyeti, şu anki enerji depolama sistemlerinden çok daha ucuz olacak. Üstelik bir diğer iddiaya göre şirketin depolama mekanizması, batarya sistemlerinin aksine gün içerisinde hiçbir güç kaybı yaşamadan birçok kez doldurulup boşaltılabiliyor ve herhangi bir performans kaybı olmadan 20 yıldan uzun süre boyunca kullanılabiliyor.
Şirket yetkilileri, güç depolama tesisi olarak terk edilmiş kömür madenlerinin kullanılacağı bu sistemde verimlilik oranlarının %80 ile %90 arasında olduğunu ifade etti. İskoçya'da geliştirilecek olan prototip sistemde kuyu, 15 metre uzunluğunda ve 250 kilowatt kapasiteli olacak. Gravitricity'nin baş mühendisi, iki aylık test programının modellemelerini doğrulayacağını ve 2021 yılında başlayacak olan ilk tam ölçekli 4 megawatt'lık projeleri için değerli veriler vereceğini dile getirdi.