Nvidia, oyunlarda daha gerçekçi bir atmosfer sağlamak ve bunu yaparken performansı da artırabilmek amacıyla 2008 senesinden bu yana PhysX üzerinde çalışıyor. Nvidia PhysX, en basit anlatımıyla oyunlardaki fiziksel tepkimeleri gerçek zamanlı olarak modelleyen ve oyuncunun ekranına getiren bir sistem. Bu sistem sayesinde oyunlarda atmosfer çok daha gerçekçi bir hale geliyor ve oyunun içine girmek de çok daha kolay ve keyifli oluyor.
Nvidia, Ocak 2020’de PhysX’in son sürümü olan Nvidia PhysX 5.0’ı resmi olarak duyurdu ve bu sürüm ile birlikte gelecek yeniliklerden bahsetti. Aynı zamanda şirket, PhysX 5.0’ın 2020 içerisinde yayınlanacağını da belirtti ve senenin sonuna yaklaşırken artık gözler Nvidia’ya çevrilmiş durumda. Biz de bu içeriğimizde yakında yayınlanması beklenen PhysX 5.0 hakkında tüm detayları sizinle paylaşacak ve oyun dünyası için neden önemli bir gelişme olduğuna değineceğiz.
Bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse, oyuncular için neler değişecek?
Yukarıda, Nvidia’nın PhysX 5.0’ı duyururken paylaştığı videoyu görüyorsunuz. Bu video üzerinden anlamaya çalışacak olursak, öncelikle yukarıdan düşen renkli toplar görüyoruz. Bu toplar, düştükten sonra, tıpkı gerçekte de olacağı gibi bir süre sıçrayıp sağa sola dağılıyor. Aynı zamanda topların düşüş şiddeti flamingoyu da etkiliyor. Flamingonun üzerine sürüklenen sandalyenin etkisi de göze son derece doğal geliyor.
Gelişigüzel ağlar kısmında bahsettiğimiz kumaş benzeri dokuların modellenmesine dair örnek de videoda oldukça net. Sandalye, çok basit hareketlerle katlanmaya başlıyor ve fare ile yapılan tüm hareketlere kumaşın verdiği tepki kusursuza yakın seviyede doğal görünüyor.
Videodaki tüm nesnelerin etkiler karşısında verdikleri tepkiler, birbirleriyle girdikleri etkileşimler sonrasında geçirdikleri tüm değişimler sorgulanmayacak seviyede gerçekçi. Tabii ki Nvidia’nın paylaştığı bu animasyon bize bir oyunda bu efektleri görmenin heyecanını tam olarak yaşatmadı ama hayal gücümüzle bunu favori oyunumuzdan bir sahneye yerleştirmeye çalışırsak, etkisinin ne derecede önemli olacağını anlayabiliriz.
Nvidia PhysX 5.0 ile birlikte, üç yeni gelişmiş özellik gelecek:
- Sonlu Eleman Modeli (FEM)
- Sıvı simülasyonları için yenilikler
- Gelişigüzel ağlar
Sonlu Eleman Modeli (FEM)
Sonlu Eleman Modeli (FEM), özellikle otomotiv sektöründe sıklıkla yararlanılan ve deforme olabilen gövdeler için kullanılan bir simülasyon modeli. FEM ile hem yumuşak hem de sert yapıların maruz kaldıkları dış etkiler ve bu dış etkilerin sebep olduğu iç kuvvetler karşısında ne gibi tepkiler verecekleri simüle ediliyor.
Bu modelin PhysX 5.0’la birlikte oyun sektörüne entegre olmasıyla, bu türden simülasyon oyunları da yapılabilecek. Bu sayede oyunlardaki benzer etki-tepki durumları çok daha gerçekçi bir şekilde canlandırılmış olacak.
Sıvı simülasyonları için yenilikler:
Nvidia, PhysX 5.0 ile geliştiricilerin oyunlarda sıvı simülasyonlarını daha detaylı ve gerçekçi yapabilmelerini sağlayacak bazı yenilikler de getirdi. PhysX 5.0 ile birlikte geliştiricilere sıvıları modellerken ‘ayrık partikül simülasyonlarını’ kullanabilecekleri söylendi. Aynı zamanda PhysX 5.0 ile Ayrık Eleman Modeli (DEM) ve hem okyanus hem de volkan biliminde kullanılan bir yöntem olan Düzleştirilmiş Parçacık Hidrodinamiği olarak çevirebileceğimiz Smoothed Particle Hydrodynamics (SPH) de yer alacak. Bu iki yöntem ile birlikte sıvıların simülasyonu olabilecek en gerçekçi şekilde yapılabilecek.
Gelişigüzel ağlar:
Gelişigüzel ağlar, kısıtlanmış parçacık modeli adı verilen bir sistemi kullanarak kumaş ve ip benzeri dokuların simüle edilmesinde kullanılacak. Bu sayede, örneğin rüzgar ile birlikte havalanan bir kumaş, uygulama tarafından belirlenen basınç ile hacim koruma kısıtlamaları birleştirilerek doğal ve gerçekçi bir efekt ile havalanacak. Bu ağ tabanlı simülasyon modelleri ile aynı zamanda aerodinamik sürüklenme ve kaldırma kuvvetleri de hesaplanıp modellenebilecek.
Bu terimler ve kafa karıştırıcı yenilikler geliştiricilere ne sağlayacak?
Nvidia, PhysX 5.0 ile ilgili limitli bir bilgi paylaşımı yaptı ve esasen oyunculardan çok geliştiricilere neler olup biteceğini anlatmak ister gibiydi. Dolayısıyla tüm bu teknik terimler ve modelleme yöntemleri bizim için biraz kafa karıştırıcı. Peki geliştiriciler bu yöntemlerle ne yapabilecekler?
Aslında cevap, verebileceğimiz en sade haliyle oldukça basit; oyunlardaki tüm efektleri, fizik kanunlarını temel alan tüm tepkimeleri gerçeğe en yakın şekilde simüle edebilecekler. Karakterlerin artık bir film karesinden fırlamış gibi görünmesinin yanında, bize hala bir oyunda olduğumuzu hissettiren fiziksel tüm dokular da artık bunu o kadar da hissettirmeyecek. Geliştiriciler oyunlarını bu yönde geliştirdikçe de, biz oyuncular kendimizi o dünyaya arada bir ekran yokmuşçasına çok daha kolay kaptıracağız.
Nvidia, PhysX 5.0 ile ilgili daha fazla detay paylaşacak.
Nvidia, duyuruyu yapar yapmaz, PhysX 5.0’ın yayınlanma tarihi yaklaştıkça yeni detaylar paylaşacaklarını belirtmişti. Henüz bu konuda yeni bir bilgi paylaşımı yapılmadı ancak artık 2020’nin son çeyreğindeyiz ve yakın zamanda bir güncelleme ile yeni bilgiler geleceğini düşünüyoruz.
Oyunların daha ‘gerçekçi’ olması neden bu kadar önemli?
İçeriğimizde belki de en sık kullandığımız kelime ‘gerçekçi’ oldu. Zaten PhysX’in de amacı tam olarak bu ve PhysX 5.0 ile birlikte bir adım daha ileri taşınmak istenen nokta da öyle. Peki bu gerçekçilik mevzusu neden bu kadar önemli ve şirketler neden bu konu üzerine bu kadar yoğunlaşmış durumdalar?
Aslında bu hem tüketiciler olarak bizim oyunlara verdiğimiz tepkiyle hem de oyun sektörünün doğal evrimiyle ilgili. Ekranda dolaşan pikseller ile başlayan yolculuklarında oyun geliştiricilerini farklı oyun senaryolarından sonra en çok ilgilendiren nokta doğal olarak daha ‘güzel’ görünmesi olmuş. Ekranda gerçeğe yakın görüntülere ulaşabilme hedefi, oyun sektöründe atılan en önemli adımların sebebi diyebiliriz.
Bunun büyük bir yarış olduğunu ve bu sektörün çok kollu bir sektör olduğunu da düşünürsek, kimileri daha yaratıcı oyun senaryoları ve karakter tasarımları ile ilgilenirken kimileri de bu senaryoları ve karakterleri en iyi şekilde temsil edebilecek görüntünün peşine düşmüş durumda.
Tabii bir de inkar edemeyiz ki, ekrandaki görüntü bir fotoğraftaki gerçekliğe yaklaştıkça, bizim oyunlara duyduğumuz heyecan da katlanarak artıyor. Üstelik gelecekten bize el sallayan sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik ile oyunların tamamen iç içe olması düşüncesi de gerçekçi bir atmosferin aslında ne kadar önemli olduğunu kanıtlar nitelikte.