Geçtiğimiz aydan beri Türk sineması bilet kriziyle ve satılan promosyonlu sinema biletleriyle çalkalanıyor. Film yapımcılarının haklarını alamadıkları, sinema salonlarınınsa 'halka daha ucuz bilet sunmak için promosyonlu bilet sattıkları' iddiaları ile geçen süreçte köşe yazarı Oray Eğin de ilginç bir bakış açısı sundu.
Geçtiğimiz yıllarda da farklı bir bakış açısı sunmak isterken herkesin 'a' dediğine 'b' diyen Oray Eğin, film yapımcılarının para peşinde koştuğunu iddia etti. Yaşanan anlaşmazlıkta Mars Grup'u haklı bulan köşe yazarı, "2000’lerin ortasında tam anlamıyla patlama yaptı Türk sineması, salonlarda yabancı filmlerden daha çok yerli yapımlar yer almaya başladı. İyi mi oldu bu geçiş, emin değilim. Zira kalite çıtası da bir o kadar düştü." diye konuştu.
İşte Eğin'in yazısından dikkat çeken satır başları:
- Saloncuya mısır satıyor diye kızan sinemacılar patlamış mısırdan daha değersiz, zekamızla alay eden bu filmlerden servet yaparken ne tekelleşmeyi umursuyorlardı, ne de entelektüel çıtayı yükseltmeyi. Bir ülkede ikiden fazla “Recep İvedik” filmi yapılıyorsa gerçekten endişe duyulması gerekir.
- Bu arkadaşların şimdiki dertleri de hala para, bütün bu tartışmanın çıkma nedeni de kazandıklarıyla hala yetinmiyor oluşları. Bağımsız sinemacılar, ödül alan filmciler bu uyduruk gişe filmleri yüzünden salon bulamazken sesleri çıkmıyordu.
- Kim bilir, belki Anadolu’nun ücra bir şehrinde tek eğlencesi AVM’ye gitmek olan bir genç, büyük sinemacılar filmlerini çektiği için mecburen gösterilen küçük bir filme girer ve hayatı değişir.
Yazının tamamını okumak isterseniz buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.