Hacker kavramı aslında 1960’lara dayanıyor. “İlk hackerlar” olarak niteleyebileceğimiz insanlar, ABD’deki MIT’de ortaya çıktılar. Hack ve hacker terimi de 1960’lardaki MIT’deki insanlardan geliyor.
1960’lardan sonra hack ve hacker terimleri bilgisayarın olduğu bütün bölgelere hızlı bir şekilde giriş yaptı. Yani 1960’lardan beri insanlığın gündeminde hackerlar var. Hackerlar, o zamandan bu yana tartışma yaratmaya devam ediyorlar.
Phrack isimli dergi, dünyanın en eski elektronik dergilerinden biri. Phrack’ın ilk sayısı 17 Kasım 1985’te yayınlandı. Dergi, o tarihten bu yana ara ara çıkmaya devam ediyor. Phrack’ın son sayısı ise 2016 yılında yayınlandı. Ama biz bugün Phrack’ın bütünü üzerine konuşmak yerine, derginin yedinci sayısında yayınlanmış olan “Hacker Manifestosu”nu konuşmak istiyoruz.
Phrack’ın 1986’da yayınlanan yedinci sayısında Mentor imzalı bir Hacker Manifestosu yayınlandı. Mentor’un kaleme aldığı manifesto, var olan düzene öfke ve isyanı su üstüne çıkarıyor. Manifesto, bir hackerın tutuklanma haberi ile başlıyor.
Mentor, Hacker Manifestosu’nda, hükümetlerin hackerları daha okul sıralarından başlayarak anlamadığını ve anlamak istemediğini söylüyor. Mentor, hükümetlerin, hackerların hangi koşullar altında şekillendiklerini ve nasıl yaşadıklarını bilmediklerini söylüyor ve Mentor, çağrısını yapıyor: “Ben bir hackerım, benim dünyama gir.”
Hacker Manifestosu’nun yazarı, kapasitelerinin çok altında eğitim aldıklarını, bu eğitim sırasında da ortaya koydukları yeteneklere eğitimcileri inandıramadıklarını söylüyor. Hacker, bilgisayarla karşılaştıktan sonra ise dünyalarının değiştiğini söylüyor. Bilgisayarın kendileri için dünyaya açılan bir kapı olduğunu ve eroin bağımlısının damarlarında dolaşan eroin gibi telefon hatlarında dolaştıklarını söylüyor.
Mentor tarafından kaleme alınan Hacker Manifestosu’nun en önemli kısımları ise tabi ki en sonundaki kısımlar. Manifesto, “Sadistler tarafından yönetildik ve ilgisizler tarafından görmezden gelindik” diyor. Hacker Manifestosu, bilgisayar dünyasının artık kendilerinin dünyası olduğunu ve bu dünyanın da elektron, switch ve veri aktarımının güzelliğinden oluştuğunu söylüyor.
1986’da yayınlanan Hacker Manifestosu, hackerların milliyetsiz, ırksız ve ön yargısız olduklarını, kendilerine suçlu diyenlerin savaşlarıyla, atom bombalarıyla, cinayetleriyle asıl suçlular olduklarını belirtiyor.
Mentor takma isimli hackerın kaleme aldığı Hacker Manifestosu, “Ben bir hackerım ve bu benim manifestom. Bu kişiyi durdurabilirsiniz. Ama hepimizi durduramazsınız… Sonuçta hepimiz aynıyız” cümleleri ile sona eriyor.