İnternet siteleri için kullandığımız şifrelerden anahtarlarımızı nereye koyduğumuza, plan yaparken başkasına söz verip vermediğimizden banka hesabımızda kaç para kaldığına kadar her konuda hafızamıza güveniyoruz. Hafızanızın kötü olduğunu düşünüyorsanız Nelson Dellis'in size söyleyecek bir kaç sözü olabilir.
Nelson Dellis'in kitabının ismini hafızadan söyleyebiliyorsanız kitabı almanıza gerek yok. Remember It! The Names of People You Meet, All of Your Passwords, Where You Left Your Keys, and Everything Else You Tend to Forget. (Çevrilirken kapağına kocaman bir HATIRLA! yazılıp çevrilir bu kesin, altına da küçük harflerle metnin kalanı yazılır..) adlı bir paragraflık kitap ismi seçen yazara göre, hafızanız kötüyse bunun tek sebebi hafızanızı doğru kullanmıyor olmanız.
Yazar üç temel yanlış bilginin herkes tarafından hemen kabul edildiğini söylüyor.
1. Hafızam Kötü, Yapacak Bir Şey Yok
Dellis'e göre en büyük mit bu. Dellis, hafızanın çalışarak, antrenman yaparak gelişebilen bir yapı olduğunu söylüyor. Yazara göre hafıza insanların inandığı gibi durağan değil, değişken. Dört defa Amerika Hafıza Şampiyonu olduğu için söyledikleri muhtemelen doğrudur. Ona göre esas sorun insanların hatırlayamaması değil, bilgiyi hatırlayabilecekleri bir şekilde kaydetmemeleri. İnsanların bu sorunu çalışarak çözebilecekleri konusunda kendinden emin.
2. Hafıza Görselleştirebilmeyi Gerektiriyor, Ben Görerek Öğrenen Biri Değilim
Bazı insanlar görerek, bazı insanlar dinleyerek, bazı insanlar da yazarak öğrenir. Yazar buna itiraz etmiyor, ancak iyi bir hafızanın görerek öğrenme ile alakalı olduğunu savunanlara karşı çıkıyor.
Yazara göre mühim olan bir şeyi görmek değil, ona odaklanmak. Bir şeyi zihinle görmenin önemli olduğunu söyleyen Dellis, zihinde canlandırılan görüntünün başka hislerle de bağdaştırılabileceğini söylüyor.
3. Hafızanın Alabileceği Bilgi Kısıtlı
"Hafıza yarışmalarının başladığı zamanlarda uzmanlar 20 haneden uzun sayıları hatırlayıp, yüksek sesle tekrar etmenin imkansız olduğunu savunuyordu. Şu andaki rekor ise 450'nin üstünde" diyen Dellis, sürekli olarak sınırların yıkıldığından bahsederek, esas sınırın öğrenme isteği olduğunu söylüyor. Teknik olarak hafızanın bir sınırı elbette var, ancak Northwestern Universitesi Beyin, Davranış ve Biliş programının yöneticisi Paul Reber'e göre bu limit erişilebilecek bir limit değil.
"Hafızanın kapasitesi milyonlarca gigabyte" diyen Dellis, bu kapasiteyi harddisklere benzetiyor. "Bu kapasiteye sahip bir DVR'ınız olsaydı, 3 milyon saatlik dizi kaydedebilirdiniz" diyen yazar, bu sürenin 342 yıldan biraz daha uzun olduğuna dikkat çekiyor.