Mesai saatleri, yolda geçen zamanlar, ek mesailer… Ara ara sanki tüm hayatınız işten ibaretmiş gibi hissettiğiniz olmuştur.
Haftalık çalışma saatini 32 saate indirsek ne gibi faydalarla karşılaşırdık dersiniz?
Bunun bir örneğini yakın zamanda Washington’daki San Juan County gerçekleştirdi!
San Juan County, 2023 yılında bu sistemi başlatarak bir yıl süren bir pilot uygulama gerçekleştirdi.
Pilot uygulama sonuçlarının olumlu olmasıyla birlikte de 2024 itibarıyla bu düzenlemeyi sürdürme ve de genişletmeye karar verdi.
Bu sayede çalışanlarına haftada 32 saat çalışarak tam zamanlı maaş ve haklarla yepyeni bir iş-yaşam dengesi sunan San Juan County, âdeta bir devrime imza atarak birçok olumlu sonuç elde etti.
Haftada 32 saatlik çalışma sisteminde çalışanlarının daha odaklı, motive ve verimli çalıştığı tespit edildi.
Bu sistemde çalışanların daha kısa sürede daha fazla işin üstesinden gelebildiği ve zamanlarını daha iyi yönetmeye başladıkları görüldü.
Yani çalışanların çalışma saatlerinin kısaltılmasının işlerin aksayacağı anlamına gelmediği kanıtlandı.
Tam aksine, yapılan işler daha etkili bir şekilde tamamlanarak uzun vadede hem çalışanların hem de işverenlerin kazanması sağlandı.
Bu uygulama daha nitelikli adayların bölgeye ilgi göstermesini sağlayarak nitelikli iş gücünü de arttırdı.
Bölgeye yapılan iş başvurularında %85’lik bir artış görüldü ve bu da açık pozisyonların daha hızlı ve daha nitelikli iş gücüyle doldurulmasını sağladı.
32 saatlik çalışma sistemi bölgeyi bir cazibe merkezi hâline getirdi.
Ek olarak, işten ayrılma oranları düştü ve çalışanların işlerinde daha uzun vadeli kalmayı tercih ettiği görüldü ve istikrar sağlandı.
En büyük değişimse çalışanların özel hayatlarında ve dolayısıyla ruh sağlıklarında oldu.
Haftada fazladan bir gün izin yapmak çalışanın sevdiklerine, hobilerine vb. unsurlara daha fazla vakit ayırabilmesini mümkün kıldı.
Bu durum, sadece çalışanların değil onların ailelerinin ve sosyal çevrelerinin de yaşam kalitesini arttırdı.
Bu sayede de çalışanlar, işlerine daha dinlenmiş ve daha motive bir şekilde dönerek çok daha verimli bir şekilde çalışabildi.
Peki bu sistemin Türkiye’de uygulanması ve başarıya ulaşması mümkün mü?
Türkiye'de 32 saatlik çalışma sisteminin, iş-yaşam dengesini iyileştirme ve çalışan verimliliğini artırma potansiyeline sahip olduğu oldukça açık.
Ancak şöyle bir durum var ki, işverenlerin maliyet kaygıları, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin bu siteme geçişinde bir engel yaratabilir gibi görünüyor.
Yasal olarak haftalık çalışma saatinin 45 saat olduğu Türkiye’de, böyle bir modelin uygulanması için ciddi mevzuat değişiklikleri gerekli olacaktır.
Üretim ve hizmet sektörlerinde ise vardiya düzenlemeleri gibi ek planlamalar gerekebileceğinden bu sisteme adaptasyon her ne kadar faydalı olacak olsa da geçiş konusunda zorluklar yaşanabilir.
Bu sistem günümüz Türkiye’si koşullarında özellikle de maliyet faktörü göz önüne alındığında beyaz yakalı sektörlerde ve esnek çalışma modellerine yatkın alanlarda daha uygulanabilir gibi görünüyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: