Halka Arzda Çalışanlarına "Kıyak" Geçen TAB Gıda, ebebek Gibi Şirketler, Onlara Ne Kadar Kazandırdı?

13
4
1
1
1
Düşünün ki çalıştığınız şirket halka arz oluyor ve daha da önemlisi, çalışanlarına yani sizlere özel kontenjan ayırıyor. Bu sayede bireysel yatırımcılara göre daha çok hisse alabilecek ve daha çok para kazanabileceksiniz. Kulağa çok iyi geliyor değil mi?

Halka arz trendi önce ebebek, daha sonra TAB Gıda ile rekor üstüne rekor kırarken arka planda “çalışanlarına” özel kontenjan ayırıp tabiri caizse “kıyak” geçen şirketlere bir bakalım.

Halka arzların da büyük etkisiyle borsadaki yatırımcı sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Öyle ki 15 Ağustos'ta 5 milyon 636 bin 160 yatırımcı bulunurken 17 Ekim itibarıyla bu sayının 8.035.700 ile tarihi zirvesine ulaştığını, MKK (Merkezi Kayıt Kuruluşu) sosyal medya hesaplarından duyurmuştu.

TAB Gıda, halka arz olurken çalışanlarını da düşünmeyi ihmal etmedi.

18-20 Ekim tarihleri arasında halka arz talebi toplamaya başlayan TAB Gıda, 22 Ekim’de halka arz sonuçlarını duyurdu. Toplamda 4.949.462 kişiye dağıtım yapılan hissede tarihi rekor kırıldı.

Bireysele eşit dağıtım yöntemiyle dağıtımı yapılan TAB Gıda halka arzının sonuçları ise şu şekilde:

TAB Gıda Halka Arz Sonuçları

Tablodan da anlayacağınız üzere bireysel yatırımcıya kişi başı maksimum 9 lot (adet) dağıtım gerçekleşmiş. Bunun haricinde asıl konumuz olan “Grup Çalışanları” kontenjanı ise SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) tarafından onaylı izahnamede 1.050.000 olarak ayrılmıştı ancak dağıtım planında 1.016.828 adet hisse 5.673 kişiye dağıtıldı.

Böylece TAB Gıda altında çalışıp halka arza katılan bir kişi, ortalama olarak 179 adet alma hakkında sahip olarak #TABGD hissesini 23.270 TL maliyetle almış oldu. Şimdilik bu halka arz yeni duyurulduğu için ne kadar kazanç elde ettiğini hesaplayamıyoruz ancak yazımızın devamında son aylarda halka arz olup şirket çalışanlarına tabiri caizse “kıyak” geçerek özel kontenjan ayıran şirketlerin, çalışanlarına ne kadar kazandırdıklarını ele alacağız. (ebebek ve Tatlıpınar Enerji)

Sosyal medyada viral olan ebebek de halka arz trendine katılmış, çalışanlarına kıyak geçmişti:

7 Eylül’de ilk kez borsada işlem görmeye başlayan ebebek, halka arz olurken 2024 yılında İngiltere’de mağaza açma ve Almanya üzerinden Avrupa'ya e-ticarete başlamak gibi hedeflerle yola çıkmıştı.

Çalışanlarını da unutmayarak 800.000 adet hisseyi halka arza katılan 1.107 çalışanına dağıttı. Böylece kişi başı ortalama 722 adet hisse dağıtmış oldu. Bunun ise değerini halka arz fiyatı olan 46,50 TL ile hesaplayabiliriz. Bu durumda toplam maliyet 33.573 TL olmaktadır.

Bireysel yatırımcılar ise "rekor katılımdan dolayı" maksimum 6 adet yani 279 TL değerindeki ebebek hissesine sahip olabildiler.

ebebek halka arz sonuç

Peki 722 adet hisse alarak 33.573 TL maliyetle hisseleri elinde tutan ebebek çalışanı ve bireysel bir yatırımcı ne kadar kâr/zarar etti?

7 Eylül’de borsada ilk kez işlem görmeye başlayan ebebek, 14 Eylül’e kadar tavan görerek zirve fiyatını yakalamıştı. Bu içerik yazılırkenki en güncele bakarsak bu fiyat 66,45 TL ile 20 Ekim Cuma kapanış fiyatlarıdır. Bu düşüşün birçok sebebi olarak malum İsrail-Filistin olayları gibi gündemler gösteriliyor ancak o bizim bugünkü konumuz değil. O yüzden içeriğimize devam edelim.

Kaynak: Midas

Zirve fiyata göre halka arza katılan ve ortalama lot alan bir çalışan 59.385 TL’lik bir portföy değerine ulaşmış bu değerden maliyetimizi düştüğümüzde net kazanca ulaşıyoruz ve bu tam olarak 25.811 TL! Yani halka arza 1 Eylül’de başlayan ve 7 Eylül’de işlem görmeye başlayan bu hissede; şirket çalışanı olan yatırımcımız, 14 gün sonra 25.811 net kazanca ulaşabilmiş.

Kimisi öncesinde kimisi de günümüze kadar tutmuş olabilir. Bir de çalkantılı bu dönemde borsa endeksi bu kadar düşmüş iken güncel fiyatlara göre kazancına bakalım ve ona göre konuşalım:

En güncel hisse değeri 20 Ekim kapanış fiyatlarına göre 66,45 TL, bu noktada toplam portföy değerimiz 49.976 TL’ye düştü. Ancak şunu belirtmeliyiz ki maliyeti düştüğümüzde geriye kalan net kazanç 14.403 TL. Yani yatırımcımız 20 Ekim güncel fiyatlara göre bu halka arzdan 14.403 TL kazanabilmiş.

Zirve fiyata göre çok ciddi bir fark olsa da endeksin bu denli düştüğü ve savaşların patlak verdiği bu dönemde "bireysel yatırımcılarla kıyaslandığında" pek de fena olmayan bir kazanç. Tabii ki uzun vadede ne yapar onu bilemeyiz ancak zirve fiyat ve güncel fiyata göre durum bu.

Bir de bireysel yatırımcıya bakalım;

İçeriğimizin başında bireysel yatırımcının maksimum 6 lot alabildiğini söylemiştik ve bunun maliyeti de 279 TL’ydi. Zirve fiyattan satsaydı 214 TL net kazancı bulunan küçük yatırımcının güncel rakamlara göre net kârı ise tam olarak 120 TL!

Durumu bir de enerji şirketi olan “Tatlıpınar Enerji” ile ele alalım:

Türkiye’nin en zengin iş adamlarından Ali Ağaoğlu’na ait olan ve ağustos ayında halka arz olan Tatlıpınar Enerji Üretim ise çalışanlarına halka arz fiyatı olan 22,50 TL’den toplam 682.126 adet hisse dağıtımı gerçekleştirmişti.

Halka arz sonuçlarına göre 237 şirket çalışanının katıldığı halka arzda, kişi başı maksimum 2.878 adet hisse dağıtımı gerçekleşti. Bireysel yatırımcıya ise maksimum 23 lot hisse verildi, bunun maliyeti ise tam olarak 517 TL.

Kaynak: Midas

Yani halka arza 10-11 Ağustos'ta talep toplamaya başlayan Tatlıpınar Enerji, 17 Ağustos’ta borsada ilk kez işlem görmeye başlamıştı. 6 Eylül tarihine kadar üst üste tavan görerek zirve fiyatını bu noktada yakalamış gözüküyor. Bu içerik yazılırkenki en güncel hisse değerine bakarsak bu fiyat 39,36 TL ile 20 Ekim Cuma kapanış fiyatlarıdır.

Zirve fiyata göre halka arza katılan ve maksimum lot alan bir çalışan bu sefer tamı tamına 244.630 TL’lik bir portföy değerine ulaşmış. Bu portföyden ise maliyeti çıkarttığımızda (22,50 TL x 2878 adet hisse) net kazancı elde ediyoruz: 179.875 TL

En güncel hisse değeri 20 Ekim kapanış fiyatlarına göre 39,36 TL, bu noktada toplam portföy değerimiz 113.278 TL’ye düştü ve güncel net kazancımıza bakmak için tekrar maliyetimizi çıkartıyoruz: 48.522 TL (güncel net kazanç)

Yani yatırımcımız, 20 Ekim haftalık kapanış fiyatlarına göre bu #TATEN halka arzından 48.522 TL kazanabilmiş. Zirve fiyata göre çok ciddi bir fark olsa da endeksin bu denli düştüğü bir ortamda hiç de azımsanacak bir miktar olmadığı ortada.

Peki aynı durum bireysel yatırımcı için geçerli miydi bir de ona bakalım?

Kişi başı maksimum 23 adet hissenin dağıtıldığı bireysel dağıtım planında ise 517 TL maliyet ile bireysel yatırımcı zirve fiyattan satsaydı 1437 TL net kazanç elde edebilirdi. Güncel istatistiklere baktığımızda ise küçük yatırımcının bu halka arzdan kazancı ise sadece 387 TL.

Kurumsal yatırımcıların kârları ise bir başka içeriğin konusu olacaktır belki de. Çünkü o apayrı bir konu. Ancak fazla lot alabilen yatırımcıların kârlarının ne denli büyüdüğü ortada. Hele hele yılbaşından beri halka arz olan şirketlerin "halka arz fiyatının" altına henüz inmediği bu dönemde kimisi için “ev ekonomisine destek” kimisi için ise “harçlık” niteliği taşıyan bu trendin, büyük yatırımcılar için de ciddi bir yatırım kaynağı olduğunu söylesek yanlış olmaz herhâlde.

13
4
1
1
1
Emoji İle Tepki Ver
13
4
1
1
1
Yorumlar(26)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
3 yıl önce
Erkek sünnetide zararlı diyenler bir internetten araştırma yapsınlar zarar aksine yararlı bir uygulamadır
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Kadınlar için yazdıkları doğru ama erkek sünneti için yazdıkları saçma .
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Yukarıda yapılan araştırma sudan da yapılmıştır sudan nın %90 müslümandır
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Sünnet eski mısır da yapılmaktadır islamdan çok önce ayrıca yahudilerde müslümanlardan çok önce sunnet olmaktaydılar
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Müslüman olmayan diğer inançların SAÇMALIKLARI Allah'a şükür biz böyle bir coğrafyada yaratılmamışız
Yanıtla
-7
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
hiç bir şeyden anlamayanlar başlamış yoruma hemen. gidin başka yerde oynayın
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Allah erkeği de kadını da olması gerektiği gibi yaratmıştır, sünnet denen çağ dışı uygulamanın din ile en ufak bir ilgisi yoktur, erkek sünneti de israil adetidir, yahudilerden müslümanlara geçirilmiştir, ister sevinin ister üzülün ama gerçek bu, sünnetin erkeğe yararı değil zararı vardır, bilimsel olarak sünnet yararlı diyen kimse bunu bu zamana kadar ispatlayamamıştır, tamamen safsatadır.

Nisasuresi 119.ayette Allah bize kuranda bildirmiştir, şeytanın türlü hilelerle bizi kandıracağı ve değiştirmeye çalışacağı ayette anlatılır ve şeytan şöyle der “ Allah'ın yarattığını bozmalarını emredeceğim. ”

Ayetin tamamı
“Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler!” Kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, elbette açık bir ziyana uğramıştır
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
tmilichoo sen ne yapabiliyosun mantıklı bişeyler atda görelim
3 yıl önce
Bol bol ayet hadis cımbızlamışsın yiyosa devamını getir tefsir filan at
-6
3 yıl önce
Kur’an’ı Kerim de kadın ve erkek cinsel organının sünnetiyle ilgili bir ayet yoktur.
Bakara 170 ) Ve onlara, “Allah'ın indirdiğine uyun” dendiği vakit, “Aksine biz, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız” dediler. Ataları bir şeye akıl erdirmez ve kılavuzlandıkları doğru yolu bulmaz idiyseler de mi?

Çocuk Sünneti konusunda Allah insanı böyle yaratıyorsa bunda bir hikmet vardır diye düşünmesi beklenen Müslümanlık iddiasındaki insanlar, tam tersini yapıp bu İbrahimi bir gelenektir, atalarımız bunu yapmışsa bunda bir hikmet vardır, biz atalarımızdan gördüğümüzü uygularız diyerek, atalarının görüşünü Allah'ın ayetine tercih etmektedirler.
Peki bu İbrahimi gelenek neyin nesidir bir bakalım;
Bugünkü Tevrat’ı (aslında Musa’ya 10 emir verilmişti, bu TEVRAT adlı kitapta nereden çıktı. Kur’an’da geçen Tevrat; yasa – İncil ise müjdeleyen demektir ve Kur’an’ın sıfatlarıdır) yazıcı-âlim Ezra yazmıştır. Bâbil sürgünü sonrasında Ezra, İsrâil topraklarında yaşayan Yahudiler arasında tamamen unutulan Tevrat’ı sözlü yorumuyla birlikte yeniden oluşturmuştur (Sukkah, 20a). Talmud’a göre Ezra yeni Tevrat’ta bazı değişiklikler yapmıştır (Sanhedrin, 21b-22a; Şekalim, V/1).kalim, V/1).

Ayrıca Ezra, bu yeni Tevrat'ta Allah'ın, Abraham (ibrahim peygamber) ile anlaşma yaparak İsrail oğullarının Tevrat'a uyması halinde Nil ve Fırat nehirleri arasını (arz-ı mev’ud) İsrail oğullarına bağışlayacağını uydurmuş ve bu anlaşmanın nişanesi olarak İsrailoğlu soyundan gelen erkeklerin cinsel organlarını (eski Mısır’da penis ve vajinayı kutsal kabul edip bu üreme organlarına tapınan pagan uygulaması) sünnet ettirmeleri gerektiğini beliterek bir millet bilinci oluşturmaya çalışmıştır. İşte uydurma Tevrat’taki (yaratılış 17) bu uydurma sünnet ayeti zamanla Araplara ve İslamdan sonra diğer kavimlere geçmiştir.

Biz bugün bu sünnet geleneğine, uydurma hadis ve rivayetlerle Allah'ın Resulunüde alet ederek, aslını bilmeden İbrahimi gelenek diyerek sahip çıkıyoruz.

Çocukları sünnet ettirmek, "Sizi yarattım ve şeklinizi en güzel şekilde yaptım" ( Mümin 64 ) diyen Rabbimizin sözünü umursamayıp; "Onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler" ( Nisa 119 ) diyen Şeytanın emrine uymaktır..
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
Allah'ın indirdiği dinde hadislere iman diye bir iman şekli yok. Allah'ın Resulu hesap günü ümmet hadisleri terketti demeyecek, ümmet KUR'AN'I TERKETTİ DİYECEK.

Ve biz Elçiden sorumlu değiliz ki, Elçinin de uymak zorunda olduğu Kur'an'dan sorumluyuz. Allah'ın ilgili ayette belirttiği gibi;

Furkan 30) Elçi'de: "Ey Rabbim! kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş bir şey haline getirdi" dedi.

Kur'an'ın hiç bir yerinde Muhammede uyun demez Allah'ın Resulune (elçi) uyun der. Peki Elçi'nin neyine uyulur, Efendisi adına söylediklerine uyulur. yani Elçiye uyulmaz, getirdiğine uyulur. Peki Allah'ın Elçisi, Efendisi adına ne söylemiş, ne getirmiş; Kur'an ayetlerini, hepsi bu.

Ayrıca Allah, Muhammede Elçilik görevini vermeden öncede Oruç, Zekat, Hac ve Namaz Mekke toplumunca yerine getirilen ritüellerdi.
3 yıl önce
Peygamber hadisi de kuraldır. Kuranda namazın nasıl kılındığı yok bunu peygamber açıklıyor
3 yıl önce
Yorumlar yine ateist toplantısı
Yanıtla
-4
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Meraktan soruyorum, bu paylaşımla direk ilgili değil. 1 veya 1,5 senedir webtekno içerikleri oldukça farklı bir hal aldı. Başka kültürleri güzel gösterip, islam dinine gizlice soğutma çalışması olan paylaşımlar başladı.
Acaba bu içerikleri üreten sorumlu çalışanınız değişmiş olabilir mi?

Bir dine, kültüre, devlet başkanlarına vs. üstü kapalı şekilde saldırmak Teknoloji temalı bir sayfanın misyonu mudur?

Üzgünüm, umrunuzdada değil belki ama bence eski webtekno içerik açısından daha kaliteliydi. Design ve göze hitap konusunda ilerleme olsada, içerik konusunda büyük gerileme görüyorum. Kendi fikrim. Saygı duyduğunuz için teşekkürler.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER