Hava kirliliği sonucu oluşan hastalıkların sayısı her geçen gün artıyor. Şimdiye kadar hava kirliliğinin akciğer, kalp, rahim ve göz rahatsızlıklarına neden olduğunu ve potansiyel olarak da zihinsel hastalıklara neden olabileceğini biliyorduk.
Bilim insanları, bu hastalıkların bir yenisini daha keşfetti. Hindistan'daki Haydarabad kentinin dışındaki 23 bölgede 3.700 kişiyle çalışan bilim insanları, PM2.5'lik kirlilik seviyesinde faaliyetlerini yürüttü. Yakındaki köylerde 35,7 yaş ortalamasındaki insanları inceleyen araştırmacılar, hava kirliliği ile kalça ve omurgadaki kemik minerallerindeki değişimin bağlantılı olup olmadığını araştırdı. Kemik minerallerindeki değişim, kemik erimesi teşhisi için kullanılan bir ölçü.
Sonuçlar, hava kirliliğiyle kemik erimesi arasında bağ olduğuna işaret ediyor:
Barcelona Küresel Sağlık Enstitüsü'nden Cathryn Tonne, genel olarak bakıldığında yüksek hava kirliliği seviyesindeki artışla daha düşük kemik mineralleri arasında bir örüntü gördüklerini belirtiyor. Bölge sakinlerinin maruz kaldığı ortalama PM2.5'lik seviye, metrekareye yıllık 32,8 mikrogram kirlilik demek. Bu sayı, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği güvenli seviyeden üç kat daha fazla.
Tonne ve meslektaşları, metrekareye düşen her 3 mikrogram daha fazla kirlilikte kadınlarda ve erkeklerdeki kemik mineral yoğunluklarında, omurgada santimetrekare başına ortalama 0,011 gram kalçadaysa 0,004 gram düşüş olduğunu tespit ettiler. PM2.5'in alt kümesi olan siyah karbonun da düşük kemik kütlesi ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
Esas neden, açık havadaki kirlilik:
Araştırmaya konu olan insanların yarısından fazlası, yemek pişirmek için çevreyi kirleten madde salınımına neden olan katı yakıtlar kullanıyor ancak bu insanlarda kapalı ortam hava kirliliğiyle kemik kütlesi arasında bir bağlantı tespit edilemedi. Bu nedenle kemik kütlesini esas etkileyen unsurun açık havadaki kirlilik olduğu sonucuna varıldı.
Kemik kütlesini hava kirliliğine bağlayan araştırmalar hâlâ gelişim aşamasında ve bunların çoğu gelişmiş ülkelerdeki yaşlı insanlara odaklanmış durumda. Önceki çalışmaların bu nedenle ikna edici olmadığını savunan Tonne, buna rağmen kimi araştırmalarda bağlantılar bulduğunu belirterek 2017 yılında Boston'da yaşı erkekler arasında yapılan bir araştırmayı hatırlatıyor.
Hava kirliliği ve kemik sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimsel araştırmaların çok eksik olduğunu belirten araştırmacılar, bu nedenle yeni incelemenin önemli olduğunu düşünüyorlar. Araştırmada kapalı ortam ve açık hava incelemesinin yapılması ve araştırmaya çok sayıda insanın katılması, onu daha da etkili hâle getiren etmenlerden. Oslo Üniversitesi'nden bir bilim insanı, araştırmanın hava kirliliğinin tekil bireylerin sağlığına olan etkisinin göreli olarak az olduğunu ancak kemik kütlesinde azalmanın popülasyon seviyesinde ciddi sağlık yükleri getireceğini belirtiyor.
Araştırmayı yapan bilim insanlarından Diddier Prada, ABD'de PM2.5 kirlilik seviyesinin yılda kemik erimesi kaynaklı 86 bin kemik kırığı ile bağdaştırılabileceğini söylüyor. Çoğu insanın en yüksek kemik kütlesine 20 ile 30 yaşları arasında eriştiğini kaydeden araştırmacı, bu noktadaki bir azalışın ilerleyen yaşlarda kemik erimesi riskini artıracağına dikkat çekiyor.