Şaşırtıcı olacak ama klor aslında kokusuz bir madde. O zaman bu keskin kokunun kaynağı ne?
Klor, havuz sularını temizlemek ve dezenfekte etmek için kullanılıyor.
Ancak klorun kendisi doğrudan kokusuz. Havuzlarda aldığımız koku, klorun sudaki organik maddelerle (ter, idrar, kozmetik ürünleri gibi) reaksiyona girmesi sonucu oluşan bileşikler.
Bu bileşiklere de kloraminler deniyor. Üç tür kloramin var: Monokloramin, dikloramin ve trikloramin. Özellikle trikloramin, havuzlarda sıkça hissettiğimiz güçlü kokuya sebep olan ana bileşik.
Kloraminler, klorun amonyak veya azot içeren bileşiklerle reaksiyona girmesi sonucu oluşuyor.
Amonyak, ter ve idrar gibi organik maddelerden kaynaklanıyor. Bu nedenle, bir havuza daha fazla insan girdiğinde veya havuz hijyenine yeterince dikkat edilmediğinde kloramin seviyeleri artıyor.
Trikloramin de havuz yüzeyinde ve havuz havasında birikerek keskin bir koku oluşturuyor. Bu koku ise bize havuzdaki klorun yetersiz olduğunu veya havuzun kirli olduğunu gösteriyor.
Klor, havuz suyundaki bakteri ve virüsleri öldürmede etkili bir dezenfektan.
Ancak kloraminler, göz ve cilt tahrişine, solunum problemlerine ve astım semptomlarının kötüleşmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, havuzların düzenli olarak temizlenmesi ve klor seviyelerinin kontrol altında tutulması gerekli.
Havuz sahipleri ve işletmecileri, kloramin seviyelerini düşürmek için düzenli şoklama işlemleri yaparak havuz suyunu temiz tutmaya çalışmalı.
Bize de iş düşüyor.
Havuz işletmecilerinin her ne kadar tazeleme ve havalandırma gibi işlemleri yapması gerekse de havuz kullanıcısı olarak bizler de bu kokunun artmasına neden oluyoruz.
Bu yüzden de hijyen kurallarına dikkat etmeli, duş almadan havuza girmemeli, uygun havuz kıyafetleri giymeliyiz. Havuza işememek gerektiğini de söylemeye gerek yok diye düşünüyoruz.
Bir daha havuza girdiğinizde klor kokusu genzinizi yakıyorsa koşarak o havuzdan uzaklaşabilirsiniz.
Hazır daha yaz bitmemişken bu içerikleri de incelemelisiniz:
