Bilim insanları bir süredir, insanların konuşma yeteneklerinin nereden geldiği ile ilgili bazı çalışmalar yürütüyorlar. Bu çalışmalar kapsamında hayvanlar üzerinde de çeşitli incelemelerde bulunan bilim insanları, araştırma konusundan daha da ilginç olan bir bulguya ulaştılar. Uzmanlara göre bazı hayvanlar, kendilerini olduklarından daha büyük gösterebilmek adına seslerini değiştirip, sahte sesleri taklit ediyorlardı.
Hayvanlar, üreme odaklı yaşayan canlılar. Dolayısıyla hayvanların attıkları her adımın üreme ile ilgili olduğunu açıkça ifade edebiliriz. Ayrıca hayvanların çıkardığı sesler, çoğu zaman onların vücut büyüklüğü ile ilgili bilgi sahibi de olmamızı sağlıyor. Ancak bilim insanlarının son keşfi, bazı hayvan türlerinin dürüst olmayan sinyalleme olarak isimlendirilen bir strateji ile seslerini değiştirerek, vücutlarını daha büyükmüş gibi göstermeye çalıştıklarını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu durumun temel nedeni, eş adaylarını etkilemeye çalışmaktan başka bir şey değil.
Bilim insanları, yaptıkları çalışmalar sırasında 164 memeli türünün ses ve vücut büyüklükleri arasındaki ilişkiyi incelediler. Uzmanlar, vücutlarını daha büyük göstermek isteyen hayvan türlerinin ise daha esnek ses kapasitelerinin olduğu sonucuna ulaştılar. Yani olduklarından farklı görünmek isteyen hayvanlar, ses değiştirme konusunda çok daha iyi durumdaydılar ve daha büyüklermiş gibi ses taklitleri yapabiliyorlardı.
Örneğin erkek kızıl geyikler, daha büyük görünüp eş adaylarını kendilerine çekebilmek için daha düşük frekanslı sesler çıkarıyorlardı. Erkek koalalarda da benzer bir durum mevcuttu ve bu hayvanlar, eşlerini kendilerine çekebilmek adına çok daha büyük vücutlu memeliler kadar yüksek sesler çıkarıyorlardı. Üstelik bilim insanlarına göre bu ilginç stratejiyi uygulayan hayvanlar, kendilerini geliştirebilmek için de çabalıyorlardı.
Bilim insanlarına göre elde edilen bu bulgular hem insanların hem de doğada ses çıkaran diğer canlıların iletişim araçlarıyla ilgili önemli keşiflere kapılar açabilir. Çünkü bilim insanları, hayvanların ses çıkarmasını ve seslerini değiştirmeye çalışmalarının insanlar için de geçerli olabileceğini düşünüyorlar. Yani dünya üzerindeki ilk insanlar, seslerini değiştirmeye çalışırken konuşmayı öğrenmiş olabilirler.
Elde ettikleri bulgularla ilgili açıklamalarda bulunan Max Planck Psikodilbilim Enstitüsü'nden Andrea Ravignani, bu çalışmayı genişletmek istediklerini söyledi. Ravignani, elde ettikleri bulguları önce çok daha fazla memeli türü üzerinde inceleyecekleri ve bu teorinin gerçekliği konusunda daha fazla emin olacaklarını, ardından da hayvanlardaki bu yaklaşımın cinsellik dışında ne gibi durumlarda sergilendiğini tespit etmeye çalışacaklarını söyledi. Bu çalışmalar, insanlık için önemli bir durumun sırlarını açığa çıkarabilir.
