Hedonizm’i en kısa haliyle Hazcılık olarak tanımlayabiliriz. Hedon, kelime anlamı olarak haz almak ve zevk anlamına geliyor. Dilimize ise Hazcılık olarak çevrilmiştir. Hedonizm’in savunduğu temel ilke; yaşam boyunca haz almanın tek doğru tercih olduğu ve insanların yaşamını haz alabilecekleri şekilde planlaması gerektiğini savunmasıdır.
Tahmin edeceğiniz üzere Hedonizm taraftarlarına Hedonist adı veriliyor. Hedonistlere göre, eğer bir eylem sonucunda haz veriyorsa doğru bir eylemdir. Yani bir eylemin doğruluğu, kişiye haz vermesiyle doğru orantılıdır. Eğer bir eylem, kişiye haz vermiyorsa; kişi o eylemi direkt sonlandırmalıdır. Fakat sanılanın aksine sadece cinsel hazlar değil, diğer hazlar da Hedonizm’in olmazsa olmazlarıdır.
Ortalama bir Hedonist’in karakteristik özellikleri
Hedonistler'in ortak özellikleri genel olarak; bencillik, kendini beğenme, başkalarını kendi çıkarları için kullanma, eleştiriye kapalı olma üzerinedir. Doğal olarak millî - dini değerler ile meşgul olmazlar. Kurallardan ve kısıtlamalardan hoşlanmazlar. Çalışmayı sevmezler ve aile sorumluluğu başta olmak üzere hiçbir sorumluluğu kabul etmezler.
Hedonizm’de yaşanan erken yol ayrımı
Hedonizm’in kurucusu Sokrates’in öğrencisi de olan Aristippos’dur. Aristippos’un Hedonizm’inde insanı insan yapan yegâne duygu hazdı. İnsan haz alabildiği sürece ve alabildiği kadar insandı. Haz; geçmiş ya da gelecekte değil, yaşanılan anın içinde aranmalıydı. Ayrıca bu hazzın temel tanımı somuttu.
Sadece cinsel dürtüler değil; müzik dinlemek, araba kullanmak, yemek yemek, kitap okumak, bitki yetiştirmek gibi şeyler de insana haz verdiği müddetçe Hedonizm’in sınırlarına girmekteydi. Yaşam tarzlarından ötürü Roma İmparatorları ve Pompeii Halkı bilinen en ünlü Hedonistler olarak ifade edilmektedir.
Fakat Epikuros (Epikür)’a göre haz, bedensel değil ruhsal yani soyut olmalıydı. Aristippos’un tanımında evrensel ahlak ve düzen kurallarına aykırılık mevcutken, Epikuros’un tanımında bundan söz edilemez. Epikuros; bilgeliğin, onurun, şerefin ve adil yaşamın Hedonizm için olmazsa olmaz kriterler olduğunu ifade etmiştir.
Bazı bilim insanlarına göre pandemiden sonra Hedonizm yükselecek
ABD’nin en saygın üniversitelerinden biri olan ve son altı ABD Başkanı’ndan dördünü yetiştiren Yale Üniversitesi'nde görevli Dr. Nicholas Christakis, The Guardian’a verdiği demeçte “Salgın sırasında dindarlıkta, kanaatkârlıkta ve garanticilikte artış görülüyor. Daha önce yüz yıllar boyunca yaşanan salgınlarda gördüğümüz şeyleri şimdi de görüyoruz. 2024'te bütün bunlar tersine dönecek. İnsanların bıkıp usanmadan sosyalleşmeye çalışacağı, dindarlığın zayıflayacağı ve cinsellikte artışın olacağı bir gelecek bizleri bekliyor” diyor. Christakis, bu tezine dayanak olarak “İspanyol gribinin ardından 1920'lerde yaşananları” gösteriyor.
Hedonizm’i kısaca anlatan ünlü Hedonist hikâyesi
Ünlü bir sporcu, arabasına binmek üzereyken yanına bir kadın yaklaşır. Sporcuya “küçük bir bebeğinin olduğunu, bebeğin çok hastalandığını ve hastane masraflarını karşılayamadığını, onun her gün biraz daha ölüme yaklaştığını” anlatır. Kadının anlattıkları sporcuyu etkiler. Hemen çek defterini çıkarır ve yüklüce bir para meblağı yazarak kadına verir ve “Umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın” der. Sporcu ertesi gün kulüpte öğle yemeği yerken yanına bir arkadaşı yaklaşarak, “Geçen gün çocuklar, bir kadının seninle konuştuğunu ve o kadına yüklüce bir çek verdiğini söylediler” der. Ünlü sporcu, “Evet, ne olmuş” der. Arkadaşı, “O kadın bir sahtekâr, zengin kişilere yaklaşıp hasta bir bebeği olduğunu söyleyerek para koparırmış. Korkarım senden de koparmış” der. Sporcu büyük bir sevinçle, “Öyle mi, yani ölümü beklenen bir bebek yok mu? İşte bu hafta duyduğum en güzel haber bu” der.
Yukarıdaki hikâye daha çok Epikuros’un Hedonizm’ine uygun olsa da “Aristippos’un Hedonizm’i değil” de diyemeyiz.
Peki ya sizler Hedonizm için neler düşünüyorsunuz? Türkiye simülasyonunda Hedonist olmak sizce mümkün mü? Yorumlarda belirtebilirsiniz.