Tarihin dokunuşunu ve bilgelik hazinesini barındıran eşsiz bu mekânda kitapların nadirliği ve yapısı insanı âdeta büyülüyor.
Peki, Zincirli Kütüphane'nin ardındaki sırlar ve hikâyeler neler? Gelin, bu büyüleyici dünyaya adım atalım.
Tarihi 17. yüzyıla dayanan Hereford Katedral Kütüphanesi.
Orta Çağ’dan 18. yüzyıla kadar kitaplar, güvenlik önlemi olarak zincirleniyordu. Kitap sayısının az olması ve çalınmaması adına yapılan bu uygulama Hereford Katedral Kütüphanesi için de geçerliydi.
1582’de I. Elizabeth döneminde katedralde araştırma yapan bir ekip, koleksiyonların kötü muhafaza edildiğine karar verdi ve böylelikle Zincirli Kütüphane kuruldu. Oxford Üniversitesi Rektör Yardımcısı Thornton ise kitapları zincirleyen tek kişi oldu.
Dünyanın pek çok yerinde zincirli kitaplar görseniz de Hereford Katedral Kütüphanesinin ayrı bir yeri var.
229 el işlemesi zincirli kitabın yer aldığı kütüphane; çubukları, kilitleri ve tüm zincirleri ile sağlam şekilde ayakta kalan en büyük kütüphane olma özelliğini taşıyor.
Kütüphanede yer alan kitapların çoğu ise 1100 yılına ait. Anglosakson karakteriyle yazılmış Hereford İncilleri ise 780’den beri gelerek kütüphanedeki en eski ciltler oluyor bu İnciller 1055 yangından sağ kurtulan tek eserler.
Kitapları nasıl zincirliyorlar?
Zincirli kütüphanelerdeki düzen, alışık olduğumuzdan biraz farklı. Normalde biz kitapların sırtlarını görürüz ancak burada kitaplar ön kapağın bir ucundan zincirlendiğinden sırtları arkaya bakıyor yani biz tam tersini görüyoruz. Kitapların ters çevrilmesine gerek kalmadığı için de zincirler dolaşmıyor.
Böylelikle kitaplar zarar görmediği gibi kitaplar raftan alındığı gibi doğrudan masada okunabiliyor. Ayrıca zincirler masada okunacak kadar uzunlukta ancak kitaplıktan uzağa gidemezsiniz.
Eğer yolunuz Hereford’a düşerse siz de bu kütüphaneyi ziyaret ederek geçmişe yolculuk yapabilirsiniz.
Okumaktan keyif alabileceğiniz diğer içeriklerimiz: