İstanbul’da yaşanan depremde can kaybı yaşanmadı. En büyük teselli bu oldu, ancak depremden sonraki saatler boyunca Türkiye iletişim sorunlarıyla boğuştu. Vatandaşlar, özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar gece gündüz sosyal medya üzerinden yaşadıkları sorunu ilettiler.
GSM firmaları sırasıyla depremden saatler sonra açıklama yaptılar. Kriz yönetimi için seçtikleri yollar, vatandaşlardaki öfkeyi arttırdı. Hal böyle olunca mağduriyet yaşayan herkesin aklında bir soru belirdi. Turkcell, Vodafone ve Turk Telekom 26 Eylül günü yaşattıkları mağduriyet sebebiyle dava edilebilir miydi?
Yanıt yetkili bir isimden geldi: Mağdur olan herkes manevi tazminat davası açabilecek
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Deprem aslında fay hatları itibariyle 5,8 olarak açıklandı. Biz onu fay hatlarında 5,8 hissettik ama cep telefonlarında 7,8 olarak hissettik. Sadece İstanbul'da bir deprem oldu ama deprem bütün Türkiye'yi etkiledi.” diyerek olayın vehametini bir kez daha ortaya koyuyor.
Mahmut Şahin’in açıklamalarına göre belki de sayısı milyonları bulan GSM operatörleri mağdurlarının dava açmaya hakkı var. Ancak bu dava maddi değil, manevi tazminat davası şeklinde olmak zorunda. Yani hukuki olarak her operatör müşterisinin deprem günü yaşanan sorunlar için dava açmaya hakkı var. Şahin’in ifadeleri şu şekilde:
“Cep telefonlarından dolayı sıkıntı yaşayan insanların psikolojik anlamda zarar görmeleri manevi tazminatı doğurur. Bütün tüketicilere manevi tazminat açma doğrultusunda hakları olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum ama asıl olan devletin yetkili kurumlarının yaptırım uygulamasıdır.”
“Aslında depremin hiçbir etkisi yoktu, yaptırım uygulanmalı”
Şahin, tüm Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da yaşayan herkesin perişan olduğunu söyledi ve “Aslında depremin hiç bir etkisi yoktu” açıklamasında bulundu. Yetkiliye göre sorunların tek sebebi altyapı yetersizliği. Mahmut Şahin, “Sanki çok ciddi bir altyapı çökmesi, insanların binaların çökmesinden dolayı altında kalması gibi bir algı oluştu. Çünkü kimse kimseye ulaşamadı. Operatörlerin bu keyfi uygulamaları son bulmalı” dedi.
1999 yılında yaşanan acı depremde de benzer bir iletişim sorunu yaşanmıştı. Konuyu manevi tazminata getiren Şahin, "Aradan 20 sene geçmiş hala aynı noktadayız, hiçbir gelişme yok. Yani daha çok kar edeceğim diye altyapıya bir yatırım yok. Maalesef alt yapıya yatırım olmayınca da bu hale geliyoruz, kimse kimseye ulaşamıyor.” dedi.
