Toyota Mirai ve Hyundai Nexo gibi örnekleri olan hidrojenle çalışan araçlar, neden dünyada oldukça sınırlı bir kullanıma sahip?
Uzmanlar, bunun temel sebebinin “ekonomi” olduğunu belirtiyor.
Bir dönem, hidrojen yakıt hücreli araçlar, geleceğin otomobilleri olarak görülüyordu. Fakat bataryaların maliyetinin düşmesi ve mevcut elektrik şebekesi gibi altyapıların sunduğu avantajlar, elektrikli araçların önünü açmış oldu. Günümüzde ise hidrojenli araçlar, elektrikli araçlara kıyasla daha pahalı.
Bu pahalılığın sebepleri arasında hidrojen altyapısının eksikliği, enerji dönüşümündeki verimsizlikler ve yüksek fiyat yer alıyor. Peki tek sebep bu mu?Hidrojenli araçların maliyetinin yüksek olması, aracın kendisiyle sınırlı değil.
Büyük bir sebep altyapı eksiklikleri. ABD’de bile kamuya açık hidrojen yakıt ikmal istasyonlarının sayısı yalnızca 55 iken, elektrikli araçlar için 68.000’den fazla şarj istasyonu bulunuyor. Bu durum da hidrojenli araçların pratik kullanımını hâliyle zorlaştırıyor.
Araştırmalar, hidrojenin binek araçlardan daha çok ağır hizmet taşımacılığı, demir yolu taşımacılığı ve havacılık gibi alanlarda potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor. Elektrikli araçlar, uzun menzil ve hızlı yakıt ikmali gereksinimleri söz konusu olduğunda zorluklar yaşayabiliyor. İşte bu noktada da hidrojenli araçlar devreye girebiliyor.
Şu an olmasa da ilerleyen yıllarda hidrojenli araçlar için umut verici gelişmeler olabilir.
Yüksek elektrik maliyetlerine sahip ülkelerde hidrojen enerjisi daha cazip bir seçenek olabilecekken, otomobil üreticilerinin hidrojenli araçlara yatırım yapmaya devam etmeleri, bu teknolojinin evrimini destekleyen bir başka faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Hidrojenli araçların geleceği, ekonomik engeller ve altyapı zorlukları sebebiyle hâlâ net olmasa da bu alanda ilerlemeler de yok denemez. Özellikle ağır hizmet taşımacılığı ve sanayi sektörlerinde hidrojenli araçların daha önemli fırsatlar yaratacağı düşünülüyor.
İlginizi çekebilir:
