Hindistan'da Dul Kadınların Diri Diri Yakılmaya Zorlandığı Bu Geleneğin Sebebini Öğrenince Tepenizin Tası Atacak!

18
5
0
0
0
Hindistan, tarih boyunca çeşitli kültürlerin ve geleneklerin birleşiminden meydana gelmiş bir ülkedir. Bu geleneklerden biri de "sati" olarak bilinen eski ve canice bir uygulamadır. Sati, bir kadının kocasının ölümünün ardından canlı canlı yanarak ölmesini içeren bir gelenektir. Böyle bir geleneğin neden var olduğunu sorgularken henüz yasal olmadan devam ettiğini öğrenince tepenizin tası atacak.

Bu gelenek, romantize edilip önümüze serilen sözde trajik bir aşkı anlatıyormuş. Hikâyeye göre kadının biri, “masumiyetini” kanıtlamak için kendini ateşe atıyor. Masum ve erdemli bir kadına ateş bile zarar veremez mantığına dayanan bu vahşi gelenek, Orta Çağ’daki acımasız gelenekleri aratmıyor. Şayet kadın ölmezse -onlara  göre- masumluğu kanıtlanıyor.

Bu zihniyete göre; kadınlar, kocaları olmadan bir hayat idame ettiremez. Bundan dolayı kendileri de ölü eşleriyle birlikte ölmeliler, geride kalıp zaten bir şey yapamazlar. Çoğu zaman yaka paça ateşe atılan kadınların ardından kayıtlarda bu durumun bir intihar olduğu yazılıyor.

Sati kelimesi, Sanskritçe "sat" kelimesinden türetilmiştir ve "gerçeklik" veya "gerçek olan" anlamına gelir.

sati uygulaması

Sati kelimesi, sözlük anlamı dışında zamanla kadınların kocalarının ölümünün ardından kendilerini kurban etmeleri anlamında kullanılmıştır. Sati uygulaması, tarih boyunca Hindistan'ın farklı bölgelerinde ve kültürlerinde farklı şekillerde yaşamıştır.

Tarihsel olarak olaya bakıldığında, sati geleneği ilk olarak Hindu mitolojisinin bir parçası olarak ortaya çıktı. Efsanelere göre, Tanrı Şiva'nın eşi Sati, babasının yaptığı bir yemeğe davet edilmediği için kendisini kurban etmiştir. Bu hikâye, sati uygulamasının başlangıcı olarak kabul edilir ve mitolojik bir öykü olarak günümüze kadar gelmiştir.

Gelenek, 4. yüzyıldan itibaren Hindistan'da görülmeye başladı. Bazı kadınlar, sosyal baskılar, dini inançlar veya ekonomik nedenlerle sati olmaya zorlanmışlardır.

hindistan geleneği

Ataerkil normların dayatılmasıyla kadına ‘iffetli’ olması dayatılmıştır. Bunun sonucunda da böyle bir geleneğe başvurulmuştur. Ölen kocanın ardından "dul" kalan kadın, yaşamasa da olur(!).

Bu sosyal gerekçeler de kadınları baskı altına alıyor. Eğer kadın, ölen kocasının ardından diri diri yakılmayı kabul etmezse bu kez zorla ateşe atılıyor. Bu durumla alakalı verilen bir örnekte, kadın yakılmayı reddederek bir yere saklandığı ve onu bulan 7 erkeğin zorla kocasının cesedinin yanına sürükleyerek zorla yaktığı anlatılıyor.

Kan donduran bu uygulama, genellikle kayıtlara kadının “rızasıyla” gerçekleşti diye geçiyor.

sati uygulaması

Kadınların, kocaları için asla yeterli olmadıkları, bunun için de bedel ödemeleri gerektiği Hindistan’ın bazı yerlerinde var olan bir durum. Yüzyıllardır süregelen bu uygulama elbette ha deyince kalkmadı. Sati geleneğini yaşayan onlarca kadının anlattığına göre de zihinsel olarak hâlâ devam eden bir uygulama.

Britanya İmparatorluğu'nun Hindistan'ı yönetimi altına almasıyla birlikte uygulamaya karşı ciddi bir mücadele başladığı görülüyor. Britanya yönetimi, bu uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu ve kadınları zorla ölüme sürüklediğini savunmuştur. Lord William Bentinck yönetimi altında Sati, yasal olarak yasaklanmıştır. Ancak yasaklamaya rağmen bazı bölgelerde ve küçük topluluklarda bu uygulama devam etmiştir.

Günümüzde yasaklansa da kadınların toplumsal baskılar altında ölmeye zorlandığı nadir vakalar hâlâ görülüyor.

3 Ocak 1988'de Hindistan’da Sati’yi önleme yasası kabul edildi.

Hindistan'da kadın haklarına ve toplumsal eşitliğe dair çalışmalar devam etmektedir. Sati geleneği, dünyada büyük tepki topluyor. Bu olayla ilgili elimizde olan son vaka ise 13 Ekim 2008’de Chattisgarh’ın Raipur ilçesinde ikamet eden 70 yaşında bir kadının, kocasının cenaze ateşinde bedeni yanarken ateşin içine atlaması ve dakikalar içinde kül olmasıdır. Bu kadın, ateşe kendi isteğiyle mi atladı, yoksa zorlandı mı hâlâ bilinmiyor. Olay, Hindistan’ın kırsal bölgelerinde devam ettiği için çok da göze batmamış görünüyor.

Kadınların masumiyetini, erdemini ve iffetini kanıtlaması için bir ateşe atlaması ve “ölmemesini” beklemesi kadar komik bir durum yok. Bu durum, yüzyıllardır kadına karşı değişmez zihniyetin bir parçasıdır. İllegal olarak hâlâ devam eden uygulamadan belki birçok insan bihaber.

18
5
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
18
5
0
0
0
Yorumlar(7)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
1 yıl önce
Hintliler dünyanın en tehlikeli insanlarıdır, sonra da çinliler gelir. Bu iki millete karşı geri kalan dünyanın çok dikkatli olması gerekir.
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
aklı yok fikri var... birde tüm dünyaya mesaj göndermiş :)
-1
1 yıl önce
Bir dahakine kraliçesin be oğlum ;-)
(Din yoksul toplumların afyonudur. Zenginler için eğlence aracıdır.;-). Hea ama ben Allah a inanıyorum…
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Cahil ülkelerde kadına değer verilmiyor ve pislik içinde yüzüyorlar bunca pisliğe rağmen hepsi de kendi inancının en ahlâklı en güzel olduğunu savunuyor. Yersen
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Adı her ne olursa olsun. Tüm dinler insanlığın gelişmesindeki en büyük engeldir. Aksini iddia edenle tartışmaya girmek bile çok boş. Türkiye'deki kadınların çoğu sırf erkeklerle yan yana okumasına diye okula gönderilmedi. Din güzellecek tatlı gösterilecek bir şey değil bunun sayısız örneği var.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
1 yıl önce
Din olmasaydı şu an hayvandan aşağılık bir şekilde yaşıyor olurdun. Din sayesinde insan gibi yaşayabiliyorsun, iyi ve güzel olan tüm kurallar ve anlayışlar din sayesinde.
-7
1 yıl önce
Dinsizlik daha kötü bunun örneği daha fazla. Dinsizlerin yaptıklarına bak istersen. İslam tabiki güzeldir ama anlayabilene…
-7
1 yıl önce
Ezbere konuşuyor sloganik cümlelerle egonu tatmin ediyorsun. O sevmediğin Arapların bile Beytü'l-Hikme'si meşhurdur. James Webb'in bi hayatını araştır. Bu adamın ismi o teleskopa verildi. Bu adamın isminin verilmemesi için lgbt lobisinin bile çalışmaları vardır. Peki din gelişime engelse, Mao'nun (ateisttir) serçe katliamı sonrası baş gösteren kıtlığın 20 milyon insanın ölümüne sebep olmasını neye yoracağız. Bu akıl işi mi? Sen ilk önce öteki dinlerin ekstrem uygulamalarını genelleme yapmadan bi ele almayı öğren. Yoksa senin bu mantığınla simyanın spekülatif amaçlarını bilimle bağdaştırmakta bir engel yok.
-7
1 yıl önce
Ne Hindistan’a 20 zirvesinde ülkenin adı değişti şimdi sıra parlamento ve anayasa değişikliğindebaharat olmuştur
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Tersini de yaparlarlarsa adil olur yapmıyorlarsa adilik olur bana göre kısaca böyle özetlenebilir.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
coronaa
1 yıl önce
Ne biçim bir ülke burası anlamış değilim. En zekiler, zenginler de bu ülkede en fakir, en cahiller de
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
En zeki kısmı göreceli. İngiliz sömürgesi olmasından sonra ülkede kafası çalışanların fırsatı arttı diyebiliriz sadece. Yoksa diğer ülkelere göre bir üstünlüğü yok.

Ama zeki bir Hintlinin mesela bir Türk'e göre, İngiltere veya ABD ye göç edebilme fırsatları daha fazladır. Yaklaşık 100 milyon Hintli ingilizce konuşabiliyor. Bu bile büyük rakam.