Üstünde yaşadığımız gezegenle ilgili hâlâ çözülmesi gereken çok fazla bilmece bulunuyor ve bu bilmecelerin yanıtlarından bazıları için uzaya bakmak gerekiyor. Bu yanıtlardan bir tanesinin de bizi gezegenimize göre Güneş'ten üç kat daha uzakta ulan madeni bir asteroidde olabileceği düşünülüyor.
The Planetary Science Journal dergisinde yayınlanan bir araştırmada Hubble Teleskopu verileriyle incelenen bu asteroidin, Dünya'nın erimiş çekirdeğiyle ilgili gizemleri açığa çıkarabileceği düşünülüyor.
10 bin katrilyon dolar değerindeki asteroid
Mars ve Jüpiter arasında bulunan Asteroid 16 Psyche, Güneş Sistemi'ndeki asteroid kuşağında yer alan en büyük nesnelerden bir tanesi. Asteroidin çapı, yaklaşık 225 km'den oluşuyor. Psyche'nin kompozisyonu tam olarak bilinmiyor ancak bilim insanları, ağırlıklı olarak demir ve nikelden oluşmuş olmasını olası görüyor. O büyüklükteki bir demirin değerinin ise 10 bin katrilyon dolar olabileceği ifade ediliyor.
Bilim insanları, Psyche'nin mantosunu kaybetmiş erken dönem bir gezegenin metalik çekirdeği olabileceğini düşünüyor. NASA, bu asteroidi daha yakından araştırmak ve kompozisyonunu daha iyi anlayabilmek için 2022 yılında insansız bir uzay aracı gönderecek.
Ayrıca yayınlanan yeni araştırmada Psyche, Hubble Teleskopu vasıtasıyla incelendi. Bu çalışmanın içerisinde Psyche'nin ultraviyole olarak gözlemlenmesi de bulunuyordu ki bu sayede yüzeyi ve kompozisyonu daha iyi bir şekilde anlaşılabilecekti. Araştırmanın baş yazarı Tracy Becker, asteroidin yüzeyinin ultraviyole ışığı yansıtma şekline baktıklarını ve yansımanın demir ile büyük bir benzerlik gösterdiğini söyledi.
Psyche üstünde çalışmak neden önemli?
Psyche'nin, Güneş Sistemi'nin erken dönemlerinin daha iyi anlaşılabilmesine yardımcı olacağı düşünülüyor. Becker, Psyche bir gezegenin metal çekirdeğiyse üstünde daha yakından çalışmanın gezegenimizin çekirdeğiyle ilgili çok fazla şey söyleyebileceğini belirtiyor.
Becker, ayrıca güneş rüzgârları sebebiyle Psyche'nin yüzeyindeki değişikliklere dair iki muhtemel sinyal tespit edildiğini dile getiriyor. Becker, "İlki, ultraviyole ışıkta daha derinlere gittiğimizde asteroidin daha da parlaklaştığını görmeye başladık ki bu, oldukça nadir bir durumdur" ifadelerini kullanıyor.
Becker'a göre ikinci sinyal ise demir oksit ultraviyole emilim kuşaklarının tespitiydi. Becker'a göre bu durum, oksijen ve metalle bir tür etkileşim olabileceğini bir göstergesi olabilir. Oksijenin güneşten gelebileceğini ya da asteroidde bulunan materyallerde hâlihazırda bulunabileceğini söyleyen Becker, bu bilgilerin daha fazla bilgiyle bağdaştırılması için daha ileri çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor.