Uzay, galaksiler, dünya dışı yaşamlar, kara delikler... Tüm bu başlıklar aslında insanlığın büyük bir kısmının ilgiyle takip ettiği ve anlamak istediği konular. Bilimin diğer alt başlıkları arasında, bu konulara nispeten daha fazla ilgi duyulmasının sebebi belki bilinmezliği, belki de gizemli ve hala çözülmemiş çok fazla tahmin içermesi. Muhakkak ki bilim kurgu filmlerinin de insanlığın merakı üzerindeki etkisi büyük.
Kara delikler hala bilim dünyası için bile büyüleyici fakat bir o kadar da bilinmezlikle dolu yapılar. Zaman zaman yapılan yeni çalışmalar, Einstein'ın konu üzerine yıllar önce yapmış olduğu çalışmalardan öteye henüz gidemedi. 2015 yılında ise daha sonra kara delikler hakkında bilgi toplanmasına yardımcı olacak bir olay gerçekleşti. Biri Louisiana diğeri Washington'da bulunan iki ayrı dedektöre, evrende gerçekleşebilecek en güçlü olayın ufacık bir sinyali geldi: İki kara deliğin çarpışması.
Kara delikler hakkında hemen herkes bazı bilgilere sahiptir. Örneğin bu oluşumların etrafındaki hemen her şeyi yuttuğu, çevresinde bulunan tüm varlıkları içine çektiği ve dahası ışığın bile bir karadelikten kaçamayacağı gibi. Tek başına bile bu kadar güçlü bir yapı düşününce, iki tanesinin çarpıştığında neler olabileceği büyük bir merak uyandırıyor.
Uzayda var olan her şey bir sistem halinde hareket ediyor. Tıpkı kendi güneş sistemimizde olduğu gibi, gezegenler belli yörüngelerde, uydular gezegenlerin çevresinde bir ahenk içinde hareket ediyorlar. Yıldızlar ikili sistem halinde dönüyor ve zamanı geldiğinde biri diğerinin enerjisini emerek, öldürüyor. İşte Dünya'ya gelen bu küçük sinyaller, aslında kara deliklerin de tıpkı yıldızlar gibi birbirlerinin etrafında döndüklerini, zaman içinde birbirlerine doğru çekildiklerini ve birleşerek tek bir kara delik oluşturduklarını gözler önüne serdi.
Bilim insanları şimdiye kadar böyle bir çarpışmanın çıkaracağı enerjinin yıkıcı bir etkisi olabileceğini öngörürken, aslında bu birleşme ile birlikte oluşan yeni kara deliğin; iki kara deliğin toplamından daha küçük bir kütleye sahip olduğu ortaya çıktı. Evreni keşfetmek ve belki de şimdilerde sadece teori olan paralel evrenlerde geçiş yapabilmek için anahtar olduğuna inanılan kara deliklerin birleşmesi, yaydıkları yerçekimsel dalgalardan anlaşılıyor. Bu yayılan dalgalar, etrafındaki uzay-zaman kavramını da değiştiriyor. Einstein'in izafiyet teorisinin doğruluğu da bu noktada onaylanmış gibi gözüküyor.
Bilim dünyası gelecek yıllarda, kara delikler ve hareket biçimleri konusunda çok daha fazla bilgi edinebilmeyi amaçlıyor. Bu sayede evrenin bazı gizemlerini çözebileceklerine inandıkları gibi, belki de evrenin sürekli genişlemesinin nedenini de sonunda bulabileceklerini ifade ediyorlar.
