Herkesin bildiği üzere karbondioksit salınımlarının dünyamızın üzerinde etkileri büyük. Ve bu etkiler olumlu değil olumsuz yöndeler. Yalnızca havamızı kirletmekle kalmıyorlar, aynı zamanda bizim için çok önemli olan ozon tabakasına da zarar vererek dünyaya gelen ışınların şiddetine kadar birçok şeyi etkileyebiliyorlar. Karbon salınımlarının önüne geçmek için sayısız araştırma ve teknolojik cihaz geliştirilirken bu görevi en başından beri yapan bitkilerimizi bazen unutabiliyoruz. Karbondioksiti emen bitkiler havaya oksijen salarak havadaki karbondioksit seviyesini düşürerek oksijeni artırırlar.
İlk biyoloji dersimizi almaya başladığımızdan itibaren hepimizin en azından bir kere duyduğu bir cümle vardır: “Bitkiler geceleri daha az karbondioksit emer.”
Görünüşe bakılırsa İngiliz Telgraph gazetesinin yayınladığı Amerikan Enerji Bakanlığı’nın yaptığı araştırmada bitkilerin geceleri düşünülenin aksine çok daha fazla gaz emdiği ortaya konuldu.
Yine karbon salınımlarının bir sonucu olan sera gazları, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi sorunların da sebebi konumunda ve bu gazlar geceleri daha çok emiliyor.
Araştırmanın sonuçları karbon salınımları ile mücadelede sevindirici bir haber olsa da egzoz gazı gibi zararlı salınımlarla mücadelede yeterli olmayacağı uyarısı da yapıldı.
Araştırma ekibinde yer alan yazar William Riley bu durumun iklim değişikliğini önleme adına iyi bir haber olduğunu bildirse de tek başına yeterli olacak bir şey olmadığını da ekledi.
