Kavurucu sıcaklar, dondurucu soğuklar, sel, yağmur, fırtına… Sizce de bunların her biri oldukça farklı hissettirmiyor mu?
Gelin iklim değişikliklerinin bizi ne doğrultuda etkilediğine bakalım.
İklim değişikliği; beyin sağlığını, zihinsel sağlığı ve iç psikolojiyi doğrudan etkiler.
Örneğin Avrupa’nın bir ülkesi olan Birleşik Krallık’ta, sıcaklık değişimleri oldukça belirgindir. Bundan 2 yıl önce tarihte ilk kez, gündüz sıcaklıklarının 40 derecenin üzerine çıktığı görüldü.
Araştırmacılar, bu ülke tarihinin en sıcak günlerini yaşadıktan sonra aşırı sıcaklığın, insanların refahını nasıl etkilediğini incelemeye başladı. Görüşülen kişilerin yarısından fazlası, aşırı sıcak sebebiyle ruh sağlıklarının olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Bu etkiler; duygusal sıkıntı, kötü ruh halleri ve genel sinirlilik gibi durumlardı. Ayrıca en sık bahsedilenler arasında uyku eksikliği de vardı.
Uzmanlara göre tüm bu stres etkenleri aynı zamanda karar verme yeteneğini ve iletişim becerilerini de olumsuz etkilemekteydi.
Hatta bunları deneyimlemek için hayatta olmaya bile gerek yoktu. Şöyle ki 2012’de New York’u vuran Sandy Kasırgası’nı deneyimleyen anne adayları üzerinde yapılan bir araştırma, bu fırtınayı yaşayan annelerin dünyaya getireceği kız çocukların depresyona yakalanma ihtimalinin, diğerlerine oranla 20 kat daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.
Üstelik anne rahminde fırtınaya maruz kalan erkek çocukların da maruz kalmayanlara oranla DEHB’ye yakalanma olasılıklarının 60 kat daha fazla olduğu tespit edildi.
Özetle iklim değişiklikleri, bahsettiğimiz araştırmalarla kanıtlandığı gibi fizyolojik ve psikolojik olarak çok sayıda olumsuz etkiye sahiptir. Sahi, kavurucu sıcaklarla günler geçmek bilmiyor değil mi?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: