400’den fazla fobinin birçoğunu ara sıra içerik hâline getirmiştik. Şimdi de fobileri bir araya topladığımız içerik ile karşınızdayız.
Bu içerikte birbirinden değişik fobileri görebilir, “Vay be, bundan da mı korkan varmış?” sorusunu kendinize sorabilirsiniz.
“Aşksız hayat mı olur?” diyenlerin bu kanısını bozacak bir fobi var. O da “filofobi”.
Daha önce âşık olmuş ama ilişkisini mutsuz bir sonla bitirmiş olan kişiler, bu ilişkilerden çıktığında duygusal bağ kurmada zorlanarak aşka olan inançlarını kaybetmeye başlar. Bağ kurmadan uzaklaşma ile başlayan bu fobi, panik duygusuyla beraber korkuyu da getirir.
Altta yatan diğer sebepleri öğrenmek istiyorsanız veya filofobiye sahip olduğunuzu düşünüp bundan kurtulmak istiyorsanız tedavi yöntemi için içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Konu aşktan açılmışken “pistantrofobi”den de bahsetmemek olmaz.
Yaşanan hayal kırıklıklarının ardından birisine yeniden güvenememenin ileri boyutta yaşanması pistantrofobi olarak tanımlanıyor. Bu fobiye sahip kişilerin birçoğu, korkularını olumsuz biten ilişkiler sonrasında ediniyor. Tabii ki bu korku sadece flörtlerde geçerli değil.
Diğer fobilerde olan kalp çarpıntısı gibi belirtilerin yanı sıra pistantrofobi yaşayan kişiler, aşırı çekingenlik gibi bazı davranışsal sıkıntılar da yaşıyor. Fevri çıkışlar gibi birçok belirtisi de cabası.
Pistantrofobi ilginizi çektiyse ve siz de birine güvenmekten aşırı derecede korkuyorsanız aşağıdaki içeriğimize göz atabilirsiniz.
Bırakın aşkı, kadın görünce kaçanlar bile var. Jinofobi, kadınlara karşı beslenen korkunun karşılığı.
Kadınlardan korkmak, arkadaşlar arasındaki esprilerden daha fazlası. Pek fazla görülmeyen bu fobiye sahip insanlar kadınlardan epey korkuyor. Asla karşılaşmak istemeyen olduğu gibi kadın görmemek için evini çitlerle çevreleyen de var.
Afrika'daki Ruanda’da kadınlardan korkarak yaşayan Callitxe Nzamwita’nın ilginç hikâyesinin yanı sıra jinofobinin nedenlerini inceleyebileceğiniz içeriğimiz hemen aşağıda. Eğer böyle bir korkunuz olup olmadığından emin olmak istiyorsanız belirtilerini de içeriğimizde bulabilirsiniz.
Bazıları temas bağımlısıyken bazılarının dokunulmaktan ödü kopar. İşte bu kişilerin fobisi de hafefobi oluyor.
Sadece dokunulmaktan değil dokunmaktan da korkan hafefobi sahiplerinin işi bir hayli zor. İleri seviyelere geldiğinde kişiyi neredeyse hayattan soğutan bu fobi, tek bir cinse karşı olabileceği gibi genel de olabilir.
Korkunun sebebi tam olarak bilinmese de çocukluk travmalarının bu korkuya neden olabileceği öngörülüyor.
Çok geç kalınmadan tedavi edilmesi gereken hafefobi hakkında daha detaylı bilgi için aşağıdaki içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Her türden insan var. Kimileri insandan kaçarken kimileri de asla yalnız kalmak istemez. Monofobi de yalnızlık korkusunun adı.
Dünyada birçok insan, monofobi yani yalnız kalmaktan aşırı korkuyor. Dışlanmaktan da korkan bu kişiler, insanları birer koruma kalkanına çeviriyor.
Monofobi oluşma sebepleri ve semptomlarını detayları ile öğrenmek istiyorsanız buyurun ilgili içeriğimiz:
Herkes bir nebze de olsa karanlıktan korkabilir ancak niktofobi yani karanlık korkusu olanlar için durum hiç o kadar da normal değil.
Çocuk yaşta karanlık korkusu birçok kişiye normal gelebilir. Ancak bunun ileriki yaşlarda da artarak devam etmesi oldukça sıkıntılı. Karanlık hiçbir ortamda kalamama hatta karanlıkta uyuyamama gibi hayatı olumsuz yönde etkileyen niktofobinin de tabii ki birbirinden farklı sebepleri var.
Eğer karanlıktan korkuyorsanız veya karanlıktan ürken bir çocuğunuz varsa aşağıdaki içeriğimize göz atarak hem yapmanız gerekenleri öğrenebilir hem de bu fobinin belirtilerini yakından inceleyebilirsiniz.
Karanlıkta kalmak kadar korkutucu düzeyde olan kapalı alan korkusu klostrofobi.
Asansör, uçak, kapalı odalar ve mağara gibi kapalı alanlar sizi sizden alıyorsa klostrofobi olabilirsiniz. Çocukluk ve ergenlik döneminde başlayıp hızla kaygı bozukluğuna kadar giden kapalı alan korkusunun birbirinden farklı sebepleri var.
Kalp krizi ve panik atak gibi ciddi belirtileri olan klostrofobi, kimi zaman ölümle bile sonuçlanabilir. Tüm detayları ile klostrofobiyi inceleyebilirsiniz.
Her telefon çalışında aşırı derecede rahatsız oluyor, kalp çarpıntısı yaşıyor veya ağzınız kuruyorsa telefonofobiye yakalanmış olabilirsiniz.
Sosyal kaygı bozukluklarından biri olan telefonofobi; telefona cevap vermek istememek, birisini aramaktan tedirgin olmak ve tüm bunları yaşarken de korku duymak olarak tanımlanabilir.
Canımız sıkkınken ya da işimiz varken telefonu açıp konuşmak istememek ile bu durum aynı değil.
O yüzden “Ben de telefonobi miyim acaba?” diye emin olmak istiyorsanız ilgili içeriğimizdeki belirtileri okuyabilirsiniz. Şunu da belirtelim ki bu fobiye sahip insanların sayısı bir hayli fazla.
Adını bile söylerken zorlanacağınız akraba korkusu: syngenesophobia.
Bazıları akrabalarına çok bağlı iken bazıları için ise “akraba” kelimesi koşarak uzaklaşılacak bir kavramdır. İşte bu ikinci durumda olan kişiler de syngenesophobia yani akraba fobisi grubuna giriyor.
Geleceğiniz hakkında binbir türlü sorulara maruz olmaktan kaçarken akrabalarınızın adını bile duymak istemiyorsanız “Hoş geldin” syngenesophobia diyebilirsiniz.
Detayları ve tedavi yöntemlerini ise yine aşağıya bırakıyoruz.
Eğer büyük su kütleleri görünce korkudan bayılacak gibi oluyorsanız hemen aklınıza kuduz gelmesin, talassofobi yaşıyor olabilirsiniz.
Okyanus korkusu olarak da söylenebilecek talassofobi; okyanus, deniz, havuz ve göl gibi büyük su kütlelerine karşı tahammülü olmayan korkan kişilerin yaşadığı korkuya deniyor. Yüzme bilmiyorsanız tabii ki okyanus gibi ucu bucağı bilinmeyen derinlikler sizi korkutabilir ancak bu fobide işler biraz farklı.
Filmde veya fotoğrafta bile bir büyük su kütlesi görünce bayılacak gibi oluyorsanız talassofobi edinmiş olabilirsiniz. Ancak bu fobinin tanısının konulması için başka şartlar da var. Merak edenler için içeriğimiz:
Koulrofobi yani palyaço korkusu sahibi olanlar haklı olabilir mi?
Palyaço görünce kaçacak delik arayanların sayısı gülmeyin ama oldukça fazla. “Nasıl oluyor da bir eğlence unsurundan korkulur?” diyorsanız bunun birçok farklı sebebi olduğunu bilmelisiniz.
Ebeveynlerin çocuklarını zorla palyaço ile oynatmasından tutun da filmlerdeki katil palyaço karakterlerine kadar birçok sebep var ve bazılarının beyni bu korkuya karşı koyamıyor. Sevimli olacağım derken yüzüne bakınca korkutacak türdeki palyaçoları görünce fobi sahibi insanlara hak verebilirsiniz.
Palyaço fobisinin tarihinden nedenlerine kadar detayları ile koulrofobinin anlatıldığı ilgili içeriğimiz:
Kalabalıklara konuşma yapma korkusu: glossofobi.
Bir toplantıda ya da bir seminerde konuşmacı olmanız gerektiği zaman eğer korkudan ne yapacağınızı bilemiyorsanız glossofobiye yakalanmış olabilirsiniz.
İnsanların kendini yetersiz hissettiği, rezil olacağım duygusu yaşaması bu fobinin durumlarından sadece bazıları. Tabii ki her korkunun tedavisi olduğu gibi bunun da var. Hadi sizi sahneye alalım ve sadece konuşmanıza odaklanın, insanlara değil. Diğer yöntemler için ise ilgili içerik:
“Ay ben kan görmeye dayanamam.” diyenlerin fobisi hematofobi.
Elinizde kesildiğinde, yaralandığınızda ya da iğne yaptırırken bir yeriniz kanadığında bayılacak gibi oluyorsanız hatta bayılıyorsanız hematofobiniz var demek. Sadece kanı canlı şekilde görmek veya üzerinizde hissetmek de değil televizyonda bile görmek fobinizi tetikler.
Hematofobinin belirtileri arasında olan bir semptom ise diğer fobilerden ayrılıyor. Hem bu detayı öğrenmek hem de kan korkusunun tarihine dalmak istiyorsanız içeriğimiz bildiğiniz yerde.
Kan Gördüğümüzde Neden Fenalaşırız?
Bazı fobilerin yaygınlığı ise diğerlerinden daha fazla.
New York'lu Bilişsel Davranışsal Psikoloji'nin kurucusu Dr. Dena Rabinowitz, hastalarında en yaygın gördüğü fobileri yapmış olduğumuz bir röportajda aktarmıştı. Rabinowitz’in hastalarından birinde gördüğü fobiyi duyunca ise “Yok artık!” diyeceğinize eminiz. Merakla “Acaba neyden korkmuş olabilir?” diyorsanız hemen içeriğimize giriş yapın.
Fobilerinizden kurtulabilmeniz için çeşitli teknikler mevcut.
Hangi fobiniz olursa olsun bundan kurtulmak mümkün. Sistematik duyarsızlaşmadan maruz bırakılmaya kadar kullanılan fobilerden kurtulma teknikleri arasında sanal ortam da kullanılıyor.
Tüm bunların nasıl yapılacağını merak ediyorsanız ilgili içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
İlgili içerik derlememizin diğer ilgili içerikleri:
