Koronavirüs vakaları tüm dünyada devam ederken Fransa'daki doktorlar, bir ilk olarak bahsettikleri bir vaka raporladılar. Doktorlar, doğmamış bir çocuğun halen annesinin karnındayken koronavirüse yakalandığını açıkladılar.
Söz konusu bu vaka, Nature Communications dergisinde "SARS-CoV-2 enfeksiyonunun transplasental geçişi" (Transplacental transmission of SARS-CoV-2 infection) başlıklı makalesinde konu edildi.
Doğmamış çocukta ilk koronavirüs vakası
Şu ana kadar doğmamış bir çocuğun anne karnı içerisinde koronavirüse yakalanacağına dair çok az kanıt bulunuyordu ancak araştırmanın yazarları, SARS-CoV-2'nin transplasentasal geçişinin muhtemel olduğunu onaylamış oldu.
Araştırmacılar, 24 Mart tarihinde 35 haftadan daha büyük bir çocuğa hamileyken ateş ve öksürük şikâyetiyle hastaneye kabul edildiğini söyledi. Koronavirüs testi pozitif çıkan anne, sezaryen doğum yaptı ve bebek, doğum acil bakım ünitesine alındı.
Doktorlar, bebeğin de koronavirüs testinin pozitif çıktığını ancak hastalığını attığını ve 18 gün sonra taburcu edildiğini söyledi. Bebeğin, virüsü doğduktan sonra kapmış olma ihtimalinin ise elendiği ifade edildi. Araştırmanın yazarı, "Plasentanın gösterdiği akut ve kronik intervilöz iltihabı, SARS-CoV-2 enfeksiyonuyla tetiklenen sert sistemik anneye ait iltihap durumuyla uyumlu" ifadelerini kullandı.
Doktorlar, koronavirüsle doğan benzer bebek vakalarının olduğunu ancak şimdiye kadar bebeğin rahim içerisinde koronavirüse yakalanıp yakalanmadığını söyleyemediklerini ifade ettiler. İtalya'da mart ve nisan aylarında 31 kadın üzerinde yapılan araştırmalarda, doğmamış bebeklerin annelerinden koronavirüs kapabileceğine dair bazı deliller bulunmuştu.
Fransa'daki doktorlar, "SARS-CoV-2 enfeksiyonunun transplasentasal geçişinin doğumun son haftaları sırasında mümkün olduğunu gösterdik" dedi. Araştırmanın baş yazarı Daniele De Luca, bu tür vakaların çok nadir olduğunu söyledi. De Luca, çoğu vakada bebeğe herhangi bir zarar gelmeyeceğini de ifade etti.
Koronavirüsün, testi pozitif çıkan hamile kadınlara ve doğmamış çocuklarına uzun vadeli etkisinin olup olmadığı ise henüz bilinmiyor.
