Uzak atalarımız savanlarda yürümek için ağaçları terk ettiğinde, bugün bile hala görülebilen fiziksel değişiklikler meydana geldi. Bazıları körelmiş ve artık gerekli değilken, bazıları ise her zamanki gibi verimli bir şekilde dayanır.
Aslında modern insanlar, hayatta kalmaları için kahkaha ve kaşlar da dahil olmak üzere birçok eski avantaja teşekkür edebilirler. İnsan evrimi bitmekten oldukça uzak. İnsan evrimi hakkında, değişen kadın seslerinden içki oyunlarını mahveden genlere kadar büyüleyici 10 gerçeği sizler için derledik!
Tırnaklar tahminimizden oldukça eskidir.
58 milyon yıl öncesine kadar primatlar tırnaklarla tanıştı. Ağaçta yaşayan canlılar için çeşitli faydalar sağladı. Ana amaç, onları temelde sınırlı oldukları ağaçlarda gezinmek için daha iyi hale getirmekti. Tırnaklar parmakları güçlendirdi, daha iyi kavramasını sağladı. Ayrıca diğer ağaç hayvanlarına göre primatlar dalların ucundan meyve toplamak için daha üstün hale geldi.
Bir noktada, bir ata, arazinin yaşamak için daha elverişli olduğunu anladığı için insanlar artık ağaçlarda yuva yapmamaya başladılar. Soy geliştikçe insanlar mağaralara ve daha düz arazilere çıktılar. Radikal bir habitat değişimi ve binlerce yıldır süregelen fiziksel değişikler boyunca ise insanlar pençelerini korudular. Tırnakların ağaç becerisi, üretken el yapımına ve bugün insan elinin yapabileceği sonsuz görevlere dönüştü.
Gülmenin asıl amacı nedir?
Gülmek eylemi ilk başta basit görünüyor. İnsanlar bir şeyi komik bulduklarında ya da komik bir şey varmış gibi davrandıklarında gülerler. Katil bakışları veya tartışmacı bir yapısı olan biriyle kimse tanışmak istemez. Araştırmalar, kahkahanın güçlü bir sosyal yapıştırıcı olduğunu göstermiştir.
Gülme alışkanlığı, geçmişte muhtemelen ittifakları güçlendirmenin ve şiddeti reddetmenin bir yolu olarak gelişti. Sahte attığımız kahkahalar ise gerçek bir kıkırdama ile aynı engelleri kaldırıyor gibi görünse de etrafımızdaki insanları kandırmayabilir.
Sürekli Gülmeye Devam Eden Alexa İçin Çözüm Bulundu
Kadın arkadaş sesinin beklenmedik etkisi
Bir araştırmada, hızlı şekilde gerçekleşecek 30 randevu için kadınlar ve erkekler bir araya getirildi. Erkekler her altı dakikada bir başka masalara geçerken, kadınlar aynı masada kaldı. Her birinin diğer kişiyi sevip sevmediğini gösteren bir kart işaretlemesi gerekiyordu.
Araştırmacılar daha sonra kaydedilen konuşmaları dinlediğinde her iki cinsiyetin de sevdikleri biriyle konuşurken tonlarını düşürdüğü ortaya çıktı. Erkeklerin daha genç ve kadınsı göründükleri için daha yüksek sesli kadınlara ilgi duyduğunu gösteren önceki çalışmalarla çelişiyordu. Bununla birlikte çoğu, daha sessiz bir konuşmanın daha samimi olduğunu düşünüyor. İnsanlarla dolu bir odada flört edildiğinde bir kadın sadece mahremiyet için sesini düşürebilir.
İlginç bir şekilde, 1945'teki kadınların ses kayıtları ile 1990'larda alınanlarla karşılaştırıldığında, kadın ses tonunun düştüğünü gösterdi. Bunun nedeni, kadınların daha eşit fırsatlara sahip bir dünyada olgunluk ve hakimiyeti iletmeye çalışması olabilir.
İnsanların neden kürkü yok?
Diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında görüldüğü üzere, insanların yoğun bir kıl yapısı ve kürkü yoktur. Kürk, en eski atalarımızı sıcak tuttu, derilerini korudu ve kamuflaj sağladı. Fakat evrimde bir durum, bunu silmek için baskı yaptı.
Kürkümüzün yok olmasına dair en güçlü teori, açık savanlarda yaşamak için ağaçları terk ettikten sonra, yeni ortamın daha sıcak olmasından dolayı, kürkle kaplı bir vücudun güneşin sıcağında yaşamayı ve avlanmayı imkansız hale getirmesiydi. Ayrıca kürkün seyrekleşmesiyle beraber insanların ter bezlerinin oldukça aktifleştiği düşünülüyor. Aslında modern insanlar gezegendeki en terli primatlardır.
Ayak başparmağı neden bu kadar yavaş değişti?
Yapılan bir araştırmada, ayak başparmağı, ağaçta sallanan atalardan karada yaşayan atalara geçtikten sonra gelişen son ayak kemiklerinden biri olarak tanımlandı. Dik yürümek için ayakların büyük revizyonu gerekiyordu. Ayak başparmağı bu değişimde etkili oldu çünkü yürüyüş esnasında çekişe izin veriyordu.
Önemine rağmen, parmaklar primat kökeninin uzunca bir süresine kadar yapışıktı. Başlangıçta neredeyse tek bir parmak gibiydi, dalları tutuyordu ve bir alet gibi çalışıyordu. Bu son derece kullanışlı özelliğin daha da etkili olabilmesi için parmakların sertleşmesi gerekiyordu ve bu milyonlarca yılda oldukça yavaş meydana geldi. Fakat daha sonraki araştırmalar, ayak başparmağının verimli yürüme yeteneğini gerçekten etkilemediğini kanıtladı.
Erkeklerin meme ucu süt üretir mi?
Erkek memeliler yavrularını besleyemezler ama yinede emzirecek araçlara sahiptirler. Bazı erkekler süt asidi olarak bilinen laktik asit bile verir ancak bu genellikle hormonal bir sorundan kaynaklanır. Erkek meme uçları evrimsel bir tuhaflık değildir. Bunlar, evrimin işe yaramaz bir özelliği silmesini engelleyen biyolojik bir sürecin sonucudur.
Bir memeli embriyosu her iki cinsiyetten biri olma potansiyeline sahiptir. Bir şekilde zamanı geldiğinde kromozom seti cinsiyete karar verir. Erkek XY çifti varsa, SRY adı verilen bir gen aktive olur ve embriyonun bir erkek çocuğa dönüşmesi için ihtiyaç duyduğu her şeyi başlatır.
Bununla birlikte, erkek genetik anahtarının tersine çevrilebilmesinden önce gerçekleşen başka bir süreç daha vardır. Memelilerde meme bezleri son derece erken gelişmeye başlar ve bu bezler herhangi bir eski kromozom setini umursamazlar. Göğüs dokusu ve meme uçları için zemin hazırlarlar ve SRY veya evrimin bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktur.
Oldukça yararsız bir tendon
Doğanın insan vücudunda bıraktığı en işe yaramaz şeylerden biri palmaris longus tendonudur. Bilekte oldukça belirgin olarak görünür. Çoğu insan başparmağıyla serçe parmağını birbirine dokundurduklarında ve eli hafifçe kendilerine doğru eğdiğinde bunu görebilir. Bileğin ortasında kabarık bir çizgi belirecektir. Eğer belirmezse onsuz doğan insanların %10-15'i arasındadır.
Tendon palmaris longus kasına bağlanır ancak onu daha güçlü yapmaz. Bir amaca hizmet ettiği tek zaman, cerrahların plastik ve rekonstrüktif cerrahi sırasında vücudun başka bir yerinde çıkarması ve kullanmasıdır. İnsanların neden işe yaramaz tendonlara sahip olduğu konusu belirsizliğini koruyor. Çok geçerli olmayan bir tahmine göre onu hareket etmek için bacaklar kadar ön kolların da kullanıldığı zamandan kalma bir kalıntıdır.
Kaşların işlevi sadece gözleri korumak mı?
Kaşlar bugün bariz bir amaca hizmet ediyor: Gözler için koruyucu bariyer görevi görürler. Şaşırtıcı bir araştırma sonucuna göre kaşlar olmasaydı, insanların soyu Neandertaller gibi tükenmiş olabilirdi. Neandertaller ve insansı maymunlar, günümüz primatlarına çok benzer şekilde gözlerin üzerinde belirgin kemikli çıkıntılara sahipti. Araştırmalara göre, insanlarda olmayan bu çıkıntının vahşi görünmekten başka gerçek bir amacı olmadığını gösterdi.
Geri dönen kemik: Fabella
İnsan diz kapağına, bir zamanlar fabella adı verilen küçük bir kemik eşlik ediyordu. Milyonlarca yıl önce, maymunlar için modern diz kapağı ile aynı işleve sahipti. İnsanlar geliştikçe fabella kayboldu ve küçüldü. Ancak, fabellanın bazı insanlarda hala mevcut olduğunu fark etmesi için sadece birkaç diz kapağı ameliyatı ve taraması gerekiyor.
2019'da araştırmacılar geniş bir araştırma yaptı. 21.000'den fazla diz içeren 27 ülkeden tıbbi kayıtları incelediler. Sonuçlar ise gayet açıktı. Minik kemik fabella, geri dönüyordu. Kayıtlar neredeyse bir yüzyılı kapsıyordu ve en eskileri 1875'te nüfusun yaklaşık %18'nin buna sahip olduğunu gösteriyordu. 1918'de yalnızca yüzde 11,2'sinde vardı. Ancak günümüzde insanların yaklaşık yüzde 39'unun geri dönen kalıntıya sahip olduğu tahmin ediliyor.
Akşamdan kalmaya yatkınsanız genleriniz etkili olabilir mi?
İnsanların hala evrim geçirmesinin en tuhaf yollarından biri, alkol dehidrojenaz (ADH) gen kümesiyle ilgilidir. Normalde, bir kişi bir ya da elli bira içtiğinde, vücut alkolü zehirli asetaldehite ayırır. Bu şeyler biriktiğinde, içici artık kendini o kadar neşeli hissetmez. Yüzü kızarır ve kişi, mide bulantısı ve hızlı kalp atışı yaşar. Tipik olarak, asetaldehit vücuttan kolayca atılan daha az rahatsız edici bir asetata hızla metabolize olur.
Doğu Asya ve Batı Afrika kökenli bazı bireyler, içki içerken çok çabuk rahatsız eden evrimleşmiş bir ADH kümesi gösterdi. Bu durum, alkolün işlenmesini zorlaştırır ve bu nedenle bu tür insanlar süper akşamdan kalmalarla daha hızlı vurulur. Adaptasyonun diğer popülasyonlara ne kadar hızlı yayıldığı veya genlerin insanları sarhoşluktan korumak amacıyla değişip değişmediği ise açık değildir.