İnsanlar olarak aslında gözümüzün önünde olsalar da bazı renkleri göremiyoruz. Fakat Tel Aviv Üniversitesi'nde gerçekleştirilen yeni bir araştırmada bu soruna bir çözüm bulunuyor. Araştırmacılar, gözlerimizin ve sıradan kameraların göremediği renkleri görülebilir hale getirecekler.
Göremediğimiz renkleri görmemiz içinse yeniden bir kamera kullanmamız gerekecek. Araştırmacılar, bu kamerayı geliştirdikleri araştırmanın sonuçlarını Laser & Photonics Reviews dergisinin Ekim 2020 sayısında yayınladılar. Araştırmacıların yeni kameraları hayatımızın pek çok alanında kullanım imkânına sahip.
İnsan gözünün göremediği renkler görülebilir olacak:
Gözümüz yalnızca 400 nanometre ve 700 nanometre dalga boyları arasındaki fotonları görebiliyor. Ancak bu aralık, elektromanyetik spektrumda fazlasıyla küçük bir yer kaplıyor. Bu spektrumda radyo dalgaları, mikrodalgalar, X ışınları ve dahası bulunuyor. 400 nanometrenin altı ultraviyole ya da UV radyasyonu bulunurken 700 nanometrenin üstünde kızılötesi radyasyon (yakın – orta – uzak) bulunuyor.
Araştırmayla birlikte geliştirilen teknoloji, hidrojen, karbon ve sodyum gibi gaz ve maddeleri görülebilir hale getiriyor. Normalde kızılötesi spektrumunda kendilerine has renklere sahip olan bu maddelerin yanı sıra doğada bulunan ancak çıplak gözle görülemeyen biyolojik bileşenleri de görmemizi sağlayacak.
Araştırmacılar, göremediğimiz kısımlarda kalan renklerin fazlasıyla önem taşıdığına işaret ediyor. Zira birçok materyal kendisine has bir renge sahip. Bu sayede en basitinden kanser hücreleri kolay bir şekilde tespit edilebilir hale geliyor. Ancak bugüne kadar bunu yapabilmek için pahalı ekipmanlara ihtiyaç duyuluyordu.
Araştırmacıların yeni teknolojileriyse günümüz teknolojilerinden daha ucuz ve daha iyi verim sunuyor. Geliştirilen kamera, standart bir kameraya takılabiliyor ve bu sayede kamera orta kızılötesi bölgeyi görülebilir hale getiriyor. Araştırmacılar, geliştirdikleri teknoloji için patent de aldılar ve şimdiden uluslararası şirketlerle görüşmelere başladılar.
