Kan nakilleri günümüz tıbbında oldukça yaygın ve bir o kadar da önemli. Ancak bir insanın bir hayvandan kan alması, muhtemelen hayali bile kurulamayacak türden bir düşünce. “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyiz.
Biz bu içeriğimizde, bir insanın bir şempanzeden kan almak durumunda kaldığını hayal edelim ve bunun mümkün olup olamayacağına bakalım.
Dünyadaki her bir insanın belirli bir kan grubu vardır ve bu gruplar, birtakım farklılıklar gösterir.
Kan gruplarının birbirinden ayrılması, bir kişinin kırmızı kan hücrelerindeki antijenlere veya antikorlara sahip olup olmadığına bağlı olarak şekillenir. Bu spesifik antijenler, vücudun bağışıklık sistemi üzerinde sinyal görevi görürler ve kırmızı kan hücrelerinde farklı şekillerde bulunabilirler.
Ayrıca bu durum yalnızca kan hücrelerine özgü değil, vücuttaki tüm hücreler için geçerlidir. Böylece bağışıklık sistemi potansiyel olarak zararlı olabilecek maddeleri ararken uygun hücreleri hedefleyebilir.
Söz konusu kan hücrelerini sınıflandırmak olduğunda, karşımıza AB0 ve Rh olmak üzere iki ana kan grubu sistemi çıkar.
AB0 sistemi, bir kişinin A, B ve 0 antijenine sahip olup olmadığı veya her ikisine de sahip olduğu noktasında değişiklik gösterir. Örneğin kırmızı kan hücreleri A antijenine sahipse bu durum, vücutta Anti-B antikorlarının olduğunu gösterir.
Aynı şekilde vücutta eğer B antijeni varsa; bağışıklık sistemi, Anti-A antikoruna sahip demektir. Eğer kan grubu 0 ise bu, kanda hiçbir antijenin bulunmadığı ve bu sebeple kanda her iki antikorun da bulunacağı söylenebilir.
AB0’ın yanı sıra Rh kan grubu ise kanında insanlara benzer bir kan antijeni bulunan maymunların taşıdığı sistemdir.
Yani Rh+ veya Rh- gibi kısaltma ifadeleri, Rhesus maymunlarının isminden gelmekte. Bunun nedeni ise bu maymun türlerinin kanında, D antijeni olarak bilinen bir proteinin bulunması.
Ayrıca bu kan gruplarından biri olan 0, diğerlerinden farklı bir öneme sahiptir. 0 kana sahip kişilerin kanı, herkes tarafından kullanılabildiği için bu kişilere evrensel bağışçı ismi verilir.
Yani kırmızı kan hücreleri AB ve Rh antijeni taşımıyorsa, vücudun bağışıklık sisteminde herhangi bir olumsuz reaksiyon oluşmaz ve bağış, oldukça güvenli bir hâle gelir.
Gelelim esas konumuza: İnsanların şempanzelerden kan alması mümkün mü?
Şaşırtıcı bir şekilde şempanzeler ve bunun yanında bonobolar, insanlarla yaklaşık %98,7 oranında aynı DNA yapısına sahiptir. Fiziksel görünümdeki bu belirgin farklılıkların yanı sıra genetik yapımız, bu iki canlıyla neredeyse aynıdır ve türler arasındaki kan nakli mevzusunu bu denli ilginç kılan da bu sürpriz benzerliktir.
Bir canlı türüne ait kanın, diğer bir türün damarlarına aktarılması işlemi ksenotransfüzyon olarak adlandırılır ve etik hususlar gereği bunu gerçekleştirmek çoğu zaman zor olsa da aslında imkânsız değildir.
AB0 kan grubu sistemi, yalnızca insanlara özgü değildir.
Bu sistem, şempanzelerde ve eski çağlarda yaşamış maymun türlerinde de mevcuttur. Bu noktadaki farklılık ise A ve B antijenlerinin, türler arasında farklılık göstermesidir. Bu sebeple şempanzelerden alınan kan grubu 0 olmadığı müddetçe, insanların bağışıklık sistemi tarafından komplikasyon göstermesi veya reddedilme ihtimali çok daha yüksektir.
Antijenlerin A ve B şeklinde farklılık göstermesi, ilk etapta insanlar arası uyumu zorlaştırır gibi gözükse de aslında durum tam tersidir. Sahip olunan kan grubu 0 olduğunda ve böylelikle kan hücrelerinde antijenler bulunmadığında, bağışıklık sistemi savunmaya geçmek için herhangi bir dürtü bulamaz.
Esasen mevzubahis kan nakli olduğunda, genetik yapımız şempanzelerle %98,7 oranında benzerlik gösterse de bu hayvanlar pek de iyi bir tercih değildir.
Beklenmedik bir şekilde domuzların kanı, şempanzelere ve bazı maymun türlerine göre insanların kanına çok daha iyi uyum sağlarlar. Bunun sırrı ise AB0 kan grubu sisteminin, domuz antijenleriyle daha kolay eşleşmesidir.
Bunun yanında bağışıklık sisteminin tepki göstermesi ve kanın vücut tarafından tamamen reddedilmesi ihtimali de çok daha azdır. Yine domuzlardan alınan kalp kapakçıklarının, insan kalbine aktarıldığını bir yerlerde duymuş olabilirsiniz. Bunun sebebi de bu kalp örneklerinin reddedilme ihtimalinin bir hayli az oluşudur.
Domuzlarda bulunan kırmızı kan hücreleri; hacim, boyut ve yaşam döngüsü uzunluğu açısından insanlara büyük oranda benzerlik gösterir. Hatta bu hayvanların kanlarını, insanlarla daha uyumlu hale getirebilmek için, genlerini değiştirebilmek bile mümkündür.
Özetle; çaresiz kalınan durumlarda, insanlara şempanze kanının aktarımı gerçekleştirilebilir.
Fakat sahip olunan kan grubunun 0 sistemine ait olması şartıyla. Bunun tam tersi bir şekilde şempanzelere insan kanı aktarımı ise şimdilik bilim dünyası tarafından araştırılmaya devam ediliyor ancak pek de uygulanabilir olacağına inanılmıyor.
Ayrıca kan nakli söz konusu olduğunda bu nakil, illaki bir hayvandan yapılacaksa, şempanzelerden ziyade domuzlar, çok daha iyi bir seçenek gibi gözüküyor.