Primatlar ailesinde şempanzeler günlerinin ortalama 9,5 saatini, tamarinler 13 saatini, hatta gece maymunları tam 17 saatini uyuyarak geçiriyorlar. Peki, bilimin primatlar ailesinde kabul ettiği insanlar neden maymun ya da şempanzelere kıyasla daha az uyuyor? Gelin, bu sorunun cevabını arayan bilim dünyasının fikirlerine bakalım.
Uykunun bağışıklık, hafıza ve diğer tüm sağlık koşullarımız için bir şart olduğu bilinirken, Toronto Mississauga Üniversitesi’nden evrimsel antropolog David Samson tarafından yapılan araştırma, insanların neden diğer primatlara göre daha az uyuduğuna alternatif bir cevap buldu. Cevabın bulunması için, en uygun kanıtların bulunabileceği ‘çağdaş endüstriyel olmayan toplumlar’ incelendi.
İnsanlar, zamanla az uyumaya adapte olmuş olabilir
Samson, çalışması kapsamında Tanzanya’daki Hadza avcı-toplayıcılarının yanı sıra Madagaskar ve Guatemala gibi yerlerdeki çeşitli insan topluluklarını inceleme altına aldı. 2018 yılında yayımladığı araştırmayla birlikte insanların zamanla en derin uyku durumu olan REM dışındaki uyku zamanını azalttığını gösterdi. 2021 yılında yayımladığı araştırmadaysa bunun neden gerekli olduğunu gösteren bir hipotez sundu.
Annual Review of Anthropology’de yayımlanan araştırmada Samson, insan uykusunun güvenlik gerekçeleri nedeniyle kısaldığını öne sürdü. Zira insanlar, primatlardan farklı olarak ağaçlarda değil, yerde uyuyorlardı. Küçük sığınaklarda kalan insanların bir bölümü uyurken, bir bölümüyse avcı canlılara karşı teyakkuzda olmak için nöbet tutuyordu.
Fakat primatlar arasındaki fark henüz tam olarak açıklanamıyor:
Queen’s Üniversitesi’nden evrimsel ekolojist Isabella Capellini de bu fikre katıldığını ifade etti. Capellini, 2008’deki araştırmasında av olma riskinde olan memelilerin ortalama olarak daha az uyuduğunu ortaya koymuştu. Fakat Capellini, insanların uykusunun primatlardan çok da farklı olduğu konusunda hemfikir değil.
Capellini’nin Samson’a karşı çıkmasının temel nedeniyse primatların uyku süresinin genellikle tutsak olanlar üzerinde yapılan incelemelerle derlenmesinden kaynaklanıyor. Ekolojist, hayvanların vahşi doğada ne kadar uyuduklarına dair henüz net bilginin olmadığını söylüyor. Öte yandan tutsak hayvanların, stres altında olmaları nedeniyle daha az uyuyabildiği ya da sadece sıkıldıklarından daha fazla uyuyabildiklerini ifade ediyor.
Yani insanların primatlardan neden daha az uyuduğu konusu halen tartışılmaya devam ediyor. Bu tartışmanın sonlanması içinse vahşi doğada bulunan primatlar üzerinde daha fazla inceleme yapılmasının gerekli olduğuna vurgu yapılıyor. Peki, bireyler olarak aslında ne kadar uyumak istiyoruz?
Her şeyi geçelim, yeterince uyuyor muyuz?
David Samson, günümüzde ilkel yöntemlerle yaşamını sürdüren Hadza insanları üzerindeki araştırmasında 2017 yılında 37 bireye uykuları konusunda nasıl hissettiğini sordu. 37 kişiden 35’i, bu soruya ‘yeterince’ uyuduğu cevabını verdi. Bu toplulukta ortalama uyku süresiyse 6,25 saat olarak ölçüldü. Fakat yatakta sürekli uyanmalarla geçirilen toplam süre 9 saatten fazlaydı.
2016 yılında Chicago’da 500 katılımcıyla yapılan bir araştırmaysa kişilerin yatakta geçirdiği sürenin uyku süresiyle eşit olduğunu, toplam da en az Hadza insanları kadar uyuduğunu ortaya koymuştu. 2020 yılında yapılan bir başka anketse ABD’deki yetişkinlerin %87’sinin haftanın en az bir günü ‘dinlenmemiş’ hissettiğini gösterdi.
Peki bu düzensizlik ve uyku yetersizliği neden kaynaklanıyordu? Samson ve Kaliforniya Üniversitesi’nden çalışma arkadaşı Gandhi Yetish, uyku sorunlarımızın kaynağı olarak stres ve düzenini kaybeden biyolojik saate bağladı. Bunun yanı sıra Samson, ilkel zamanlarda bir topluluk olarak birlikte uyuduğumuzdan dolayı günümüz düzeninin alışkanlığımıza test olduğunu da alternatif bir neden olarak sundu.