2-3 milyon yıl önce bir primat; ormanlardan ve düzlüklerden savana doğru harekete geçti. Bacakları uzadı, kasları güçlendi ve ayakları genişledi. Yakıcı Afrika güneşinde serinlemek için ter bezlerini geliştirdi ve son araştırmalara göre, tam da o zamanlarda CMAH adlı bir gen mutasyona uğrayarak diğer canlılara yayıldı. Yapılan son araştırmalar, insanların bu genetik değişiklik sayesinde uzun mesafeleri koşabilme ve yorgun düşen avlarını avlayabilme yeteneğini kazandığını ortaya çıkardı.
University of California’dan Ajit Varki’ye göre, bu mutasyon CMAH genini tamamen pasif hale getirdi. Varki'nin ve araştırma ekibinin şu an merak ettiği şey ise bu genetik değişiklikle uzun mesafe koşu arasında bağlantı olup olmadığı. Sonuçta, bütün insanlar aynı fonksiyonel olmayan genleri paylaşıyor ve bu konuda farklı versiyonlara sahip insanları koşturarak bir kıyaslama yapılamaz.
Ancak kanser, diyabet ve kas distorifisi gibi hastalıkları anlayabilmek için, tıpkı insanlar gibi CMAH geni inaktif olan yetiştirilmiş fareler üzerinde yıllarca çalışıldı. Varki’nin çalışmaları bu gen kaybı ve kas biyolojisi arasındaki bağlantıyı gösterdi fakat bu konuda kanıta da ihtiyaç vardı.
Varki deneyin başlangıcını “10 yıl boyunca, laboratuvarımdaki kişileri, fareleri ayak değirmenine koymaya ikna etmeye çalıştım” sözleriyle ifade etti . En sonunda da deneyini yapabildi ve daha önce bu konuda eğitilmemiş olan CMAH geni pasif farelerin diğerlerine göre 1.5 kat daha hızlı koştuğunu gözlemledi. Kemirgenlerin kasları –özellikle farelerin arka bacakları- oksijeni daha verimli kullandı ve yorulmaya karşı direnç gösterdi. Sonuçlar, eylül ayında Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlandı.