Yunusları Görmek İçin Aquapark'lara Gidenleri Şoka Uğratacak Gerçekler

86
20
3
3
3
Yunuslar, oldukça zeki deniz canlılarıdır. Doğada, saatte 30 kilometre kadar hız yapabilirler. Nefes almak için dakikada 2-3 sefer su yüzeyine çıkan bu canlılar, diğer yunuslarla birlikte grup halinde dolaşmayı severler. Aslında kendi habitatlarında oldukça zararsız canlılar olan yunuslar, insanlar tarafından doğal alanlarından çoğu zaman koparılabiliyor. Peki, neden insanlar bu canlılara acı çektiriyor olabilir?

Yunuslar, beslenmek için dipte dolaşan balıkları tercih etmekte. Hatta karides, kalamar gibi balıkları da yiyebilen bu canlılar, bazen de artıklardan beslenmek için balıkçı teknelerinin izini sürebilirler.Yunuslar, geçmişte etleri ve yağları (pişirmede ve lamba yapımında kullanmak amacıyla) için avlanıyorlardı. Günümüzde ise bilindiği kadarıyla yunus avcılığı pek bulunmuyor(!)

Fakat 2021 yılında Netflix’te yayımlanan Seaspiracy adlı belgeselde görüldüğü gibi, yunuslar, ticari balıkçılık nedeniyle ağlara takılan ve istenmeyen türler oldukları için ya öldürülüyor ya da ölüme terk ediliyorlardı. Böylelikle insan eliyle yunuslara yapılan bu gibi acımasızlıkların sona ermediğini anlamış oluyoruz. Gelin, insanların yunusların özgürlüklerini nasıl işgal ettiğini bizden bir dinleyin.

Aquaparklara hapsedilen yunusların acı acı gülümsemeleri yok mu(!)

Yunus Su Parkları

Su parklarına çeşitli gösteri ve show amaçlı hapsedilen yunusları hepiniz duymuşsunuzdur. Hatta belki bu gösterilere seyirci olarak katılanınız dahi olabilir. Çoğu zaman yunusların bu yerlere kapatılmalarının nedeni ise yunus terapisidir. Yunus terapisi demek bile aslında kapitalist bir söylemdir. Çünkü bu durumu, kapitalizmin daha fazla tüketimi teşvik etmek için popülist terapi yaklaşımları üreterek yunusları da buna alet ettiği bir pazarlama yöntemi olarak düşünebilirsiniz.

Yunusların Acıları

Mesela popüler olan bir diğer mesele, yunusların gülümsediği yönünde genel bir kabul olmasıdır. Oysa sadece yunusların ağız yapıları insanların algılama biçimine göre gülümseyen surata benziyor, yani bu hayvanlar gülümsemiyor. Yunuslar, doğaları gereği zaten vahşi hayvanlar oldukları için gülümsemeleriyle insanların içini ısıtan bir dost değillerdir.

Normalde yunuslar, eğitilmediği zaman insanlara karşı saldırgan olabilir çünkü etçil ve yırtıcı hayvanlardır. Yani o yunus parklarında gördüğümüz, oynayan ve görsel show'lar yapan yunuslar eğitilerek uysal hale getirilmiş olanları, ki bu eğitimler de yunuslar için oldukça kötü şartlarda gerçekleşiyor.

Yunus Show

Çoğu yunus, yapacağı hareket karşılığında, ödül yemeği alacağını bildiği için eğitime boyun eğmek durumunda kalıyor. Yani bu hayvanlar, aç kalmama pahasına o hareketleri yapıyorlar. Yapmadıkları zaman ise ceza var. Ödül-ceza yöntemiyle terbiye edilen bu hayvanlar, zaten doğal ortamlarından koparıldıkları için bir müddet sonra depresyona girerek ölebiliyorlar. Ne acı değil mi?

Yunus Eğitmenleri

Hatta yunuslarla ilgili ilginç bir bilgi daha vermek gerekirse yunus terapisi yaptırma amacıyla yunuslarla yüzdürülen insanlardan bazıları yunusların kendilerine tecavüz etmeye teşebbüste bulunduğunu ifade etmişler. Bu terapiler, eğitmenlerle yaptırıldığı için de yunuslar, insanlardan uzaklaştırılarak bu teşebbüs ortadan kaldırılmıştır.

Yunuslar, genelde birçok canlıya tecavüz edebilecek özellikte libidosu fazla yüksek hayvanlardır ve bu varoluşsal gerçeklik göz ardı edilip yunuslarla insanlar bir araya getirilmeye devam edildiği sürece bu tip sorunlar yaşanması muhtemel.

Yunusların ve insanların etkileşimi, yunusları suda yaşayan diğer yırtıcı türlere karşı savunmasız hale getiriyor.

Yunuslar

Murdoch Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, turistik faaliyetler için insanlarla etkileşime maruz bırakılan yunuslar, köpekbalığı gibi suda yaşayan diğer yırtıcı hayvanlara karşı güçsüz bir hale geliyor. Neden mi, çünkü yunusların sosyalleşme biçimi ve üreme davranışları insanlarla sık etkileşimde olduklarında bozulabiliyor. Araştırmada, Hawaii’de tatil yerlerindeki yunusların yüzde 82’sinden fazlasının tatilcilerle temasta olduğu ortaya çıktı.

Yunusların Çektiği Acılar

Bu hayvanların, yüzen insanlarla veya teknelerle sürekli karşılaşması demek, dinlenmekten mahrum kalmaları demektir. Yunuslar yiyecek aramak için dolaştıktan sonra dinlenmeleri şart. Fakat araştırmaya göre, insanları eğlendirmek ve akrobatik hareketler yapmak zorunda olmalarından dolayı bu pek mümkün olmuyor.

Ticari balıkçılık endüstrisinin sevmediği tür olan yunuslar:

Ticari Balıkçılık

Seaspiracy adlı belgeselde ticari balıkçılık için ton balığı gibi küçük balıklar avlayan teknelerin ağlarına yunusların takıldığı ve çoğunun sulara sert biçimde geri atıldığı veya öldürüldüğü işleniyor. Hatta sürdürülebilir balıkçılık şirketi olan Sea Shepherd’ın, ticari balık endüstrisine güvenilir yunus dostu sertifikaları temin ettiği ama aslında bu sektörün yunuslar için dost olmadığı, belgeselde açıkça görülüyor.

Seaspiracy

Keza önceden Sea Shepherd’da kaptanlık yapan Peter Hammarstedt; ticari balıkçılık piyasasını destekleyen şirketlerin, yunus gibi hedeflenmeyen avların görebilecekleri zararları hesaba kattığını dile getiriyor. Hatta kaptan bunun kamuoyuyla paylaşılmadığından, gizlendiğinden de söz ediyor.

Tüm bu örneklerle gördüğümüz gibi insanların, yunusların doğal yaşam alanına müdahale ettiği yetmezmiş gibi bir de onların hayatlarını tehlikeye soktuğu anlaşılıyor. Ayıca belgeselde her yıl geleneksel olarak kapitalist şirketlere satmak için yunus avına çıkan Japonya'nın Taiji kasabasına da değiniliyor.

Kendi doğalarında, kendi hallerinde mutlu olan bu canlılara bu denli üzüntü vermeyi ne zaman bırakacağız acaba? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yoruma yazabilirsiniz.

Kaynaklar: Earth, Netflix, Haytap, The Japan Times

86
20
3
3
3
Emoji İle Tepki Ver
86
20
3
3
3
Yorumlar(10)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
4 hafta önce
Yazık çok yazık yani insan olan yapmaz hele alıp atamaları
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Balıkçılıkta ağlara takılanları öldürmek vs. bu tabiki yanlış, aynı şekilde denizden alarak ufacık havuzlara tıkmak da tamamen yanlış fakat insanlara çok maruz kalıyorlar dinlenemiyorlar kısmı biraz gereksiz duyar olmuş, koskoca denizlerde okyanuslarda bu hayvanlar bilinçli olarak insanlarla etkileşim kuruyorlar kısaca insan etkileşimi onlar için beslenmenin bir yolu, istemiyor olsa emin olun koskoca okyanusta insanların olmadığı bir yer rahatlıkla bulabilirler.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Günümüzde insanların tutulduğu muameleyi hayvanlara uygulandığını görünce niye şaşırıyoruz ki... Hayvanlar beslenmesi üzerinden ehilleşir bunun başka bir yolu yok. Tasarrufu elinizde bulunan bir canlıyı aç bırakırsanız hesabını elbet ödersiniz. İstek karşılığında beslemekte bir sakınca da olmasa gerek. Rızık veren Allah'tır Celle Celalluhu, vesile olanlardan canı kendininki gibi kıymetli bilenlerden razı olsun.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
1 yıl önce
Konuyu sen anlamışsın
2 yıl önce
Japonya Taiji kentinde her yıl düzenli olarak yunus katliamı yapılır binlerce yunus balığı öldürülür yunus avcılığı neredeyse kalmadı diyerek bunu gizlemeniz sizden beklenen bir davranıştı webtekno şaşırtmadınız.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Yorumunuz talihsiz olmuş. İçeriği dikkatli okumanızı rica edeceğim. Sondan bir önceki paragrafta Taiji'den bahsediyoruz. İçeriğin girişinde ''yunus avcılığı kalmadı'' ifademiz, teorikte kalmadığına işaret ediyor. (!) Bu işaret aslında yunus avcılığı yok deniyor ama bu doğru değil demek için kullanıldı. (!) Bu işaretin anlamını araştırırsanız daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Sevgiler.
-1
2 yıl önce
Küçükken balıkçılık yaptığımız köyde tekneyle balık avından dönerken bazen yunuslarw denk gelirdik, yarış yapmayı çok severler kaybedince depresyona girerlermiş babam bu yüzden acelesi olsa bile yavaşlar yunusların bizi geçmesine izin verirmiş, sonra yunuslar geri dönüp teknemizin etrafında zıplar sonra da gidermiş. Ben yarım yamalak hatırlıyorum. Ama babam temiz balıkçıydı balıkçıyken, gereğinden fazlasını tutmaz popülasyonun azalma ihtimalini gözönünde bulundurur yunuslara vs zarar vermezdi. Şehirden köye yerleşmiş anamla babam normalde o köydeki balıkçılar popülasyonu katletmeyi umursamaz sadece keyiflerini düşünürdü diye hatırlıyorum hep. Hatta evvelki sene denize gittik oraya ne midye ne deniz patlıcanı ne yunus hiçbişi kalmamış. Şu kol boyutunda ince uzun midyeler var ya adını unuttum oların hepsinin içi boştu ölmüş deniz. 16 sene önce gittik o köyden ve 16 sene dr deniz bırakmamışlar
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Çok yazık ya, çok güzel hayvanlar. Tüm hayvanlar güzel aslında.
Keşke bu kadar acımasız olmasalar.
Hayvanat bahçeleri, sirk tarzı yerler keşke kapatılsa. Her büyükşehirde 1 taneye düşürülebilir. Bana kalsa tamamen kapatılmalı.
Hayatımda sadece 1 kere gittiğini hatırlıyorum, o da okul gezisiydi.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
"The Cove" belgeselini izleyin. Yunuslar ve Japonlar hakkında artık tamamen farklı düşüneceksiniz
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Evde kedi köpek beslemek kadar masum bir durum. "Çok tatlış bir kedim var, kısırlaştırdım, çiş eğitimi veriyorum, mamayla besliyorum, evden kaçmasın diye bütün çıkışlar telle kaplattım..." Özünde her hayvana işkence ediyoruz.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
2 yıl önce
Kedileri bilmem ama köpekler sokakta yaşayabilecek hayvan değiller ( suan sokakta yaşayan köpeklerin çoğu bok gibi hayat yaşıyor) ve kediyi ve köpeği vahşi hayvanlarla bir tutman çok saçma. Aynı sınıfta değiller. Biraz mantık kurun
2 yıl önce
İnsan türü kadar tehlikeli vahşi ve aptal başka bir tür yok her karış toprağın kendimize ait olduğu gibi küstah bir kanıya varmışız ve yediğimiz kaba etmekten başka da yaptığımız bir halt yok.Haliyle bu tutumun sonuçları olur bu gezegen bunların intikamını alır. Bir depreme bir tsunamiye bakarsınız ey avam mahluk insanoğlu. Hala parsel gökdelen araba telefon saat peşindesiniz. Bizi seyrettikçe anlıyorum ki yaratan mühendisimiz o kadar da kusursuz değil demekki bir denemiş olmamışız diyorum
-1
2 yıl önce
kedi köpek dediğimiz hayvanlar vahşi doğada yaşayacak nitelikleri çoktan kaybettiler binlerce yıldır insanlarla yaşıyorlar bize muhtaçlar ama vahşi hayvanlae adları üzere değiller onlar doğada veya milli parklarda güvenle yaşamalılar duyar kasmadan önce birkaç saniye düşünün sadece
-2
2 yıl önce
Gösteri hayvanlarıyla çocuklara hayvan sevgisi öğretilemez. Yunus gösteri merkezlerinde, sirklerde ve hatta hayvanat bahçelerinde hayvanları izlerken göremeyeceğimiz tek şey, doğalarından koparılmış, yaşamları boyunca hapsedilmiş hayvanların yıllardır çektiği acı ve ızdıraplardır.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Hayvanat Bahçeleri ve akvaryumlar kadar iĝrenç yerler görmedim.
Çok yazik...
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
İnsanat bahçeleri