Anatomik olarak bugün bildiğimiz modern insan türleri, bundan 300.000 yıl önce Afrika kıtasında ortaya çıktılar. Homo heidelbergensis veya benzer bir türden evrimleşti ve Afrika dışına göç eden insanlar yavaş yavaş yerel arkaik insan popülasyonlarının yerini aldı veya onlarla melezlendi.
Tam da bu melezlenme sırasında yaşamış olan genç bir kızın kalıntıları, bilim insanlarını şoka soktu. Keşfin ardından bilim insanları, eski ve modern insan genetik kodunu inceleyen derin öğrenme algoritmaları sayesinde uzun süredir ortada olan bir teoriyi kısmen kanıtladı.
İnsanın daha önce hiç keşfedilmemiş bir ara tür atası keşfedildi
Kimse bu genç kız kalıntılarının kime ait olduğunu bilmiyordu ancak bir farklılık olduğu kesindi. Bu kalıntılar, 50.000 yıldan fazla bir süre öncesine ait bir genç kıza aitti ve bilim insanlarının daha önce görmediği, modern insanların 'melez' bir atası gibi görünüyordu. Bilim insanları, bu kalıntıların ait olduğu kişinin yalnız olmadığına dair kanıtlar da buldular.
2019 yılında başlayan araştırmada bilim insanları, bir yapay zekânın yardımıyla modern insanın Afrika’dan çıkıp Avrasya’ya yayıldığı büyük göç sırasında birbirine karıştığı türleri araştırdı. Kalıntılardaki genler ile modern insan genlerini karşılaştıran yapay zekâ sayesinde 50.000 yıllık kalıntıların ait olduğu kişinin tam da bu melezlenme sırasında ortaya çıkmış olan bir ara tür insan atası olduğu keşfedildi.
Bugüne adar bu göçte birbiriyle ilişkiye giren türlerin Neandertaller ve Denisovalılar oldukları düşünülüyordu. Ancak bu çalışmada derin öğrenme algoritmaları sayesinde Avrasya DNA'sında uzun zaman önce üçüncü bir eski türün daha yaşadığı ortaya kondu.
Araştırmacılar, Bayes çıkarımı adı verilen istatistiksel bir teknik kullanarak, "geri melezleme" olarak adlandırdıkları şeyin, bir diğer deyişle modern insanların Afrika göçü sırasında iç içe geçtiği "hayalet" arkaik bir popülasyonun kanıtını buldular.
Fakat bilim insanlarına göre iş henüz yeni başlıyor. Bu tür bir yapay zekâ analizi uygulamak, insan soyu alanında yeni bir teknik ve uğraştığımız bilinen fosil kanıtları son derece derece yetersiz olabilir. Öte yandan araştırmaya göre, ekibin bulduğu şey yalnızca uzun zamandır unutulmuş bir içe dönüş sürecini açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda bugün kim olduğumuz hakkında bilgi veriyor.
