Üzerinden yüzyıl geçmesine rağmen, Yaban Hayatı Koruma Derneği'nin Kongolu Ota Benga'nın 1906'daki sergisi için özür dilemesi, George Floyd'un polis tarafından öldürülmesinin yol açtığı ve ABD'deki ırkçılığa yeniden parlak bir ışık tutan küresel protestoların ardından geldi.
Irkçılığın ne kadar acımasız ve cahalet dolu bir davranış olduğunu bir kez daha anlamak için Ota Benga’nın yürek burkan hikâyesine daha yakından bakalım.
Ota Benga, 15-20 kişilik bir koloninin üyesiydi.
Benga, 1883'te Ituri Ormanı'nda, Özgür Kongo Devleti’nde (şimdinin Kongo Demokratik Cumhuriyeti) dünyaya geldi. 15 ila 20 kişilik geniş aile gruplarından oluşan birçok küçük gruptan biri olan Mbuti Pygmy kolonisinde doğdu. Bu koloniler, geçici köyden veya kamptan diğerine taşınan göçebelerdi.
Afrika'yı bölen 1885 Berlin Konferansı'nda, Belçika Kralı II. Leopold, Özgür Kongo Devleti'ni ele geçirdi. Sahipliğini kârlı hale getirmek için Leopold, lastik dahil bölgenin kaynaklarını sömürmeye başladı ve Mbuti Pigmeleri de dahil olmak üzere bölge sakinlerine dayak, uzuv kesme ve cinayetle pekiştirilen zorunlu çalıştırmalar uyguladı.
Benga avdan döndüğünde, tüm dünyası başına yıkılmıştı ve hayatı artık eskisinden çok farklı olacaktı.
Bir genç olan Benga, bir fil avından döndüğünde tüm ailesinin ve köyünün, Kral Leopold'un özel ordusu Force Publique tarafından katledildiğini öğrendi. Artık yalnız ve savunmasız olan Benga, köle tüccarları tarafından kaçırıldı ve bir tarım köyünde işçi olarak çalıştırılmaya başladı.
1904'te, fuardaki bir insan sergisinin parçası olmaları için cüceleri geri getirmek üzere Louisiana Satın Alma Sergisi ile sözleşmesi olan Amerikalı bir misyoner ve amatör antropolog Samuel Phillips Verner tarafından serbest bırakıldı.
Benga, hayvanat bahçesinde maymunlarla sergilenmeye başladı.
Benga, 1906'da antropologla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne geri dönmek istedi. Verner, Benga'yı başlangıçta yardım etmesi için tutulduğu Bronx Hayvanat Bahçesi'ne götürdü. Ancak, hayvanat bahçesi yetkilileri, onu yine büyük kalabalığın ilgisini çektiği maymun evinde sergilemeye başladı. Benga sergisi, on binlerce ziyaretçi çekti.
Siyahi bakanlar arasında bir tepkiye neden oldu. Rahip James H. Gordon liderliğindeki bir grup siyahi New York din adamı onun serbest bırakılmasını talep etti. 1906'nın sonunda, 23 yaşındaki Benga, onu New York City'deki Howard Renkli Yetim Tımarhanesi'ne yerleştiren Rahip Gordon'un gözetimine bırakıldı.
Çocuğun hayatı, gittikçe umutsuzlaşıyordu.
1910'da Gordon, çocuğun ilk kez resmi eğitim ve dini eğitim aldığı Lynchburg, Virginia'ya taşınmasını sağladı. Benga, Orta Afrika'ya dönüş yolculuğunun masraflarını karşılamak için yerel bir tütün fabrikasında çalışmaya başladı.
Adapte olma çabalarına rağmen, Lynchburg'da yeni hayatı ve oradaki geleceği hakkında giderek umutsuz hâle geldi. Verner ile bağlantısını kaybetmişti ve Kongo'ya dönmek istese bile seyahat masraflarını tek başına karşılayamazdı.
Ota Benga tarihe, ırkçılığın ne kadar zehirli bir illet olduğunu gösteren bir örnek olarak kazındı.
Ota Benga, 20 Mart 1916'da, Lynchburg Virginia'da intihar etti. Adli tıp görevlisinin soruşturması, sol göğsüne tabancayla ateş ederek kendini öldürdüğünü belirledi. İntihar ettiğinde ise henüz 33 yaşındaydı.
