Moena, İtalya’nın kuzeyinde yer alan küçük bir köy. Büyüleyici Dolomitler’in kalbinde yer alan ve Catinaccio, Sassolungo, Monzoni ve Latemar gibi dağlarla çevrili olan bölgede Türk bayrağı dalgalanıyor.
İtalya’da böyle bir köyün varlığı hepimizi şaşkına çevirse de bu durumun tarihi bir geçmişi var. Osmanlı dönemine kadar uzanan bir tarih, bugün kendisini Türk olarak kabul eden bir halkı doğurdu. Tarihin tozlu sayfalarını karıştırırken karşımıza çıkan bu Türk Köyü’nün geçmişindeki perdeyi beraber aralayalım.
Moena Köyü'nün tarihi nasıl Osmanlı'ya dayanıyor?
Bu şaşırtıcı hikaye, yurdundan binlerce kilometre uzakta, hiç bilmediği bir ülkede yalnız kalan yaralı bir Osmanlı yeniçerisiyle başladı. Rivayete göre Hasan adında bir yeniçeri, Rusça, İtalyanca ve Almanca bilgisi sayesinde Osmanlı ordusunda istihbarat subayı olarak görevlendirilmişti.
Orhan Yeniaras’ın “El Turco” adlı kitabına göre yeniçeri, bilgi toplamak için Hristiyan rahip kılığında Venedik, Viyana, Berlin ve Roma’yı birçok kez ziyaret edermiş. Fakat Osmanlı sadrazamı Kara Mustafa Paşa’nın 1683’te İkinci Viyana Kuşatması için yola çıkmadan önce kaybolan 12 Osmanlı ajanı hakkında bilgi toplamasını istemesi, Hasan’ın hayatını baştan aşağı değiştirecekti.
Sadrazam, kuşatma sırasında saldırıyı geciktirdiğinden Osmanlı'nın kazanma durumu gittikçe imkânsızlaştı. Bu durum karşısında yeniçeri Hasan, sadrazamı aldığı yanlış kararlar için eleştirmişti.
O dönemde bir paşanın aldığı karara karşı çıkmak her yiğidin harcı değildi. Tabii ki Hasan’ın bu cesur çıkışı da ona pahalıya mâl oldu. Osmanlı ordusunda bir paşanın kararlarını sorgulamak özellikle bir yeniçeri için hiç uygun değildi. Paşa, Hasan’ın başını kesmeleri için gereken emri verse de yeniçeri çoktan güvenli bir yere ulaşmak için yaklaşık 200 kilometre öteye gitmişti. Ulaştığı yer ise tahmin edeceğimiz üzere Moena oldu.
Moena halkı yaralı Osmanlı yeniçerisine kapılarını açtı. Burada bulunan yerlilerin ‘El Turco’ adını verdiği Hasan, köyden biri oldu ve zaman içinde İtalyan bir kadınla da evlendi.
Belinde kılıç, başında sarığıyla Osmanlı geleneklerini burada da devam ettiren asker, kısa sürede Moena’nın zenginlerinden biri olur. Ancak huzuru kısa süre içinde Alman derebeyleri tarafından bozulacaktır. Derebeyler köyü talan ederler, bu durum karşısında yeniçeri, Ausburg Dükalığı'nın adaletten uzak vergi düzenine karşı isyan ederek bu adaletsiz düzeni lehine çevirerek köylüleri de yanına çeker.
Hasan’ın bu çıkışı, Moena halkını Almanlarla savaşmaya yöneltti ve kasabanın adeta kahramanı haline geldi. Moena’ya adalet götüren El Turco, verilen bilgilere göre ömrünün sonuna dek bu küçük köyde yaşamını sürdürmüştü. O günden bugüne Moena köyü La Turchia ya da diğer adıyla Rione Turchia olarak da anıldı.
Nesilden nesile aktarılan bu hikaye artık Moena ile özdeşleşmiş durumda. Köyde Türk bayrağı, Hasan’ın her geçen gün anılmasına sebep oluyor.
Yeniçeri Hasan’dan sonraki kuşağı, bu küçük İtalyan kasabasında hatırasını yaşattı. Bu Osmanlı askerinin hikayesi Moena Türk Bayramı’nda da kutlanmaya devam ediyor. Bu festival, her sene Ağustos ayının ilk haftasında kutlanmakta. Hatta halk, yeniçeri giysileriyle bu günü kutluyor.
Moena halkı, Osmanlı’dan günümüze kadar çok uzun bir süredir tıpkı Türk gibi yaşıyor. Böylece zaman içinde kaybolmuş ve unutulmuş olan Osmanlı geleneklerini de yaşatıyorlar.