Milyarlarca yıl öncesinde oluşmaya başlayan Güneş sistemimizin ilk aşamaları, bugün gördüğümüz uzay fotoğraflarından oldukça farklıydı. Her ne kadar simülasyonlar ve temelli varsayımlar yoluyla gezegenimizin ve genel olarak evrenin o zamanki hâlini tahmin edebilsek de bunlar, tamamen güvenemediğimiz şeyler.
Neyse ki Hubble’ın devamı niteliğindeki James Webb Teleskobu gibi teknoloji harikalarımız, bu sır perdelerini biraz olsun aralamamıza yardımcı oluyor. Teleskobun bize yaklaşık 1.300 ışık yılı kadar uzakta yakaladığı görüntü, Güneş’in doğumunu birkaç milyar yılla kaçırmış olan insanlığa, söz konusu olay hakkında fikir veriyor.
Güneş’in doğumu da buna benziyordu:
Tabii bunu kanıtlamak için 4 buçuk milyar yıl kadar geriye gitmedik. Üstte gördüğünüz bu görsel, HH212 isimli bir yıldızın doğum anını gösteriyor. Henüz 50.000 yaşındaki bu genç yıldız, aslında etrafına ışık da saçıyor fakat gaz ve tozun içinde hapsolduğundan bunu göremiyoruz. İki yana uzanan kırmızımsı şeyler ise zıt kutup bölgelerinden fırlayan -moleküler hidrojen temelli- ışınlar.
Orion takımyıldızının kemer bölgesinin yanında yer alan bu yıldız, 30 yıldır inceleniyor. Fakat bu süreçte hiçbir yöntem, James Webb’inki gibi net ve keskin bir sonuç sunamadı. Şimdiyse daha üst seviye imkânlarla ve eski bulguların karşılaştırılmasıyla birlikte yıldızın gelişim süreci daha rahat izlenecek.
Yıldız ismindeki HH ibaresi, 1900’lerin ortalarında bu alanda çalışmalar yapmış olan George Herbig ve Guillermo Haro’nun soyadlarından geliyor. Göz alıcı bu bulguların ilerleyen zamandaki keşifler için de ön ayak olacağı şüphesiz.