Japonya, Nükleer Santralden Çıkan Radyoaktif Suyu Okyanusa Dökecek

257
16
6
5
4
Japonya’da 11 Mart 2011’de gerçekleşen 9 büyüklüğündeki depremin tetiklediği tsunamiden Japonya’nın Fukushima Nükleer Santrali’de zarar görmüştü. Tsunami sonrasında nükleer santralde üç nükleer erime ve üç hidrojen patlaması gerçekleşmişti. Japonya, bu patlamalar sonrası soğutma işlemleri için kullandığı suyu ve kirlenmiş yer altı suyunu okyanusa bırakmaya hazırlanıyor.

Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde 9 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, dalga boyları 40 metreyi bulan bir tsunamiyi tetiklemişti. Ülkenin tarihindeki en büyük deprem olan felaketin ardından gerçekleşen tsunami, Japonya’nın Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde üç nükleer erime ve üç hidrojen patlamasına neden oldu.

Tsunami felaketinin ardından nükleer santralde radyoaktif maddeler tarafından kirletilmiş 1 milyon tondan fazla su bulunuyor. Bu kirletilmiş suyun iki kaynağı var. Kirli suyun ilk kaynağı, tsunami nedeniyle reaktörün aşırı ısınan ve eriyen çekirdeğini soğutmak için kullanılan su kütlesi. İkinci kaynak ise reaktörün altına sızan yer altı sularının radyoaktif maddeler ile karışması.

Fukushima nükleer santral

Nükleer santralde şu an için bu kirli suyu depolayan 1.000 adet kapalı su tankı var. Ancak santralde kirli su birikmeye devam ediyor. Yaz mevsiminin ardından var olan tankların kirli suyu biriktirmek için yeterli olmayacağı söyleniyor. 

Japonya’nın çevre bakanı Yoshiaki Harada, 2022 yılında tek seçeceğin kirli suyu denize bırakmak olacağını açıkladı. Ancak Japonya hükümeti son kararı vermek için uzmanların gerçekleştireceği bir panelin sonucunu bekliyor.

Greenpeace ise suyu denize bırakılmasının tek seçenek olmadığı söylüyor. Greenpeace'e göre nükleer santralde birikmiş olan su filtrelenebilir ve radyoaktif maddelerden arındırılabilir. Ancak bu çözüm Japonya için daha fazla tank üretimi ve pahalı bir filtreleme sistemi demek. 

Japonya Ekonomik Araştırma Merkezi, kirli suyun temizlik maliyetinin 660 milyar dolardan fazla olabileceğini tahmin ediyor. 

Fukushima nükleer santral 2

Fukushima’da gerçekleşen felaketin ardından reaktörü soğutmak için kullanılan suyu depolama amacıyla su tankları inşa edildi. Ancak soğutma faaliyeti devam ederken aşırı ısınan reaktörün oluşturduğu çatlak, yer altı sularının da reaktöre sızmasına neden oldu. Bu sular da soğutmada kullanılan su ile beraber kirlendi ve tanklara depolandı. 

Fukushima Daiichi Nükleer Santral çalışanları, bu kirli suyu arıtmak için ilk olarak zeolit kullandılar. Zeolit, sezyumun radyoaktif izotoplarına yapışan volkanik bir madde. Zeolit kullanımının ardından stronsiyum için kirli su filtrelendi. Bu işlemlere rağmen trityum izotopunun filtrelenmesi yapılamadı. 2016 yılında Japonya, trityum filtrelenmesi için kullanılan mevcut yöntemlerin Fukushima’da işe yaramayacağını açıkladı. 

Greenpeace ise yaptığı açıklama ile Japonya hükümetinin uygulanabilir yöntemleri yüksek maliyetten kaçınmak için yapmadığını açıkladı. 

Trityum içeren su, insanlar için çok tehlikeli değil. Ama bu trityum içeren su denize bırakılırsa yerel deniz türlerini tehlikeye atacak. 

Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi'nin (Tepco) yayınladığı rapor, santralin denize bıraktığı atıkların olması gerekenden yüzde 80 daha fazla kirliliğe sahip olduğunu gösterdi. Aynı zamanda bazı tanklarda bulunan suyun radyasyon seviyesi, Japonya’nın kendi güvenlik standartlarının 20.000 kat üzerinde bulunuyor. 

Japonya, Fukushima’da bulunan kirli suyu denize bırakırsa deniz hayatında bir felakete sebep olabileceği gibi yakınlardaki kıyılara seyahati de engelleyecek. 

Fukushima felaketi, Çernobil’de gerçekleşen patlama ile beraber Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) “seviye 7” olarak açıkladığı iki nükleer felaketten biri. Felaket sonrasında 200.000 insan bölgeyi terk etti. Bölgeden ayrılan insanlardan 43.000 kişi bölgeye geri dönmedi. 

Kaynak : https://www.sciencealert.com/fukushima-is-running-out-of-space-to-store-contaminated-water
257
16
6
5
4
Emoji İle Tepki Ver
257
16
6
5
4