Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) 1 milyar dolarlık projesi olan Juno uzay aracı, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter etrafındaki dönüşlerine ve bilimsel araştırmalarına devam ediyor. Juno uzay aracı, geçtiğimiz Temmuz ayında Jüpiter’in ünlü büyük kırmızı lekesinin şu ana kadar elde edilmiş en yakın fotoğrafını çekti ve Dünya’ya ulaştırmayı başardı.
Jüpiter, Dünya’ya kıyasla çok ama çok büyük bir gezegendir ve Dünya’nın aksine kayalık bir gezegen değil, bir gaz devidir. Jüpiter’in saatte 480 kilometreyi bulan jet akımları, gezegen üzerinde devasa fırtınalar oluşmasına neden olur ki büyük kırmızı leke de bu fırtınalardan biridir. Fakat 1600’lü yıllardan bu yana dönmekte olan büyük kırmızı lekenin ölüm tarihi sanılandan çok daha yakın olabilir.
Öncelikle Jüpiter’deki fırtınaların Dünya’dakilere kıyasla neden daha uzun olduğu hakkında bir açıklama yapan NASA’nın Juno görevinde ekip üyesi olan ve NASA JPL’de gezegen bilimci olan Glenn Orton, Jüpiter’in binlerce kilometre kalınlığındaki atmosferinin jet akımları ile birleştiğinde devasa fırtınalar oluşturmaya müsait olduğunu, Dünya’da ise atmosferin hem daha ince hem de kara ve okyanuslarla bağlantılı olduğunu belirtti.
Büyük kırmızı lekenin neden yüzlerce yıldır dönmeye devam ettiğini de açıklayan Orton, büyük kırmızı lekenin iki ters yönlü jet akımı arasında kaldığını, bu nedenle etkisinin çok yavaş azaldığını belirtti. Fakat Orton’a göre hiçbir şey sonsuza kadar sürmez ve büyük kırmızı lekenin de 10 ya da 20 yıl içinde yok olabilir.
1800’lü yılların sonunda büyük kırmızı lekenin çapının Dünya’nın dört katı kadar olduğunu belirten Orton, büyük kırmızı lekenin şu anda ise Dünya’nın yalnız 1.3 katı büyüklüğünde olduğunu söyledi. Juno uzay aracı Nisan 2018, Eylül 2019 ve Aralık 2020’de büyük kırmızı lekeye bir kez daha yaklaşacak fakat hiçbir fotoğraf yukarıdaki kadar yakından çekilemeyecek.