Kanser hücreleri, vücudumuzun herhangi bir bölgesinde yer alan diğer hücrelerin ölümünü getiren yapıya sahip saldırgan hücrelerdir. Zamanla dokuların ve organların ölümü, bireylerin hayati tehlike içerisine girmesine neden olabilir. Bu nedenle kanser hücrelerinin oluşum sırasında fark edilip yok edilmeleri gerekir. Tıp tarihi boyunca çok sayıda teknik denenmiş olsa da kanser hücrelerine karşı kesin bir çözüm sunan yöntem bulunamamıştır.
Yapılan son çalışmaların ışığında geliştirilen yeni bir kanser aşısı ise, laboratuvar ortamındaki fareler üzerinde %100’lük başarı oranına ulaştı. Melanom (cilt kanseri) gibi son derece agresif kanser türlerine karşı birlikte çalışan bu aşı, saldırgan hücrelerin geri çekilmesini sağlıyor.
Scripps Research şirketinde görevli olan ve çalışmanın ortak akademisyenlerinden Prof. Dr. Dale Boger “Bu eşgüdümlü teknik, melanom tedavisi için tam anlamıyla geçerli bir cevap niteliği taşıyor” açıklamasında bulundu.
Boger, aşıyı geliştirmek için Teksas Güney Üniversitesi'nden Nobel ödüllü Bruce Beutler ile birlikte çalıştı. Beutler’a göre aşıyla kanser hücrelerinin ilerleyişine engel olmak, doğal bağışıklık sisteminin devreye girmesini sağlıyor. Prof. Dr. Boger, “Bir aşı dış patojenlerle savaşmak için vücudu geliştirebiliyorsa, aynı zamanda bağışıklık sisteminin de rolünü oynamasına izin verir” diyor. Yani aşı uygulandığında kanser hücreleri, tıpkı grip virüsleri gibi köşeye sıkışıyorlar, kalan işi de bağışıklık sisteminde yer alan savunma sistemi hallediyor.
Araştırmacılar, içeriğine Diprovocim adlı bir madde eklenen aşının uygulandığı kanserli farelerin hepsinin hayatta kaldıklarını belirttiler. Ayrıca araştırmacılar aynı kanser hücrelerini farelere yeniden verdiklerinde, bünyelerinin bu hücrelere karşı duyarlı hale gelip hastalığa yakalanmadıklarını da bildirdiler.
Aşının insanlar üzerinde uygulanması için daha fazla klinik test yapmaya ihtiyaç duyuluyor. Diğer tekniklerle eşgüdümlü çalışan bir aşı söz konusu olduğundan, bu testlerin gerektirdiği süre artabilir. En nihayetinde kansere karşı kalıcı bir çözüm üretilmesi söz konusu. Umarız çalışmalarda herhangi bir aksilik yaşanmadan bu aşılar kısa sürede ihtiyaç sahiplerine ulaşabilir.
