Karıncalar Hakkında İlk Kez Duyacağınız Bilgiler: Çiftleşmeden Çoğalabilen Bir Türü Var!

8
4
0
0
0
Binlerce farklı türü ve akıl almaz sayıdaki nüfusuyla dünyanın her yerinde yaşayan ve nereye baksak karşılaştığımız karıncaların dünyası düşündüğümüzden çok daha farklı. Çoğu zaman görmeyip üzerine basıp geçtiğimiz karıncalar hakkında bazılarını ilk kez duyacağınız sıra dışı bilgilere gelin yakından bakalım.

Dünyada yaşayan sayısız canlı var. Bunların bazıları devasa, bazıları ise küçücük. Bazılarının nesli tükenmek üzereyken bazıları bizi bile gömer. İşte küçücük olmasına rağmen akıl almaz sayıda nüfusa sahip canlılardan bir tanesi de karıncadır. Pek çok farklı türü ile dünyanın neredeyse her yerinde yaşayabilen karıncalar düşündüğümüzden çok daha ilginç özelliklere sahipler.

Elbette kralı gelse ezip geçebileceğimiz bir canlı olan karınca hakkında pek çoğumuzun yeterince bilgisi yok. Hatta evimizde gördüğümüzde onları yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Fakat emin olun karıncaların bazı özelliklerini öğrenince ve karınca dünyasına biraz daha yakından bakınca bırakın onları ezmeyi, her gördüğünüzde oturup saatlerce neler yaptıklarını izlemek isteyeceksiniz.

Karınca dünyası hakkında ilk kez duyacağınız sıra dışı bilgiler:

  • Evet, ağırlık taşıma efsanesi doğru.
  • Karıncalar bildiğimiz anlamda nefes almazlar.
  • Karıncaların kulakları yoktur ama bir şekilde duymayı başarırlar. 
  • Dünyada çok ama çok fazla karınca yaşıyor.
  • Karıncalar çiftleşmeden çoğalabilirler.
  • Karıncalar hayvancılıkla uğraşır.
  • Farklı işleve sahip iki mideleri vardır.
  • Karıncalar harika yüzücülerdir.
  • Karınca dünyasında kölelik hala var.
  • Dinozorlardan önce bile karıncalar vardı.

Evet, ağırlık taşıma efsanesi doğru:

Karınca denilince herkesin aklına ilk gelen onun ağırlığının yüzlerce katını taşıyabiliyor olduğudur. Bu bilgi kısmen doğru. Bir karınca rahatlıkla ağırlığının 10, 50 ve hatta bazı türler 100 katını bile kaldırabilir. Karıncaların bu kadar güçlü olmalarının nedeni küçük olmalarıdır. Karıncaların küçük kasları diğer hayvanlardan farklı olarak enine kesit alanına sahiptir. Bu nedenle kasları son derece güçlüdür.

Karıncalar bildiğimiz anlamda nefes almazlar:

Elbette tüm canlılar gibi karıncalar da oksijen olmadan yani nefes almadan yaşayamazlar. Ancak ilginç bir şekilde akciğer sistemine sahip değillerdir çünkü tahmin edebileceğiniz gibi küçücük vücutlarında bu sistem için gerekli alan yoktur. İyi ama nasıl nefes alıyorlar diye sorarsanız cevap kendilerine özgü sistemlerinde saklı. Karıncaların vücudunun yan tarafında bulunan spiral benzeri delikler oksijeni vücuda çeker ve özel bir tüp ağı sayesinde tüm hücrelere dağıtır. Salınan karbondioksit de aynı deliklerden dışarı çıkar. 

Karıncaların kulakları yoktur ama bir şekilde duymayı başarırlar:

Eğer yakın çekimde bir karınca gördüyseniz kulaklarının olmadığı mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Kulakları yoksa demek ki karıncalar sağır diye düşünebilirsiniz ama bu doğru değil. Tıpkı nefes alma sistemleri gibi duyma için de kendilerine özgü bir sistemleri vardır. Karıncaların bir ekleminde subgenual organ adı verilen bir yapı vardır. Bu yapı, karıncaların titreşimleri algılamasını sağlar. Elbette bu titreşim, onlar için ses anlamına gelir. Basit bir sistem gibi görünse bile aslında karıncaların harika duymalarını sağlar.

Dünyada çok ama çok fazla karınca yaşıyor:

Ey dünyaya hakim olduğunu zanneden insanlık, nereye gittin de orada bir karınca görmedin? Antartika, Kuzey Kutbu ve birkaç ada dışında aklınıza gelen gelmeyen her yerde karınca yaşıyor. Bugüne kadar tespit edilmiş 10 binden fazla karınca türü var. Karıncaların bu kadar yaygın olması evrimsel bir başarı olarak kabul ediliyor. Peki dünyada kaç tane karınca var? Elbette bu sayıyı bilmek mümkün değil. Bazı tahminlere göre dünyada 20 katrilyondan fazla karınca yaşıyor. Genel tahminler ise dünyada yaşayan her insan başına 1 milyon karınca düştüğünü söylüyor. Dünya nüfusunun 8 milyardan fazla olduğunu düşünürsek gerisini siz hesaplayın.

Karıncalar çiftleşmeden çoğalabilirler:

Elbette karınca türlerinin büyük bölümü tıpkı diğer böcek türlerinde olduğu gibi bir ana kraliçenin çiftleşip yumurtlaması ile çoğalırlar. Ancak amazon karıncaları böyle değildir. Amazon karıncaları üzerinde yapılan incelemelerde kraliçenin herhangi bir çiftleşme olmadan eşeysiz şekilde ürediği yani baya baya kendini klonladığı görüldü. Dahası, klonlanarak çoğalan tüm karıncalar da dişidir. Amazon adı zaten buradan geliyor. 

Karıncalar hayvancılıkla uğraşır:

Kabul edin ufak bir ürperme geldi değil mi? Fakat bilgi kesinlikle doğru. Karıncalar tıpkı bizim çiftlikler kurup hayvan yetiştirmemiz gibi hayvan yetiştirirler. Bazı karınca kolonileri gözlemlendiği zaman yaprak bitlerinin hayvancılık amacıyla kullanıldığı görüldü. Karıncalar yaprak bitlerini diğer yırtıcılardan ve yağmur gibi doğal şartlardan koruyarak ondan bal çiyi elde ederler. Yani baya baya ineği bir çiftliğe koyup düzenli olarak sağmaya benziyor. 

Farklı işleve sahip iki mideleri vardır:

Hayır, çok obur canlılar oldukları ya da çok fazla yemek yedikleri için iki mideleri yok. Hatta bu midelerden birinin karıncaya bireysel olarak bir faydası bile yok. Trofallaxis olarak bilinen bu sistemde karıncanın ilk midesi kendi yemeklerini depolamak için kullanılır. İkinci midesinde ise dışarı çıkarıp diğerleriyle paylaşılacak yemekler taşınır. Bu sayede karınca dışarı çıkıp yemek bulunca önce kendi karnını doyurur, daha sonra ise kraliçeye ve geride kalan diğerlerine götüreceği yemekleri toplar. Yani ikinci mide bildiğimiz poşet. 

Karıncalar harika yüzücülerdir:

karınca

Elbette hepsi değil ama bazı karınca türleri akıl almaz mesafeleri kat edebilecek kadar başarılı yüzücülerdir. Köpekleme benzeri bir stilde yüzen karıncalar aynı zamanda suyun altında uzun süre oksijen olmadan kalabilirler. Dahası bazı ateş karıncaları yaprakları kullanarak sandal yapabilirler. Tabii bunu keyif için yapmıyorlar. Karıncalar dünyanın en başarılı hayatta kalma ustaları oldukları için her türlü şartta var olmaya devam etmek üzere evrimleşmişlerdir. 

Karınca dünyasında kölelik hala var:

Tabii tüm karınca dünyasına haksızlık etmeyelim belki diğerlerinde demokrasi vardır ama Polyergus lucidus adlı bir tür oldukça barbar bir hayat yaşıyor. Bu türdeki karıncalardan oluşan bir koloni, karşı koloniye saldırıp yok ediyor ve kalanları esir olarak alıyor. Bu esirler ya parazitlenerek ya da gönüllü olarak köle olarak kullanılmaya başlıyor. Köle olan karıncalar hayatları boyunca sanki kendi kolonileriymiş gibi bu koloni için çalışıyorlar. 

Dinozorlardan önce bile karıncalar vardı:

Karıncaların uzun yıllardır dünyamızda olduğunu biliyorduk ama kesin tarihi Harvard Üniversitesi ve Florida Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada öğrendik. Yapılan çalışmaya göre karıncalar günümüzden yaklaşık 130 milyon yıl önce Kretase adı verilen dönemde ortaya çıktılar. Daha da ilginç olan, buzul çağı gibi dönemin en korkunç felaketlerinden bile sağ çıkmayı başardılar ve günümüze kadar geldiler. 

Milyonlarca yıldır dünyanın her yerinde hayatta kalmayı başarmış karıncalar hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz sıra dışı bilgilerden bahsettik. Ender de olsa bazı karınca türlerinin zehirli olduğunu ve çok yaklaşmamanız gerektiğini hatırlatalım. 

Kaynak : https://www.westernexterminator.com/help-and-advice/pest-insights/ants/10-interesting-facts-about-ants
8
4
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
8
4
0
0
0