Yunanistan’ın 12 adasından biri olan, Kerpe olarak da bilinen Karpathos Adası, Bizans döneminden bu yana hâlâ anaerkil bir düzende yaşamaya devam ediyor.
Sakinlerinin büyük çoğunluğunun kadınlar olduğu bu adada yalnızca kadınların sözü geçiyor. Nasıl mı? Hemen anlatalım.
Ege Denizi’ndeki bir ada olan Karpathos, eşine az rastlanır bir örneği gözler önüne seriyor.
Biz “erkekler kapatılsın” diye ortada dolaşırken Karpathos sakinleri bunu yüzyıllar önce gerçekleştirmiş. Adadaki Olimpos Köyü’nde yaşayanlar, Bizans döneminden bu yana anaerkil düzeni hiç bozmadan devam ettirmişler.
Anaerkil düzenin işlediği ‘tek’ Ege Adası olma özelliğiyle de dikkat çeken bu bölgede yaşayanların büyük çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor.
Bölge, pek çok istila görse de hiçbirisi, buranın anaerkil yapısını bozamadı.
Olimpos sakinlerinden Rigopoula Pavlidis, adadaki iş başında kadınların olduğunu belirtiyor. Gülerek belirttiği bir durum da var: “Eşim bensiz vergisini bile ödeyemez!”
Alışılagelmişin dışında olan bu durumun daha fazlası da var! Miras paylaşımı, sandığınızdan çok farklı işliyor. Ailenin miras sahibi konumunda mutlaka anne oluyor, annenin bu mirası da büyük kıza devrediliyor. Normalde bu durumun tam tersi, yani erkek çocuğa devredilen miras, Olimpos’ta çok daha farklı!
Bizim “iç güveysi” olarak bildiğimiz durum, Olimpos’ta bir gelenek olmuş.
Adadaki erkekler, evlendikleri kadının evine taşınıyor. Fakat en garibi bu değil, erkekler; evlendikleri kadının soyadını alıyorlar!
Bu aslında bizde de uygulanabiliyor. Fakat istek doğrultusunda, bu adada ise tamamen bir “kural” hâline gelmiş.
Bizans döneminden bu yana gelmiş bu durum, esasında 1950’lerde varlığını daha da güçlendirdi. Erkeklerin iş için Avrupa ve Amerika’ya göç etmesi, kadınları hayatın her alanında aktif olmaya mecbur kıldı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: