Özellikle iş görüşmeleri, romantik ilişkiler veya günlük sosyal etkileşimlerde bu durumlarla karşılaşabiliriz. Bunu anlayabileceğiniz bazı detaylar var.
Bunlara hakim olarak siz de karşınızdakinin bölfçünün teki mi yoksa gerçekleri söyleyen birisi mi olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Gözlem yeteneğinizi arttırın.
İnsanlar blöf yaparken genellikle farkında olmadan belirli bedensel ipuçları verirler. Doğrudan göz kontağı kurmamak veya gözlerini gözünüzden ayırmamak, karşınızdakinin rahatsız olduğunun bir işareti olabilir.
Yüz ifadeleri genellikle de duygularımızı ele verir. Birinin mimiklerinin yapay veya aşırı kontrollü olduğunu fark ederseniz blöf yapma ihtimalini göz önünde bulundurmalısınız.
Vücut diline dikkat edin.
İnsanlar gerginken sinir sisteminde de dalgalanmalar olur. Otonom sinir sistemindeki bu değişiklikleri vücut dilinde bulabilirsiniz. Mesela vücutlarında kaşıntı veya karıncalanmadan kaynaklı daha fazla kıpırdanma varsa aklınıza blöf gelebilir.
Kolları sıkıca kapamak gibi kapalı vücut dili işaretleri de yalan söylemenin eksilerinden biri. Bazı insanlar ise blöf yaparken ellerini ağzına götürebilir. Sanki yalanı saklıyormuş gibi!
Burnuna dokunma, aşağıya bakma, sizden uzaklaşması, saçıyla oynaması, kıyafetine bakması ya da üstünde varsa takıları ile oynaması fark edebileceğiniz diğer detaylar.
Sorularla onu yönlendirin ve kullandığı kelimeleri fark edin.
Karşınızdakinin samimiyetini test etmek için sorular sorarak onları yönlendirebilirsiniz. Blöf yapan bir kişi genellikle hazırlıksız yakalanınca panik yapar ve tutarsız cevaplar verebilir. Anlattıkları hikâye hakkında detay sorarak tutarlılık düzeyini ölçebilirsiniz. Çelişkili detaylar, büyük ihtimal uydurma hikâyeden gelir.
Ters köşe yapıp beklenmedik sorular sormak da karşınızdakinin dengesini bozabilir. Gerçek dışı bir hikâye anlatıyorsa blöfü zora girecektir.
Çok fazla kelime kullanıyorsa da yalan söylüyor olabilir. Çünkü sizi inandırmak için aşırı ayrıntı ekler. Doğru söyleyen insanlar ise genellikle süslü sözlere gerek duymaz.
Bir başka detay ise kullanılan şahıs. Eğer “ben, benim” gibi zamirlerden kaçıp “o, onlar” gibi zamirler kullanıyorsa bir de üzerine küfür ekliyorsa “Yakaladınız.” demek olabilir.
Duygusal tepkileri gözlemleyin.
Duygusal tepkiler de blöf yapan bir kişinin maskesini düşürebilir. Yüz kızarması, terleme, titreme veya ses tonunda değişiklik gibi stres belirtileri, bir kişinin gerçek dışı bilgi verdiğini gösterebilir. Ayrıca normal bir soru karşısında aşırı savunmacı bir tutum sergilemek, suçluluk hissinin bir yansıması olabilir.
Zamanı lehinize kullanın.
Zaman, blöf yapan birinin en büyük düşmanıdır. Uzun süre tutarlı kalmak zordur. Bu yüzden zamana yayılan diyaloglar, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bunun için aynı hikâyeyi farklı zamanlarda anlatmasını isteyin. Zaman geçtikçe değişiklik varsa blöf size bakıyor olacaktır. Bu sayede aslında hikâyenin ne kadar orijinal olduğunu da göreceksiniz.
Son olarak bilmeniz gereken bir detay var.
Verdiğimiz yöntemler, her zaman doğru sonuçlarla karşılaştırmayabilir. Çünkü yapılan araştırmalar sonucunda görülüyor ki yalan söyleyenlerin yalnızda yüzde 54’ü doğru şekilde tespit ediliyor. Hatta dışa dönükler içe dönüklerden daha fazla yalan söylüyor ve bu insanların da yalanlarının yüzde 82’si tespit edilemiyor.
Sizin uyguladığınız başka bir taktik varsa yorumlara bekliyoruz.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: