Günümüzde daha çok ülkemizden Almanya’ya göç söz konusu olsa da bundan yaklaşık 150 sene önce durum tam tersiydi. Almanya ve Rusya arasında yaşanan savaş sebebiyle zor şartlar altında kalan Almanlar göç etmek zorunda kaldılar. Öncelikle Estonya’ya göç etseler de Osmanlı ve Rusya arasında yaşanan bir savaş yüzünden Kars’a sürgün edildiler.
Gelin, ülkemize göç eden ve artık “Karslı Almanlar” olarak bilinen Avgust Albuk ve ailesinin hikayesine yakından bakalım.
Günümüzde Kars’ta yaşayan Almanlardan sadece Avgust Albuk ve çocukları ile kız kardeşi Kanida Turhal ve çocukları kalmış.
Seneler önce dedeleri, memleketlerini merak ettikleri için Almanya’ya gitse de “Bizim doyduğumuz ve vatan gördüğümüz yer Kars'tır.” demiş.
Avgust Albuk ve kardeşi Kanida Turhal'ın eşleri birer Türk.
Avgust Albuk, Erzurumlu bir Müslüman olan Yadigar Albuk ile mutlu bir evlilik sürdüyor. Bu mutlu evliliklerinden “Bünyamin” ve “Meryem” isimli iki çocukları dünyaya gelmiş. Avgust’un ilk evliliğinden olan Melisa da çift ile birlikte yaşıyor.
Avgust Albuk, “Melisa’yı vaftiz ettirdim. İnşallah, nasip olursa Bünyamin’i de vaftiz ettireceğim.” diyor.
Çocuklarını din konusunda zorlamayan Albuk ailesi, çocuklarının 18 yaşına gelince dinlerini seçebileceğini belirtiyor.
Öyle ki aile hem Hristiyan bayramlarını hem de Müslüman bayramlarını kutluyor.
Peki bu Alman topluluğu neden Kars'a geldi?
1893 Alman-Rus savaşında esir düşen Almanlar ilk olarak Estonya'ya yerleştiriliyorlar. Ardından Osmanlı-Rus savaşında Osmanlı yenilince Kars, Rusların eline geçiyor ve Almanlar da buraya yerleştiriliyor.
Kars'ın merkezine 4 km uzaklıkta olan bir yerleşke seçerek buraya “Karacaören” ismini veriyorlar.
Böylece Türkiye’deki ilk Alman köyü kurulmuş oluyor. Sonraları çevre köylere de yerleşiyorlar ve Kars'ın merkezine çok yakın olan Paşaçayırı Köyü'nü kuruyorlar.
Almanlar burayı o kadar çok sevip benimsiyorlar ki Almancada “Kafkas Almanları” anlamına gelen “Kaukasiendeutsche” kavramı ortaya çıkıyor.
Bölgedeki tek sarı saçlı ve mavi gözlü topluluk olan bu Karslılara “Malakan” deniyor.
Çarlık Rusya’da Ortodoks Kilisesi, herkese haftada 2 gün süt içmeyi emrediyordu. Malakanlar ise bu durumu reddederek her gün süt içmeye devam edince, kilise tarafından aforoz edildiler. Bu sebeple onlara Rusçada “Süt içen” anlamına gelen Molokan kelimesinden türeyen “Malakan” ismi verildi.
Sütü çok seven ve geçimlerini sağlamak için süt ürünleri üretimi ile uğraşan Malakanların Kars kaşarını ünlü ettikleri de söylentiler arasında.
Bu topluluk sadece süt üretimi ile değil çiftçilik, hayvancılık, yarış atı yetiştiriciliği, işçilik ve inşaatçılık gibi çeşitli işler ile geçimlerini sağladılar.
Malakanların bazıları ülkemizde geçinemediği için Almanya’ya “Türk işçi” olarak giderken kimileri ise başka ülkelere göç etmiş.
Günümüzde Kars Almanları olarak geriye kalan tek topluluk olan Albuk ailesi, komşuları ile anlayışlı ve samimi bir yaşam sürseler de maddi açıdan çok zorluk çektiklerini dile getiriyorlar.
Hikâyelerinin detayları için bu TRT belgeselini de izleyebilirsiniz: