Türkiye'de her gün yeni dolandırıcılık hikayeleri duyuyoruz. Bu seferki örnek ise kendini kaz sevdalısı olarak tanıtan Ahmet Nurettin Çelik'ten geldi. Çelik, "Kaz çiftliği kuracağım." dedi ve sosyal medya üzerinden 6 ayda 4.9 milyon TL topladı.
Kırşehir'de küçük bir kaz çiftliği olan Çelik, yakın bir arkadaş grubu ile yola çıktı. İlk olarak ücretsiz 'kaz yetiştiriciliği seminerleri' adıyla Adana, Samsun, Bayburt, İzmir, Balıkesir, Konya gibi onlarca ili gezdi. Sabah gazetesinden Metin Can'ın haberine göre; ilk olarakl 1.000 kişiden 20 milyon TL toplama hedefiyle yola çıktı. Ona inanan 250 kişiden A Grubu hisse bedeli olarak 20'şer bin TL aldı. Toplamda 5 milyon TL'ye yakın para topladı.
'Baş kaz benim' dedi
Çelik, değeri yaklaşık 600 bin TL olarak görünen ancak imara dahi açık olmayan bir tarla satın aldı ancak araziye tek bir çivi bile çakılmadı. Kendini sosyal medyadaki videolarında 'baş kaz' benim diye tanıttı. Topladığı paralarla Çin'e gitti. Çin Seddi'ni gezdi, çeşitli egzotik eğlencelere katıldı. Para veren kişilere de açıklaması, "Çin'de beyaz et işleme makinesi bakıyorum." oldu. "Türkiye'de makine yok mu?" diyenlere de "Türk makine sektörünün beyaz et kesimhanesi üretme kabiliyeti yok. O nedenle Çin'e geldim." dedi. Hatta inandırıcı olsun diye Çin'den sahte anlaşma videoları bile yayınladı.
Çelik'in kanunsuz şekilde topladığı paralar Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun takibine takıldı. Devreye Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) girdi. Firmanın hesapları donduruldu. Kaz Bank'ın Doğal Kaz Ördek Yetiştiriciliği Entegre Sanayi Ticaret A.Ş. adıyla kurulduğu öğrenildi. SPK, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Birçok ilde Çiftlik Bank benzeri sistemlere en fazla para gönderenlerin ise yurt dışında yaşayan Kırşehirli gurbetçiler olduğu ortaya çıktı.
Çelik, sosyal medya videolarında gaflarıyla dikkat çekiyordu. Sisteme para yatıranlara 3 yıl kâr payı dağıtmayacağını belirmişti. "3 yılın sonunda diyelim ki öldüm. Dünyaya kazık çakacak değiliz ya... Benden sonraki yönetim de dolandırıcı çıktı. Olur mu olur." sözleriyle neredeyse itirafta bulunmuştu.
