Aslında bu iki değerli tür, vahşi doğada çok sık karşı karşıya gelmez. Denk geldiklerinde ise aralarında tatsız durumlar yaşanabilir.
Köpek balıkları, bildiğiniz gibi okyanusların en vahşi yırtıcılarından biri. Sadece büyük beyaz, boğa, kaplan ve dusky gibi büyük köpek balıkları yunuslara saldırmaya çalışır.
Bu türler, bire bir kaldığı takdirde bir yunusu kolaylıkla parçalayıp mideye indirebilirler ancak zeki bir köpek balığı, bunu yapmaması gerektiğini bilir. Çünkü avladığı o yunus, yediği son yemek olabilir.
Neredeyse tüm yunuslar, sosyal gruplar halinde yaşarlar. Sürüde genellikle en az bir düzine yunus bulunur.
Yunuslar eğer çok miktarda yiyeceğin olduğu bir bölgede yaşıyorlarsa, ayrı sürüler genellikle avlanmak için bir araya gelir ve 1.000'den fazla birey içerebilen bir "süper sürü" oluştururlar.
Köpek balıkları ise her zaman yalnız bireylerdir. Eğer bir yunus yalnızsa, bir köpek balığının ona sinsice yaklaşması (genellikle aşağıdan) ve ölümcül bir saldırı yapması oldukça kolaydır ancak birden fazla yunus olduğunda, köpek balığının fark edilmeden saldırması neredeyse imkansızdır.
Yunuslar, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen canlılar değillerdir. Sürüdeki bir yunusa saldırı olursa "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" diyerek saldırı altındaki yunusa yardım ederler. Afrika belgesellerindeki öküz başlı antilopların yaptığı gibi "canını seven kaçsın" mantığıyla en zayıf olanı arkada bırakmazlar yani.
Ayrıca yunusların erken uyarı sistemleri de bulunur.
Apartmanınıza girdiğinizde sizi algılayan sistem nasıl ki ışığı hemen açıyorsa, alanına giren köpek balığını yunuslar da benzer şekilde rahatça fark edebilirler.
Yunusların sonar sistemi, sudaki nesnelere çarpıp geri döner ve yunuslar uzaktaki nesneleri bile rahatlıkla tespit edebilirler. Yunus, yaklaşan nesnenin yerini, şeklini ve boyutunu bu özellik sayesinde hesaplayabilir, bu da ona saldırıdan kaçınmak için kullanabileceği hayati bir ön uyarı verir.
Bu sistemi hep birlikte de kullanabilirler, buna ekolokasyon sistemi denir. Eğer yırtıcı bir hayvan, sürüye doğrudan bir tehdit oluşturacak kadar yaklaşmayı başarırsa; ekolokasyon sistemi, yunusların köpek balığını 360 derece takip etmek için kullandıkları bir saldırı silahı haline gelir.
Ekolokasyon, yunuslara sadece çok yönlü savunma "görüşü" sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bunu kendileri de saldırı yapmak için kullanabilirler. İşte o zaman vay köpek balığının haline!
İnsanların kullandığı sonar sistemi de zaten yunuslardan esinlenilerek icat edilmiştir. Bir de sürüdeki bütün yunuslarda bu sistem olduğu için o alana girmek her baba yiğidin harcı değildir.
Bir köpek balığının bir yunus sürüsüne saldıracak kadar cesur ya da aptal olduğunu varsayalım.
Bu durumda, yunuslar daha önce bahsettiğimiz tüm becerilerini üstün zekâlarıyla birleştirerek hem savunma hem de etkili bir şekilde saldırmak için durumu tersine çevirirler.
Yunuslar iş birliği yapma ve bir ekip olarak çalışma konusunda etkileyici bir yeteneğe sahiptirler. Bu deniz memelileri, köpek balığının hareketlerini izlemek için sadece ekolokasyonlarını kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda çabalarını koordine etmek için birbirleriyle "konuşabiliyorlar".
Yunusların manevra kabiliyeti de köpek balıklarından daha iyidir.
Bir köpek balığı ile yunusu birbirinden ayırmanın en iyi yollarından biri, kuyruklarına bakmaktır. Köpek balığının kuyruğu dikeydir ve soldan sağa doğru hareket eder, yunusun kuyruğu ise yataydır ve yukarı-aşağı hareket eder.
Yunusların yumuşak derisi ve esnek iskeleti, onlara güçlü bir kuyruk sağlar; bu sayede daha çevik olurlar ve daha hızlı yön değiştirebilirler. Bu da yunuslara bir köpek balığını alt etme konusunda önemli bir avantaj sağlar.
Yunuslar neredeyse tüm köpek balıklarından daha hızlıdır.
Bir yunusun maksimum hızı saatte 60 km kadardır. Yunus avlayabilen köpek balığı türlerinin en hızlıları saatte 40 km kadar yüzebilir. Aslında en hızlı köpek balığı türü 70 km yapabilir ancak bu mako köpek balığı, yunuslarla ilgilenmez.
Köpek balıklarının keskin dişleri onlar için büyük avantajdır ancak yunusların burnunu hiç hafife almamak gerekir.
Bu burunları, en büyük kapıları bile açabilen "koçbaşlarına" benzetebiliriz. Bu son derece etkili silahları güçlü bir kemikten oluşur. Köpek balığının karnına veya solungacına muazzam bir hızla çarptıklarında ölümcül bir iç kanamaya neden olabilirler.
Katil balinanın da bir yunus türü olduğunu hatırlamakta fayda var.
Sıradan yunuslar, köpek balıklarına sadece savunma amacıyla saldırırlar ancak katil balinalar(orkalar) köpek balıklarını yemek olarak görürler. Köpek balıklarının karaciğerlerini severler ve uzun süre peşlerinden gidip onları yakalamaya çalışırlar.
Yunuslar, köpek balıklarından sadece ekip üyelerini değil, insanları da koruyabilirler.
Örneğin, 2004 yılında Yeni Zelanda'da bir yunus sürüsü, büyük bir beyaz köpek balığı tarafından tehdit edilen dört kişilik yüzücü grubunun etrafında yüzmüş ve insanlar güvenli bir yere gidene kadar onlara eşlik etmişlerdir.
Yüzücülerden biri, olay sonrasında şunları söylemiştir: "Yunuslar bize eşlik etmeye başladı. Etrafımızda sıkı daireler çizerek dördümüzü bir araya getirdiler. Köpek balığı benden sadece iki metre uzaktaydı. Yunuslar bizi korumak için etrafımızı sardılar."
Uzmanlar, yunusların "yüzücülere yönelik tehlikeyi sezmiş ve onları korumak için harekete geçmiş olabilecekleri" yorumunda bulundu.
Yüzücüleri tehdit eden köpek balığı belli ki yunuslardan çekinmiş ve saldırma gafletinde bulunmamış.
Klimley, A. Peter, and David G. Ainley. “The white shark (Carcharodon carcharias) and its prey, the California sea lion (Zalophus californianus), off Guadalupe Island, Mexico.” Canadian Journal of Zoology 70.12 (1992): 2067-2080.