Korkuyu Doğuştan mı Biliriz, Yoksa Sonradan mı Öğreniriz? (Albert Deneyi)

167
46
40
11
5
Hepimizin belirli şeylere karşı bir korkusu vardır. Peki, bu korkular doğuştan mı gelir yoksa sonradan edinilmiş midir? Bu soruya yanıt arayan John B. Watson, tarihin en korkunç deneyini gerçekleştirdi.

Rus psikolog Ivan Pavlov, canlıların bazı şeylere karşı nasıl koşullandığını anlamak için bir deney gerçekleştirmişti. Bir köpeği odaya yerleştirdi, ona her yemek verişinden önce zili çaldı. Köpek yemeği her gördüğünde salyalar içerisinde kalıyordu. Bir süre sonra zil çaldıktan hemen sonra yemek geldiğini anlamaya başladı. Zil onun için yemek demekti. Bir süre sonra, ağzının sulanması, salyalar içinde kalması için zil sesini duyması yeterliydi. İşte bu aşamada köpeğin salya refleksi, zil koşuluna bağlanmış oldu.

Tıpkı Pavlov'un köpeğinde olduğu gibi bizim de gündelik hayatta koşullanmalarımız var. Eğer limon gördüğünüzde ağzınız sulanıyorsa, daha önce limonun ekşi tadını deneyimlediğiniz için bu gerçekleşiyor. Koşullanmayı sadece ağız sulanması örnekleriyle açıklamak da yetmez, insan olarak çok farklı duygusal ve fiziksel tepkilerimizi, çok çeşitli şeylere bağlayabiliriz. 

Amerikalı psikolog John B. Watson, Pavlov’un köpek üzerinde gerçekleştirdiği koşullanma deneyini bir adım ileriye taşımak istedi. 1920 yılında duygusal reaksiyonların da insanlar tarafından koşullandırılmış olabileceği konusunu araştırmaya başladı.

Deneyin başrolü Albert B. olarak bilinen 9 aylık bir bebekti. Evet bir bebek, psikoloji deneği olmuştu:

Psikolog Watson, küçük Albert’e normalde yetişkin insanların korktukları ya da sakındıkları şeyler göstermek istedi. Beyaz fare, tavşan, maymun, korkunç maskeler ve yanan gazeteler gibi objeleri, 9 aylık bebeğe gösterip tepkilerini analiz etti. Küçük Albert, kendisine gösterilen hiçbir şeye karşı herhangi bir korku belirtisi bile göstermedi.

Bunun Watson için büyük bir anlamı vardı: Korku, insanların sonradan edindiği bir duyguydu

Watson bu kez deneydeki etmenlerde küçük bir düzenleme yaptı. Albert’e bir daha fare gösteren doktor, aynı zamanda bir çekiçle metal bir boruya vurarak yüksek bir ses çıkardı. Küçük Albert, doğal olarak yüksek sesi duyduğu zaman ürküp ağlamaya başladı. Watsan bu koşullanma prosedürünü yedi hafta boyunca tekrarladı. Küçük Albert her seferinde gözyaşlarına boğuldu. Deneyin ilerleyen safhalarında Albert’in ağlaması için yüksek bir sese gerek kalmadı. Küçük çocuk, yalnızca fareyi görünce bile ağlamaya başlıyordu.

Watson, raporunda şunları yazdı:

“Fare gösterildiği an bebek ağlamaya başladı. Ani bir şekilde soluna döndü ve sol tarafına düştü. Kendini kaldırdıktan sonra o kadar hızlı bir şekilde fareden uzaklaştı ki masadan düşmeden önce zor yakalayabildik.”

Küçük Albert, tüylü ve beyaz olan her şeyden korkmaya başlamıştı:

Deneyin sonucunda klasik koşullandırmanın korkuları oluşturabileceği ortaya çıktı. Yani evet, korkutuğumuz çoğu şeye o şekilde koşullandığımız için korkuyoruz. Yani bize korkutucu gelen birşey, biz onu korkutucu olarak gördüğümüz için bizi korkutuyor.

Albert'in deneyine başlamadan önce koşullanma şartları böyleydi:

  • Nötr Uyarı: Beyaz fare
  • Koşulsuz Uyarıcı: Yüksek ses
  • Koşulsuz Tepki: Korku

Deneyin ardından şartlar böyle değişti:

  • Koşullu Uyarıcı: Beyaz fare
  • Koşullu Tepki: Korku

Peki Küçük Albert gerçekte kimdi, bebeğe bu deneyden sonra ne oldu?

Tabii ki deney psikoloji alanında büyük gelişmelerle sonuçlansa da birçok sebepten dolayı fazlasıyla eleştirildi. Öncelikle etik olarak birçok sorunu olan deney Albert’in hayatını tamamen değiştirdi. Deney sırasında acı çektiği net bir şekilde görülebilen küçük Albert, bu süreci yedi hafta boyunca tekrar etti.

Küçük Albert’in şu anda nasıl olduğu, psikoloji alanında uzun bir süre cevabı bulunmayan bir soruydu. Küçük Albert olarak bilinen bu bebeğin gerçek kimliği de sonradan ortaya çıktı. Douglass Merritte isimli bebek, 10 Mayıs 1925 tarihinde hidrosefalus (beyinde su toplaması) sebebiyle altı yaşında hayatını kaybetmişti. 

Psikoloji deneylerine ilişkin en büyük tartışmalardan bazıları Küçük Albert deneyi üzerine döndü. Hayatlarımıza pek çok şeye karşı koşullu duygular sergileyerek devam ediyoruz. Korku, endişe, hüzün gibi neşe, sevinç, arzu ve sevgi de koşullara bağlı olarak gerçekleşiyor.

Haftaya bir başka tartışmalı deneyde görüşmek üzere, koşulsuz sevgiyle...

167
46
40
11
5
Emoji İle Tepki Ver
167
46
40
11
5
Yorumlar(14)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
4 yıl önce
Saçma olmuş devletin parası yok mu?
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Var da veriyorlar mı sence? :D
egesanli
4 yıl önce
Wnejbenwjw adam gayet doğru bir şey söylüyor hemen atlama
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
wnwjbenwjw
4 yıl önce
Merhabalar, öncelikle ziyar abi (abi dedim çünkü benden büyüksün büyük ihtimalle) Pqueeni sevmeyebilirsin banada fan boy demeni istemem çünkü değilim arada bir bakıyorum sadece ama bu sana ona boş insan deme hakkı vermez ne sen ne de ben o konumdayiz bunu söylemek istedim ve aynı zamanda bu kadar haterlik yapmana anlam veremedim
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
wnwjbenwjw
4 yıl önce
Bu söylediğin insanlar genelde özgüvensiz olup klavyeden insanların başarılarını sallıyorlar kardeşim yol ver gitsin :)
-1
4 yıl önce
Laiklik kazanacak.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Her habere girişte kızgın ve gereksiz ifadesine tıklıyorum
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
bu yorum için de gereksiz anlamına gelen dislike a basıyoruz bizde
4 yıl önce
Siyasetten kurtulmak için Twitche girdik diyen arkadaş Twitche girince siyaset ve siyasetçilerden kurtulduğunu mu sanıyorsun. Apolitikim siyasetle ilgilenmiyorum diyen arkadaş, sen apolitik olunca siyaset seninle ilgilenmiyor mu sanıyorsun. Sen siyasetle ilgilenmesende, siyasete yer vermesende siyaset seninle bir güzel ilgilenir. Hatta sen onunla ilgilenmezsen o seninle daha çok ilgilenir. Umarım artık bir şeyler değişir ülkemizde, yoğun siyasi gündemler, radikal olaylar bıktık artık. Halkın siyasetle ilgilenmediği, halkın yarısının oy kullanmaya bile gitmediği bölgelerde refah seviyesi, yaşam kalitesi neden bizden yüksek, neden siyasetçi halktan medet umuyor (bizde tam tersi olduğundan yazdım) neden başka ülkeler başka gezegenlere uzay aracı indirdiği yıllarda bizim ülkemizde sağ - sol diye insanlar birbirini katletmiş. Bütün bunları sorgulamak, sebebini öğrenmek, siyasetle de düzgün ilgilenmek lazım. Siyasetle ilgilenmezsen siyasetle ilgilenler belirler hayatını. Adaletin, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerin, refah ve alım gücünün, eğitim kalitesinin tavan olduğu, yolsuzluğun, suç oranlarının, adaletsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz hepimiz. Yurtdışına gitme isteği bundan, bütün bunları kendi ülkemizde yaşamak istiyorum.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
4 yıl önce
Seçeceğim hiç kimsenin hayatımda olumlu bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Yeni gelen kim gelirse şimdikinden farkıda olacağını sanmıyorum ben siyasetle ilgilenmiyorum çünkü hiçbir şey değişmiyecek belki daha da kötü olacak. Bunun için ekstra bir çaba sarf edecek kadar cahil değilim tüm tarafların neler yaptığı ortada ve ben hiçbirini desteklemiyorum. Herkes görmek istediği minikcik pencereden bakıyor siyasete kimse tarafsız falan değil. Kimseye laf anlatamıyorsun dünyanın en haklı insanı ol senin fikrin buraya yazdıkların hiçbir şeyi değiştirmiyecek. Kimse aaa çok haklı hadi şu olalım demiycek.
4 yıl önce
olay pqueen den çıktı nerelere geldi sevmiyorsan sevme kardeşim dayılar gibi her işe siyaset sokma Mansur yavaş var ondan öyle dedim diosanda umurumda değil o adam buraya zaten genç kitleyi çekmeye geldi
-2
4 yıl önce
tek seferde 10k bağış... vay be millet zenginmiş de haberimiz yokmuş
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
4 yıl önce
Ben değilim ama :'(
4 yıl önce
Gerçekten mi?
4 yıl önce
Mansur Yavaş kraldır.
Yanıtla
-6
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
yayın anlık 308,7B izleniyor
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Aman çok önemli. Prim ve şov koktu buralar twitchler artık twitch de izlemeyeceğim
Yanıtla
-43
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
2 yıl önce
Güle güle.
4 yıl önce
Güle güle.
-1
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER