Görme yetisinin tamamen veya büyük ölçüde kaybedilmesi anlamına gelen körlük, dünya çapında milyonlarca insanı etkiliyor. Bilim insanları da oldukça önemli bir duyumuzu kısıtlayan bu duruma karşı tedavi yöntemleri geliştirmeye çalışıyor.
Şimdi de Nature Biotechnology üzerinden yayımlanan bir araştırma, görme yetisini kaybeden insanlara yönelik heyecan verici bir gelişmenin yaşandığını ortaya koyuyor. Buna göre domuz derisinden yapılan implantlar, korneasında sorun olan 20 kişinin görüşünü geri kazanmasını sağladı. Hastaların çoğu, bu biyomühendislik ürününü almadan önce kördü.
İnsanların tedavilere erişim sorununu ortadan kaldırabilir
İsveç’te bulunan Linköping Üniversitesi’ndeki bilim insanları, iki yılın ardından görme engelli olan 14 kişinin görme yetisine kavuştuğunu; bunlardan üçünün de mükemmel görüşe sahip olduğunu açıkladı. Oftalmoloji araştırmacısı Neil Lagali de bununla ilgili, “Bu, bağışlanan kornea dokusunun yetersizliği ve göz hastalıkları için tedavilere olan erişim sorununu çözmeye yardımcı olabilir” ifadelerini kullanıyor.
Verilere göre dünya çapından milyonlarca insan kornea ile alakalı sorunlar nedeniyle görme kaybı yaşıyor. Her 70 kişiden yalnızca 1’i kornea nakline ulaşmayı başarıyor. Bu görme yetilerini geri kazanmalarını sağlayan tek yol. Tedaviye erişimin bu kadar az olmasına neden olarak ise nakillerin maliyetinin fazla olması ve bağışların yetersiz olması gösteriliyor.
Araştırmacılar, buluşlarının yalnızca maddi durumu iyi olanlara değil, herkes tarafından erişilebilir olmasını amaçladıklarını ifade etti. Bunu başarmak isteyen ekip, implant prosedürünü daha az özel koşullar ve ekipman ile gerçekleştirmek için dikiş gerektirmeyen bir teknik geliştirdi. Uzmanlar, bu şekilde cerrahın hastanın dokusunu almasına gerek kalmayacağını; bunun yerine bir kesi yoluyla mevcut kornea implatın yerleştirilebildiğini belirtiyor. Böylece yöntemin daha fazla hastanede kullanılarak yüksek sayıda insana ulaşabileceği kaydediliyor.
Yöntem, görme yetisini kornea nakli kadar geliştirmeyi başardı
Ekip, yeni bir kornea oluşturmak için domuz derisindeki kolajen saflaştırdı. Yumuşak olan bu maddeyi güçlendirmek için de kimyasal ve fotokimyasal yöntemler kullanıldı. Bunun sonucunda da BPCDX ismi verilen bir hidrojel elde edildi. Hayvan modellerinde tekniklerini geliştiren araştırmacılar, daha sonra mevcut dokuyu ihtiyacını ortadan kaldıran ve BPCDX’i alıcının korneasına yerleştiren basit bir yöntem geliştirdi.
İmplant sayesinde gözün odaklanma kapasitesinin arttığını belirten çalışma, gözdeki sorunun iyileşmesinin sağlandığını aktardı. Operasyon sonrasında ters bir reaksiyon görülmediği ve ekstra tedaviye ihtiyaç olmadığı da açıklamalar arasında yer aldı. Araştırmacılara göre süreç, göz damlaları ve bandajla birlikte sekiz haftada tamamlandı.
Klinik deney, Hindistan ve İran’dan katılımcılarda olumlu sonuçlar doğurdu. Buna göre katılımcılar, iki yıl sonra kornea kalınlıklarında 200 mikrometreden fazla artış yaşadı. Korneaların eğriliğinde de azalma görüldüğü belirtilirken, sonuçların görme yetisini geleneksel bir kornea nakli kadar geliştirdiği ifade edildi.
Araştırmacılar, şimdi daha büyük bir klinik araştırma yapmayı planlıyor. Ortaya çıkan sonuçlar da bu yöntemin, göz hastalıklarına karşı oldukça etkili olabileceği konusunda umut sağlarken, daha fazla insanın tedaviye erişebileceğini ortaya koyuyor.