Yüksek çözünürlüklü ekranlar, sıvı soğutmalı ekran kartları ve güçlü işlemciler. Artık oyun dünyasının gerçekçilik konusunda görsel endişeleri ortadan kaldırdığını görüyoruz. Hatta öyle ki son yıllarda çıkan kült yapımların büyük kısmı, özgün hikayeleriyle başarı elde ediyorlar. (Örneğin Detroit: Become Human vb.)
Oyun dünyasının gelişiminin teknolojik gelişmelerle tetiklendiğini biliyoruz. Peki ya günümüz bilgisayarlarından farklı bir mantıkla çalışan sıradışı kuantum bilgisayarlar yaygınlaşınca oyunlar nasıl değişecek? Bunu irdelemek için kuantum bilgisayarların çalışma prensiplerinden kısaca bahsetmek gerek.
Detroit: Become Human oyunundan Chole isimli karakter
Kuantum bilgisayarlar sıradan bilgisayarların kullandıkları bitler yerine “kubit” olarak adlandırılan yeni bir dijital bilgi formunu kullanırlar. Klasik bilgisayarlarda bir bit sadece 1 ve ya 0 değerini alabiliyorken, kauntum bilgisayarlardaki 1 kubit 1 ve 0’ların farklı kombinasyonlarını oluşturabiliyor. Yani bilgi işlem gücü açısından son derece yüksek bir çıtadan söz ediyoruz. Öyle ki kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların yıllar boyunca yaptığı tek bir işlemin süresini günlere hatta saatlere düşürebilir.
Kuantum bilgisayarların alt yapı derinliklerine inmeden devam edelim. Kuantum bilgisayarlar yaygınlaştığında, dünya ister istemez bu alanda da eğlence ögelerini unutmayacaktır. Bu nedenle kuantum bilgisayarların sadece bilimsel hesaplamalar amacıyla üretildiklerini ve oyunlar için kullanılamayacakları görüşünü desteklemiyorum. Kültür endüstrisi, bunun da bir yolunu bulur.
2015 yılı sonlarına doğru Google ve NASA, dünyanın en hızlı kuantum bilgisayarı olan D-Wave 2X’i inşa etmek için bir araya geldiler. Google, bu bilgisayarın var olan herhangi bir son model klasik bilgisayardan 100 milyon kat daha hızlı olduğunu söyledi. Elbette temel görevi dünyanın en karmaşık problemlerini çözmek için hesaplamalar yapmaktan geçiyor. Bu durum oyun dünyasına yapay zekanın ve fiziksel motorların hiç olmadığı kadar gelişmesi şeklinde yansıyabilir. Yani oynadığınız oyunda bilgisayar tarafından kontrol edilen diğer karakterler, klasik bilgisayar oyunlarına kıyasla 100 milyon kat daha insansı ve gerçekçi olabilirler. Ayrıca çevresel etkileşimler gerçek dünyaya fazlasıyla yakın olup, oyun haritasındaki sınırlar çok çok ileri düzeyde genişleyebilir.
Uzmanlara göre kuantum bilgisayarlar oyun dünyasındaki her şeyi kökten değiştirmek yerine mevcut olanı çok daha iyi yapacaklar. Bunun için önümüzde oldukça uzun bir yol var, çünkü kuantum mekaniği ve bilgisayarları henüz insanların tam anlamıyla anlamlandıramadıkları bazı problemler içeriyorlar. Oyun dünyasına geçmek ise kuantum bilgisayarlarının sadece bilim insanları tarafından değil, potansiyel geliştiriciler tarafından da bilinmesini gerektiriyor. Kuantum programlama dilleri, geliştiricilik fırsatlarından sonra ilk oyunları ancak görmeye başlayacağız. En nihayetinde kuantum bilgisayarların da oyun oynamak için kuantum teknolojilerinin tüketici ürünlerine kadar yaygınlaşması, insanların eğlenceye ihtiyaç duymaları gerekiyor.
Önümüzde çok çok uzun bir yol olsa da oyun ve eğlence endüstrisi için kuantum teknolojileri büyük bir potansiyel taşıyor.