Ufak Bir Çivi Bile Suya Anında Batarken Koca Koca Gemiler Nasıl Yüzebiliyor?

20
5
2
1
0
Basit fizikle kolayca çözülebilir olsa da pek çok kişinin merak ettiği, "1 lirayı bile havaya atınca yere düşerken koca koca metal yığınları nasıl havada kalıyor?" sorusu tadındaki içeriğimizde gemilerin suyun üstünde nasıl kalabildiğini anlatıyoruz.

Tonlarca ağırlığa sahip olan yük gemilerine tonlarca kargo eklenmesine rağmen ayakta kalabilmeleri sizleri şaşırtmış olabilir. Ya da belli başlı fizik kavramlarına hâkim değilseniz bunun arka planını bilmeden kabul ediyor olabilirsiniz. Herkes ‘her konuda uzman olacak’ diye bir kural yok tabii ki.

Yine de bu gibi kafa karıştırıcı olabilen durumları en basit hâlleriyle sizlere açıklamaya gayret ediyoruz. Daha önce insana daha yakın olarak görülen maymunların konuşamamasına rağmen papağanların konuşabilmesi konusunda aydınlatıcı bir yazı hazırlamıştık. Şimdiyse gemilerin nasıl suyun üstünde kalabildiğini anlatıyoruz.

Küçücük çiviyi suya attığında batıyor, kocaman gemiler nasıl ayakta kalabiliyor? Cevabını aslında binlerce yıl önce bulduk:

Bunun hikayesini kabaca anlatalım. Antik Yunan’da dönemin kralı II. Hiero, ünlü matematikçi ve fizikçi Arşimet’ten devasa bir gemi yapmasını istemiş. Antik dönemin Titanik’i olarak bilinen bu geminin adı, o zamanlar imparatorluğa dâhil olan İtalya’nın Siraküza şehri ile aynıydı.

Söz konusu geminin o kadar büyük olması isteniyordu ki içinde sıcak su imkânı sunan bir hamam, kütüphane ve büyük heykeller için yeterli alan bulunacaktı. Bu yetmezmiş gibi bir de söz konusu gemi, kargo taşıyabilecek kapasitede olacaktı. Burada birkaç hayvan veya yüzlerce kilo malzemeden bahsetmiyoruz.

Tonlarca ağırlıkta malzemenin gemiyle taşınabilmesi isteniyordu:

400 ton tahıl, 74 ton içme suyu, 600 ton ipek ve bu boyutlarda daha nice malzeme bu gemiyle taşınacaktı. Bunun yanında çok sayıda yolcu, asker ve hatta at da yer alacaktı.

Dönemin önemli bilginlerinden de olsan kralı üzmek yapmak isteyeceğin en son şey olurdu:

Arşimet

Arşimet de bunun farkında olduğundan bu boyutlarda ve kapasitede bir gemiyi nasıl yüzdüreceğini düşünmeye koyulmuş. Bunu düşünürken de hamamda, bir küvette olduğu düşünülüyor. Suya girdiğinde daha hafif hissettiğini ve su seviyesinin yükseldiğini gören bilginimizin daha sonra heyecanlandığı ve olayların bu noktada meşhur Evreka hikayesine bağlandığı düşünülüyor.

Eğer o hikâyeyi bilmiyorsanız burada kısaca anlattık. Bağlandıkları yer aynı olsa da tarihçilerin tartışmaları devam ediyor:

Bu karışıklığın Yunancada gemi omurgası anlamına gelen Korōnē ile taç anlamına gelen Corona’nın karıştırılmasıyla ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor.

Şimdi dönelim gemimize. Nasıl yüzecek bu koca şey?

Arşimet

Arşimet’in bulduğu şey tam olarak şuydu: “Suya batırılan bir cisme, cismin taşırdığı suyun ağırlığı kadar kaldırma kuvveti uygulanır.” Yani suya koyduğunuz cismin ağırlığı, taşırdığı suyun ağırlığından az olursa su, cismi rahatça kaldırır.

Elinizde 5 kiloluk bir cisim varsa ve bu cisim tam olarak 5 kiloya denk miktarda suyun yerini alıyorsa (ya da o miktarda suyu taşırıyorsa) tam süzülme noktasında olur:

Bu bağlamda da cisim rahatça yüzer. Fakat 5 kiloluk cisminiz sadece 3 kiloya denk su miktarında yer kaplarsa suyun uyguladığı kuvvet bu cismi taşımaya yetmez ve dolayısıyla cisim batar.

Burada yoğunluğu kullanırız. Elinizdeki bir cismin kütlesini hacmine bölerseniz yoğunluğunu bulmuş olursunuz. Çivi ve gemi örnekleriyle ilerleyelim:

Çivilerin içinde boşluk bulunmaz. Tamamen çelikten oluşurlar. Suya bıraktığınızda yüzebilmeleri için de ağırlıklarıyla orantılı olarak artan yer çekiminin, kaldırma kuvvetinin önüne geçmemesi gerekir. Fakat bir çivinin üzerine uygulanan kaldırma kuvveti, kendi ağırlığından düşüktür. Bu sebeple yer çekimi (veya ağırlığı) galip gelir ve çivi batar.

Gemilerin içinde de boşluk bırakmasaydık ve sadece koca metal yığınları olsalardı çivilerle aynı kaderi paylaşırlardı:

Fakat gemilerde hava boşlukları bulunur. Çok büyük hacimleri sayesinde büyük miktarda suyun yerini tutarlar fakat bu hava boşlukları sayesinde ağırlıkları, yerini tuttukları su miktarının ağırlığını geçmez. Gemiler kaza yaptıklarında da bu boşlukları suyun doldurmasıyla ağırlaştıkları için batarlar

Yani 1500 tonluk bir gemi, 1000 tonluk suyun yerine geçseydi, üzerine 1000 tonluk bir kaldırma kuvveti uygulanırdı. Fakat buna rağmen geminin 500 tonluk ağırlığı kalacağı için gemi batardı. Bu sebeple gemiler, Arşimet’in bu prensibine dikkat edilerek tasarlanıyor.

Gemilerin daha çok suyun yerini alarak daha çok yük taşıyabilmesi mümkün:

RADIO NAVIGATOR -4S7JL

Bunun için de daha çok batırılıyorlar diyebiliriz. Plimsoll çizgisi olarak bilinen ve yük gemilerinde zorunlu olarak bulunan işaretler, kargo yüklemesi esnasında geminin ne kadar batırılabileceğini gösteriyor. Kabaca düşünürsek daha çok batmak, daha çok suyun yerini alıp daha çok kaldırma kuvvetiyle karşı karşıya kalmak demek. Fakat farklı su türlerinin kaldırma kuvveti farklı olduğu için bu işaretten faydalanılıyor. Bu güvenlik çizgileri aşılacak olursa geminin batma tehlikesi bulunuyor.

Bu da hayati bir önem taşıdığından günümüzde bir güvenlik önlemi olarak her yük gemisinde bulunuyor. Üzerindeki farklı harfler ve çizgiler ise farklı mevsimlerde ve su türlerinde (tatlı, tropik, tuzlu) ne kadar kargo alınabileceğini gösteriyor.

20
5
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
20
5
2
1
0
Yorumlar(9)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
4 yıl önce
Tesla Cybertruck bundan çok iyi
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
pikapla SUV'u kıyaslıyorsun
4 yıl önce
peugeot 2008 ve 3008 varken ne kadar şansı olabilir bu fiyatla?
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
3008 de hoş 2008 in agresif tipine bitiyorum ama daha önceki kötü pejo deneyimimden sonra pejo ya bulaşmamaya karar verdim bundan sonra sadece japonlara bakıyorum
-1
4 yıl önce
sevgili webtekno senin haberlerin neticesinde ülkemde hayatın nekadar pahalı olduğunun farkında kalıyorum sürekli olarak en basiti ile cep telefonu ve araç fiyatlarının ülkemde nekadar yüksek olduğunu bu yüksekliğin sebebi ile bana hiçbir geri dönüşün olmadığı (ilkokulda verdiğim vergilerin bana yol su elektirik olarak geri döneceği söylenmişti ama hepsine yine ben para veriyorum otoyola hastahaneye okula suya elektiriğe veriyorum hatta dünyada doğalgaz ucuzken doğal gaz satan firmanın ülkede indirime gitmemesinide görüyorum)
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
exclusivecar
4 yıl önce
150.000 $ = 1.030.000 ₺ Birim olarak hesaplarsak 1.030.000/150.000 = 6,86 neredeyse 7 tane alınıyor tüm dünya bizi kıskanıyor.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
bu nedir ya
veren varmıdır vardır
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
düzenin sistemin değişmesi gerekiyor bir ingiliz range rover velar a 390 bin tlye biniyorsa benim 945 bine binmem birilerinin sırtımdan para kazanması anlamına geliyor bana zulmeden sisteme hayır bu ay suya 2 katı zam yapan hain sisteme hayır
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Bir milyon lira ver, ama alabildiğin motor 2.0 litre olsun. Ülkemize bundan büyük motorlu araç giremiyor mu acaba? Hoş alacağımdan değil hani. Yoksa 6.2 litrelik versiyonu olsa hemen sipariş etmiştim.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
4 yıl önce
Parasını verdikten sonra niye olmasın
4 yıl önce
range rover SWB var 5.0lt. 3.901.746 TL cik ve range rover sport SVR var 2.968.460 TL cik alırmısın ben almam elin ingilizi senin 4milyon verdiğin araca 624.350 Türk Lirası veriyorken vermem ve bu düzenin değişmesini gerktiğine inanıyorum artık
4 yıl önce
Ekonomi çok iyi olduğundan başlangıç fiyati 1 milyon
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
dünyanın ünlü markaları hep özel şirketler. baktıki devlet Türklerden bi atılım yok. hep dışa bağımlılık hep avrupa abd aşıklıgı. bastı vergiyi..:) şa ka biryana.. vergimiz gerçekten yüksek ama bizdende adam olmaz yatıyoz resmen üretime hiç önem vermiyoruz..
gmaililegirisekleyinartik
4 yıl önce
biz ehmeği dolêrla mı alıyruz?
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
dolarla alsanda elin ingilizi bu araca 392 bine ibnerken sen 945bine biniyorsan sırtındankileri atıp rahatlaman gerek