Kullanılmış ürünlerin yeni müşterilere sunulması elbette mümkün değildir. Özellikle onlarca kez kullanımının mümkün olduğu kalıp sabunların, yalnızca birkaç kez kullanıldığı için çöpe gitmesi sizce de oldukça mantıksız değil mi?
Sabunlarla birlikte çeşitli hijyen ürünlerini geri dönüştüren ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş yaratan Shawn Seipler’in projesi, işi gereği yılda yaklaşık 150 farklı otel odasında kalmasıyla başlıyor.
Bir gün kısa süreli kaldığı bir otel odasından çıkarken geride bıraktığı ve oldukça az kullandığı sabunlara ne olduğunu merak eden Shawn, otel müdürüne atık sabunlara ne olduğunu sordu ve çöpe gönderildiğini öğrendi.
Bazı ülkelerin hijyen ürünlerine erişiminin çok çok az olduğunun bilincinde olan Shawn Seipler’in aldığı bu yanıt, hiç hoşuna gitmedi ve bunun oldukça büyük bir israf olduğunu düşündü.Shawn böylelikle 2019 yılında Florida’da, Clean the World adında küçük bir şirket kurdu ve tek bir kamyonla atık sabunları toplamaya başladı.
Ona eşlik eden iki arkadaşıyla birlikte birkaç patates soyma ve kıyma makinesinin yanında bir de pişiriciyle öğütülmüş sabun kalıplarını, steril sabunlara dönüştürmenin bir yolunu buldu. Shawn böylelikle dünyanın dört bir yanında, sabuna erişimi olmayan ailelere bağışta bulunabilmeyi hedefliyordu.
Bu yolla her yıl özellikle 5 yaş altı yaklaşık 1,5 milyon çocuğun ölümüne sebebiyet veren ancak el yıkamayla önlenebilen başta zatürre ve ishal olmak üzere birçok hastalığın önüne geçilmesine katkı sağlayacaktı.
Clean the World şirketinin bu projesi, 2009’dan bu yana yaklaşık 127 ülkeden çok sayıda insana 50 milyondan fazla kalıp sabun dağıtmayı başardı.
Zaman içerisinde bir taşıma kamyonuyla başlanan bu yolculuk, hızla büyüdü ve şimdilerde Las Vegas, Dominik, Kanada, Birleşik Krallık, Orlando, Hindistan, Montreal ve Hong Kong’da geri dönüşüm tesisleri haline gelmeyi başardı.
Bunun yanında Clean the World aralarında Hilton, Marriott ve Walt Disney World gibi dünyaca ünlü otellerin içinde bulunduğu yaklaşık 8.000 otel ile iş birliği yapmış durumda. Ayrıca Hilton, 2019’un Mart ayında Clean the World ile güçlerini birleştirdi ve bu otel, ilk 7 ayında 2 milyon pound tuvalet malzemesi bağışında bulunarak 7,6 milyon kalıp sabunun geri dönüştürülmesi katkı sağladı.
Buraya kadar her şey güzel ancak bir sorun var. Temizliği yapan bir şey nasıl temizlenebilir ki?
Clean the World şirketi; işe, anlaşma yaptığı otellerin personellerini atık sabunları hijyen kurallarına uyarak toplamaları ve geri dönüşüm sürecine katkı sağlamaları amacıyla eğitmekle başladı.
Temizlik görevlilerinden, kullanılmış katı sabunları ve şampuan şişelerini özel kutulara koymaları istenir. Ardından bu kutular, Clean the World’ün o civardaki en yakın geri dönüşüm tesislerine getirilir ve orada bu hijyen ürünleri, geri dönüşüm sürecinin ilk aşamasına başlanmadan önce türüne göre ayrılır.
Öncelikle yüzey temizliği yapılan kalıp sabunlar, devamında sterilizasyon makinelerine gönderilir. Çubuk şeklini alan sabunlar, kapsamlı bir temizliğin ardından öğütülür ve şekillendirme makinelerine girer. Yeni oluşturulan sabun kalıpları kutulanır ve dünyanın her yerinden ihtiyaç sahibi insanlara dağıtılır.
Clean the World, sabunların yanı sıra hijyen kitleriyle de çeşitli bağışlar yapmayı sürdürüyor.
Şirket yarı kullanılmış şampuan, saç kremi ve duş jeli şişelerini toplamaya ve bu şişelerin de birkaç aşamayla temizliğini gerçekleştirme noktasında oldukça başarılı. Sabun üretiminin ve dağıtımının hijyen noktasında yeterli olmayacağını öngören Clean the World; diş fırçası, diş macunu, şampuan, duş jeli, saç kremi ve dezenfektandan oluşturduğu hijyen kitleriyle yardımlarını sürdürmeye devam ediyor.
Ayrıca Hilton, 2030 yılına kadar tüm sabunların çöpe gitmesini önleme ve geri dönüşüme katkıda bulunma sözü vermiş durumda. Kurulduğundan bu yana 20 milyon pound otel atığının Kuzey Amerika’daki çöplükleri kirletmesini önlemeyi başaran şirket, günümüzde hâlâ birçok otelle anlaşma yapmaya ve sabunların yanında tüm hijyen ürünlerinin geri dönüşümünü sürdürmeye devam ediyor.
