Küresel ısınmaya neden olan karbon salımının gittikçe arttığını ve bunun da sıcaklığı yakından etkilediğini biliyoruz. Fakat karbondioksit salınımı için çeşitli projeler geliştirildi. Örneğin enerji üretimi sürecinde havaya hidrojen ve sülfit gibi gazların salınımını engellemek amacı ile karbondioksiti su aracılığı ile bazalt taşlara hapsetmeye çalışıyorlar. İzlanda’da yapılan çalışma sayesinde gaz, su ile karıştırıldığı için uçuculuğu da azalmış oluyor.
Fakat doğanın karbondioksiti doğal yollardan hapsetmesi için gerekli olan şartlar kötüleşiyor ve Kuzey Kutup Dairesi'ndeki donmuş topraklar artık hapsetme gücünü %13 oranında kaybediyor. NASA, Kuzey Kutup Dairesi (Arktik) Kutupaltı Kırılganlık Deneyi ile küresel ısınmanın sonuçları ve zararları ile ilgili ciddi bilgiler elde etti. Yapılan deney sonucunda Alaska’daki tundra ekosisteminde, 40 yıl öncesinde donmuş toğrağın karbondioksiti hapsedebilme gücünün %13 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Yaşanan bu durum nedeniyle de karbon döngüsü hızlanıyor ve salınım gittikçe artıyor.
Aslında, arktik karbon döngüsü olarak adlandırılan yapı, normalin üzerinde bir hıza ulaşıyor ve bitkilerin yetişemediği topraklarda karbondioksit miktarında artış gerçekleşiyor. Donmuş topraklar küresel ısınma nedeni ile eriyor ve mikroplar yüzeye hücum ederek organik maddeyi hedef alıyor. Organik maddenin aldığı hasar sonucu ortaya çıkan karbon salınımı ise dengelenemiyor. Aslında karbon miktarının kutup toprakları için çok büyük bir önemi var çünkü bitkiler karbondioksiti fotosentez ile atmosferden alırlar ve solunum yaparken de atmosfere geri bırakırlar. Fakat erime sonucunda Karbondioksit atmosfere yayılır, ısıyı emer ve ısının uzaklaşmasına engel olur. Bu da atmosferin ciddi şekilde ısınmasına sebep olur.
