Halüsinojenik bir uyuşturucu olarak bilinen LSD, bir süredir depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSBB) ve bağımlılık tedavilerinde kullanılıyor. Uzmanlar, tedaviler sırasında çok küçük dozlarda LSD kullanıyorlar ve daha yüksek dozda kullanmayı düşünmüyorlar. Ancak birkaç yüksek doz vakasının raporları, şaşırtıcı sonuçlar sunuyor.
ABD’de bulunan Alkol ve Uyuşturucu Araştırmaları Derneği’nin yayınladığı bir makalede aşırı doz sonrası bir bipolar vakasında hastalığın gerilediği belirtildi. Geçmişte halüsinasyon, paranoya, hipomani ve şiddetli depresyon şikayetleri bulunan bir kadın hastada yüksek dozda LSD sonrası bipoların giderildiği tespit edildi.
Hastayı takip eden bilim insanları, aşırı dozdan sonra hastalık semptomlarının önemli ölçüde giderildiğini bildiriyorlar. Birkaç yıl boyunca yapılan gözlemler hastanın klinik hipomani veya depresyon kanıtı göstermediğini ortaya koyuyor. Vaka ile ilgili makalede, “Bu vaka raporu, kazara LSD doz aşımı sonrasında neredeyse 20 yıldır devam eden değişiklikleri takiben psikotik özelliklere sahip manik azalmaları dahil olmak üzere duygu durum belirtilerinde önemli bir iyileşme olduğunu belgelemektedir” denildi.
Raporlanan ikinci bir vakada ise yaklaşık 500 mcg LSD alan bir kadın anlatılıyor. Kadın, LSD aldığı sırada 2 haftalık hamileydi. Yapılan araştırma, aşırı doz alan kadının çocuğunun gelişiminin LSD'den etkilenmediğini gösteriyor.
Raporlanan üçüncü vakada ise 40 yaşlarındaki bir kadının normalde olması gerekenden 550 kat daha fazla LSD aldığı belirtiliyor. Aşırı doz alan kadın, LSD’yi aldıktan sonra bir şekilde yardım istemeyi başardı. Kadın, yüksek doz aldıktan bir saat sonra kusmaya başladı ve 12 saat boyunca hareket edemedi. Bu sancılı sürecin ardından ise kadın, kendine gelmeyi başardı.
Endişe verici yüksek dozun ardından kendine gelen kadın, yaklaşık on yıldır muzdarip olduğu ayak ağrısının olumlu yönde değiştiğini bildirdi. Kadın, ayak ağrısı için daha önce morfin kullanmak durumunda kalıyordu. Aşırı doz kullanımı sonrası ise ayak ağrısı, morfin kullanmaya gerek kalmayacak kadar azaldı. İyileşme belirtileri sonrası düşük dozda morfin ve mikro dozlarda LSD, tedavi için kullanılmaya devam edildi. Sonrasında ise LSD değil morfin kullanımı kesildi.
Bulgular ilginç olsa da, yazarlar her üç vakada da tedavi edici etki görülse de potansiyel bir tedavi için yüksek dozun kullanılamayacağını belirtiyorlar. Temel olarak da bu yöntemin asla denenmemesini gerektiği ifade ediliyor.