Bugün Amerika kıtasında yer alan ülkelerin kültür yapısı genel olarak İspanyollar ve İngilizler başta olmak üzere pek çok farklı işgalci medeniyetin bir karışımı ile oluşmuştur. Ancak daha öncesinde de burada medeniyetler vardı ve bunların kültürü gerçekten benzersizdi. İşte bu benzersiz uygarlıklardan bir tanesi olan İnkalar, günümüzden yüzlerce yıl önce Machu Picchu antik kentini inşa ettiler.
Machu Picchu antik kentinin bugüne kadar kalmış olması tamamen şans eseri çünkü İspanyollar ne buldularsa yıktılar ama burayı bulamadılar. Deniz seviyesinden binlerce metre yükseğe inşa edilen bu yapı yalnızca mimarisi ile büyülemiyor, aynı zamanda bölgede yaşamış İnkalar hakkında da bilgiler veriyor. Machu Picchu antik kentine gelin biraz daha yakından bakalım ve hakkındaki ilginç bilgileri görelim.
Machu Picchu antik kenti hakkında bilgiler:
- Machu Picchu nerede diye ararsanız bulmanız biraz zor.
- Machu Picchu yapılırken neredeyse hiçbir demir alet ve araç kullanılmadı.
- Yapı kocaman bir saat ve takvim olarak tasarlanmış olabilir.
- Machu Picchu ve çevresindeki yol sistemine hayran olmamak elde değil.
- Machu Picchu ilk keşfedildiğinde yalnızca kadınlara ait bir şehir zannedildi.
- En büyük depremler bile burayı yıkamaz.
- Machu Picchu, dünyanın iki önemli listesinde yer alıyor.
- İnkalar burayı neden terk ettiler bilinmiyor.
Machu Picchu nerede diye ararsanız bulmanız biraz zor:
Tabii bir harita uygulamasına Machu Picchu yazar bulursunuz o ayrı ama bundan yüzlerce yıl öncesini düşünün. Tahminen 1400’lü yıllarda İnka hükümdarı Pachacutec Yupanqui tarafından yaptırılan Machu Picchu, o kadar sıkı dağlar arasında kalmış bir bölgeydi ki 1500’lü yıllarda kıtaya gelen İspanyol işgalciler burayı görmediler bile. Böyle gizli kalabilmesinin diğer bir nedeni de deniz seviyesinden yaklaşık 2500 metre yüksekte olmasıdır. Machu Picchu’ya çıktığınız zaman irtifa değişikliği yaşandığı için farklı hastalıkları olanların gitmeden önce doktoruna danışması öneriliyor.
Machu Picchu yapılırken neredeyse hiçbir demir alet ve araç kullanılmadı:
Machu Picchu yapımında kullanılan taşların bazıları 50 tona kadar çıkabiliyor. Bu akıl almaz bir durum çünkü İnka kültüründe demir aletler ya da tekerlekli araçlar pek kullanılmazdı. Bunun anlamı o devasa taşların insanlar tarafından elle itilerek buraya getirilmiş olmasıdır, tabii bazıları doğrudan dağdan da oyuldu. Daha ilginç olan ise taşların kesimleridir. Taşlar çok fazla alet ve araç kullanılmamasına rağmen o kadar hassas bir şekilde kesilmişler ki tıpkı bir lego gibi birbirlerine kusursuz bir şekilde uyuyorlar. Machu Picchu yapısının bugüne kadar ayakta kalmasının nedeninin Sillar isimli bir inşaat tekniği olduğu düşünülüyor.
Yapı kocaman bir saat ve takvim olarak tasarlanmış olabilir:
Machu Picchu neden yapıldı sorusunun pek çok farklı yanıtı var. Elbette burası öncelikle bir tapınak ama aynı zamanda da bir gözlemevi. Güneş Tapınağı, Intihuatana ve Üç Pencere Tapınağı olarak bilinen yapılar, şehrin merkezinde bulunuyor. Bunlar arasında en dikkat çeken ise Intihuatana isimli, üzerinde özel işlem yapılmış bir kaya.
Manyetik bir alan oluşturduğu düşünülen bu kaya aynı zamanda doğal bir saat ve takvim işlevi görerek bölgede yaşayanlara günün, hatta ayın ve yılın hangi zamanında olduklarını gösteriyor. Etrafındaki uzun dağların da bu etkiyi güçlendirdiği düşünülüyor.
Machu Picchu ve çevresindeki yol sistemine hayran olmamak elde değil:
E hani gizliydi diye sorarsanız bilmeyene gizli. Aslında Machu Picchu İnka medeniyetinin şehirleşmesinin tamamı değil, sadece bir parçasıydı. Bölgede yapılan incelemelerde İnkaların 40 bin kilometreden fazla yol, köprü ve patika inşa ettikleri görüldü. Güney Amerika’nın en kapsamlı ulaşım sistemi ile tüm şehirler birbirine bağlanıyordu ve merkezi başkent Cusco'ydu. Bu sistemin bir ayağı olan Machu Picchu 150’den fazla binadan oluşuyor. Binlerce metre yükseklikteki bu şehre çıkmak için 200 farklı merdiven rotası var ve bunlardan bazılarında 3 bine yakın basamak var. Turistler hala bu yolu kullanarak şehre çıkıyorlar.
Machu Picchu ilk keşfedildiğinde yalnızca kadınlara ait bir şehir zannedildi:
Machu Picchu antik kenti ilk kez 1911 yılında Amerikalı kaşif Hiram Bingham tarafından keşfedildi. Yapılan kazılarda çanak, çömlek ve mücevher kalıntıları bulundu. Daha ilginç olan ise bulunan iskeletlerin neredeyse tamamının kadınlara ait olmasıydı. Eldeki bulgular üzerine buranın kendini İnka tanrısına adamış Güneş’in Bakireleri’nin bir sığınağı olduğu kanısına varıldı. Sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda pek çok erkek iskeleti ve farklı buluntular da ortaya çıkınca bu düşünceden vazgeçildi.
En büyük depremler bile burayı yıkamaz:
Machu Picchu’nun bulunduğu ülke Peru’nun tam bir deprem ülkesi olduğunu maalesef yaşanan pek çok olay nedeniyle biliyoruz. İnsan düşünmeden edemiyor, modern teknoloji ile yapılan binalar bile yıkılırken burası nasıl yüzlerce yıldır ayakta? İnkalar buranın bir deprem bölgesi olduğunu ve hatta Machu Picchu’nun iki tepe arasındaki bir hattı üzerine yapıldığını biliyorlardı. İşte tam da bu nedenle o muhteşem taş kesme tekniğini kullanmış ve taşları birer lego gibi birbirine uyumlu yapmışlardı. Pencere ve kapı boşluklarının normalden daha yamuk yapılmasının nedeni de depreme dayanıklılığı artırmaktır.
Machu Picchu, dünyanın iki önemli listesinde yer alıyor:
1911 yılında keşfedildikten sonra tüm dünyanın gözü Machu Picchu’ya döndü ve yapılan her çalışma heyecanla karşılandı. 1983 yılında Machu Picchu, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alındı. 2007 yılında New7Wonder isimli bir vakıf tarafından yapılan oylama sonucunda Machu Picchu; Tac Mahal, Petra Antik Kenti, Çin Seddi, Kurtarıcı İsa Heykeli, Chichén Itzá Piramidi, Kolezyum ile birlikte Dünyanın Yeni Yedi Harikası olarak seçilmiştir.
İnkalar burayı neden terk ettiler bilinmiyor:
Machu Picchu antik kenti, temel işlevi olan gözlemevi olarak kullanılmasının yanı sıra aynı zamanda tarım alanı, kale ve hac merkezi olarak da kullanılmıştır. Ancak daha sonra terk edilmiş ve etraftaki birkaç yerli çiftçi dışında unutulmuştur. Tarihçiler buranın neden terk edildiğini tam olarak bilemiyorlar.
Elbette İspanyol yerleşimciler geldikten sonra İnkalar yok edildiği için Machu Picchu’nun terk edilmesi de bu sürecin bir parçası olabilir. Fakat inşaatlar bile tamamlanmadan buranın 1535 yılında terk edildiği tahmin ediliyor yani henüz medeniyet tam olarak yok olmamıştı. Diğer ve daha muhtemel bir tahmine göre ise bölgeye İspanyollar tarafından bulaştırılan çiçek hastalığı nedeniyle yerliler bir bir ölmeye başlayınca burası da kullanılmamaya başladı ve birkaç nesil içinde unutuldu gitti.
Yüzlerce yıl önce yapılmasına rağmen bugün tüm heybetiyle ayakta duran Machu Picchu antik kenti hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz ilginç bilgilerden bahsettik. Keşke İnkalar arkalarında bir günlük bıraksalardı da burası neden yapıldı ve neden terk edildi daha iyi bilseydik.