Instagram'da ve TikTok'ta Sürekli Karşımıza Çıkan "Makeba" Şarkısının Ardındaki Üzücü Hikâye

27
4
3
3
1
“Ooohe, ooh Ooohe, ooh Ooohe, Makeba, Makeba ma qué bella…” bu şarkıyı duymayan kaldı mı? Zannediyoruz ki hayır. Yıllar içinde YouTube’da 210 milyon dinlenmeye ulaşan bu şarkı, aslında her ne kadar eğlenceli TikTok videolarına konu olsa da oldukça çarpıcı bir hikayeye sahip.

Makeba’nın yaratıcısı Jain, bu şarkıyı yazarken ve seslendirirken bambaşka duygu ve düşüncelerin peşindeydi. "Bir şarkının altından ne çıkabilir ki?" dediğinizi duyar gibiyiz.

Sözü daha fazla uzatmadan, çıktığı günden beri bir hayli ses getiren Makeba’nın hikâyesine bakalım.

“Makeba” isimli bu popüler şarkı, Fransız şarkıcı Jain tarafından 2016 yılında yayınlandı. 

Makeba

Şarkının ismine ve hikâyesine konu olan Miriam Makema, daha ziyade “Mamma Afrika” ve “Afrika Ana” isimleriyle tanınan, Güney Afrikalı oldukça ünlü bir şarkıcı. Güney Afrika’nın bir kasabasında doğan Makeba’nın yaşamı ise bir hayli inişli çıkışlı.

Makeba’nın annesi o zamanlar yasa dışı şekilde bira üretmekteydi ve bu sebeple tutuklandı. O sırada henüz 18 günlük olan Makeba, annesiyle birlikte cezaevine girdi ve 6 ayını orada geçirmek durumunda kaldı. Yoksulluk nedeniyle oldukça zor zamanlar geçiren Makeba, 6 yaşındayken anneannesinin yanına taşındı.

Daha ilkokulda şarkı söylemeye başlayan ve sesini oldukça küçük yaşta keşfeden Makeba, bir süre sonra kilisede şarkı söylemeye başladı ve her daim takdir edildi. Şarkı söylemeyi hiç bırakmayan tutkulu şarkıcı, 17 yaşındayken bir Afrika caz grubuna katıldı ve grubun solistliğini üstlendi. 

Bir süre sonra ABD’ye taşınan Makeba’yı, bambaşka bir hayat bekliyordu.

Miriam Makeba

O sırada Güney Afrika’da Sharpe Will trajedisi yaşandı ve uzun yıllar boyunca adından bir ikon olarak bahsettiren Makeba’nın annesi ve diğer aile üyeleri öldürüldü. Şarkıcı bu sebeple Güney Afrika’ya geri dönmek istedi ancak çok geçmeden pasaportunun hükümet tarafından iptal edildiğini öğrendi. 

Bunun sebebi ise Makeba’nın Güney Afrika’daki siyahi ve beyaz halkı birbirinden ayıran Apertheid rejimine muhalif duruş sergileyen bir belgesel filminde oynaması ve Mandela’ya destek vermesiydi. Kısaca Makeba “tehlikeli” ilan edilmişti.

Aynı zamanda bu haber, Makeba’nın 30 yıllık sürgününün başlangıcı niteliğindeydi. Kendisine yapılanın büyük bir haksızlık olduğunu düşünen ünlü şarkıcı, dünyanın her yerinden siyahi kökenli insanları bir araya toplamaya başladı. 

Müziği Afrika’da bile yasaklansa da hiçbir zaman pes etmedi ve onurlu mücadelesini sürdürmeye devam etti.

Miriam Makeba

Birleşmiş Milletler'de ifade veren ünlü sanatçı, Güney Afrika hükümetinin, vatandaşlık haklarını reddetmesine dair hükümet aleyhine kanıtlar sundu. Nihayetinde 30 yıllık mücadelesi son boldu ve Makeba, Güney Afrika’ya geri dönebildi. 

Ancak Makeba, ülkesine geri dönmekle kalmadı; müziği aracılığıyla insanlara, uğradığı haksızlığı anlatmaya ve onları bilinçlendirmeye çalıştı. Ayrıca ünlü sanatçı An Evening with Harry Belafonte and Miriam Makeba isimli albümüyle, Grammy ödülü alan ilk siyahi Afrikalı sanatçı olmayı başardı.  

Makeba, 2008 yılında mafyanın hedef gösterdiği düşünülen yazar Roberto Saviano’ya destek amacıyla sahneye çıktığı konserde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Çok sayıda müzisyene sanatı ve onurlu mücadelesiyle ilham veren Makeba, müzisyen Jain için de tam olarak böyle bir isimdi.

Jain’in yıllar önce yayınladığı ancak şimdilerde bile popülerliğini koruyan bu şarkısının klibinde, Miriam Makeba’ya dair izler görmek mümkün.

Örneğin şarkının girişinde bulunan sokak adı tabelası, Miriam Makeba ismini taşımakta. Yine klipte her yaştan ve her ırktan insanın, huzur ve barış içinde dans ettiğini görmek mümkün. Ayrıca şarkının sözleri de oldukça etkileyici.

“Nefesini ruhumun yanında duymak istiyorum

Dinlenmeden eziyeti hissetmek istiyorum

Seni şarkı söylerken görmek istiyorum

Seni mücadele ederken görmek istiyorum

Çünkü sen insan haklarının gerçek güzelliğisin

Peki Makeba’yla ilgili sizin düşünceleriniz neler?

27
4
3
3
1
Emoji İle Tepki Ver
27
4
3
3
1
Yorumlar(3)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
2 yıl önce
Steam deck harika bir alet. Valve her zaman kaliteli işlere imza atıyor. İnşaAllah en kısa zamanda ülkemize gelir
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Resmi olarak gelmeyeceği kesin bütün avrupa ülkelerinde bile yok daha gelse gelse rahatça alınabilecek ülkelere gelir maalesef gerçek bu.
2 yıl önce
Bu steam deck çok fazla ses getiremedi sanki :/
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Tr'de yaşadığındandır belki?
2 yıl önce
Eğer bu işlemcinin mimarisi ARM değil de X86 olursa ısı ve batarya konusunda hiç iyi olmaz, sadece nintendo switch'de M1 işlemci olduğunu hayal edin.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
2 yıl önce
Sadece arm olması yetmiyor ve mevcut steamos ve windows kullanımı için arm seçimi acayip kötü olurdu, boşuna performans kaybı.
2 yıl önce
Herkes laf etmiş te kimse de demiyor ki Steam deck gibi sadece birkaç ülkede satılan bir cihaz için ARM mimarisine geçse kaç tane firma oyunları ARM'a göre optimize edecek onu geçtim Valve daha firmaları zar zor SteamOS yani Linux'a çıkarmaya ikna ediyor
2 yıl önce
Çok haklısın m1/2 o tegrayi mahveder.valve in Acilen arm mimarisinin bir şekilde optimize ederek decklere getirmeli yoksa x86 ile bataklığa saplanır.
-1
2 yıl önce
Yo X86 da ısınmayan işlemciler de var çektiği elektriğe göre hesaplıyoruz genellikle tâbi tek kriter değil de...