Kakao bitkileri son derece özel koşullar altında, Ekvator hattında yetişebilen endemik, yani nadir rastlanan ve bir coğrafyaya özgü olan bitkilerdir. 0 numaralı enlem olan Ekvator’dan 20 derece kuzey ve 20 derece güneye doğru gidildiğinde gördüğümüz nemli ve yüksek yağışlı bölgeler, onlar için çok idealdir.
Küresel gıda üretim ve tüketimi açısından oldukça önemli bir pazara sahip olan kakao, bu bölgelerin dışında yetiştirilemediği önemli bir ekonomik değer konumunda. Ancak büyümeye devam edebilmeleri için o bölgelerdeki iklim şartlarının da bozulmamaları gerekiyor.
Artan sıcaklıklardan dolayı daha fazla buharlaşacak su miktarı, yağışların ve nemli bölgelerin ekolojilerini derinden sarsabilir. Tehdit altında bulunan ilk noktalar ise kakao ağaçlarının bulunduğu yağmur ormanları. Bilim insanları ne yazık ki kakao üretim alanlarının 2050 yılına kadar neredeyse tamamen yok olacaklarını söylüyorlar.
Küresel çikolata üretiminin yarısından fazlasını karşılayan Côte d'Ivoire ve Gana gibi ülkelerdeki yetkililer, dünyanın çikolata arzını ve ölmekte olan ekosistemlerini korumak konusunda çok acı bir dönüm noktasıyla karlı karşıya gelecekler.
Batı ülkeleri kişi başına yılda ortalama 286 çikolata yiyorlar. Bu rakam Belçika gibi ülkelerde katlanarak artıyor. Bu 286 çikolatayı yapmak için üreticiler tam tamına 10 farklı ağacın ürettiği kakaoya ihtiyaç duyuyorlar. Yani bu ülkelerde her bir kişi, yılda 10 kakao ağacını kaynak olarak kullanıyor.
Talebin gün geçtikçe artmasına rağmen kakao stoklarının gün geçtikçe düştüğü hasat dönemine girdik bile. Bunun ardındaki iklim değişikliği dışında bir diğer önemli nedense kakaonun üretim şartları. Yapılan çalışmalara göre kakao ağaçları, yerel çiftçiler tarafından çok da profesyonel olmayan yöntemlerle üretiliyor. Bu durum bakımsız olmalarını da beraberinde getiriyor. Ancak bölgedeki işsizlik ve geçim sıkıntılarıyla başa çıkmaları için yerel halkların kakao ağaçları işletmeye ihtiyaçları bulunuyor.
Önümüzdeki yıllarda 100.000 tona yakın çikolata açığı oluşabileceğine dikkat çeken uzmanlar, çikolatanın gün geçtikçe pahalanacağını ve yaklaşık 40 yıl içinde ulaşılmaz olacağını belirtiyorlar.
Bu beklenti batılı ülkelerin insanlarını tatlı krizine sokacakken, bölgede geçimini sağlayan yerel halkın da geçim kaynakları ellerinden kayıp gitmiş olacak.